Her sömestir başında “Tatilde ödev verilmeli mi?” sorusunu tartışıp duruyoruz.
Keşke “Çocuklar tatili en verimli şekilde nasıl değerlendirmeli?” sorusunun doğru cevabı ne olmalı konusunda tartışabilseydik.
Her ne kadar bakanlık “Tatilde çocuklara ödev vermeyin.” diyorsa da ödev yarışı hız kesmiyor.
Sonuçta çocuklar her tatile, bol ödevle merhaba diyor.
Sizce, tatil duygusunun yaşanmadığı, tatilde bile evlerin okula dönüştürüldüğü bir tatil mantığı doğru mu?
Ara tatil ve yarıyıl tatilinin esas amacı, akademik çalışmalardan yorulmuş, dinlenmeyi hak etmiş öğrencilerin aileleriyle hoşça vakit geçirmesi değil mi?
Tatil, akademik çalışmalar için hazırlanmış bir dönem olmadığı gibi hayat, okuldan ibaret de değil.
Doğru olan, hayat ve okul arasında denge sağlamak olmalı.
Eğer öğrenci, sınav dönemi öğrencisi değilse bu öğrenci tatili farklı, faydalı uğraşlarla değerlendirmeli.
Ödev elbette olmalı ama ödev, yerinde, zamanında, bilinçli ve ölçülü verilen nitelikli ödev olmalı.
Bodoslama ödev verilmez, ödev vermek, bilinç ve duyarlılık ister.
Ödevin yeri, zamanı ve miktarı çok iyi hesaplanmalı, değilse ödev, sahibine fayda yerine zarar verecektir.
Ne yazık ki tatilde verilen bazı ödevler, çocuğu hayattan koparıyor.
Tatil, sosyal yaşamda çocuğun işine yarayabilecek pek çok beceri kazanmak için bir fırsattır.
Öğrencinin tatilde ailesiyle, arkadaşlarıyla geçireceği zaman, doğayla baş başa kalabildiği an, çocuk gelişiminde son derece kıymetlidir.
Aslında tatil, aileyle olma zamanı, aileye zaman ayırma anıdır!
Bunları söylerken, elbette planlanmamış, tamamen boş geçirilecek bir tatilden bahsetmiyoruz.
Zamanı boş boş yatarak harcamak, evde bir odaya kapanıp dijital araçlarla tatil tüketmenin adına zaten tatil diyemeyiz.
Konu; aktif dinlenmektir, yaşamla buluşmaktır, hoşça zaman geçirmektir.
“Tatilde bile beni rahat bırakmadılar!” diyen bir öğrenci, okula, öğrenmeye ne kadar ilgi duyabilir?
Keşke tatilde onlara yığınla kuru tatil ödevi vermek yerine, onlara yaşamda gerekli becerileri kazandıran eğlenceli etkinlikler önerebilseydik!
Mesela, çeşitli sanat ve spor etkinliği, birlikte yemek yapma, okuma, ailece sinema, yürüyüş etkinliği… gibi hayata yönelik etkinlikler…
Okullar, öğrencilere tatilde akademik ödev yükleyen birimler değil, çocukla nasıl kaliteli zaman geçirilmeli konusunda aile ve öğrencilere bir tatil rehberi olmalı.
Bu etkinliklerle geçen tatilden sonra o öğrenci, daha olgun, daha anlayışlı, daha rahat bir çocuk olarak okula dönecektir.
Umarım, kuru ödevlerle tatili okula çeviren hastalıklı düşünce yerini, aile ekseninde bol eğlenceli, bol okumalı, huzurlu bir dinlenme dönemine terk eder.
Ailesi ile mutlu zaman geçiren çocukların başarılarının da katlanabileceği unutulmamalı.
Haydi bu yarıyıl tatili, çocuğun ödevlerle sıkıldığı, bunaldığı, bir odaya tıkandığı, dijital ortamda boğulduğu bir zaman dilimi olmasın!
Bu tatil öğrenci için unutulmaz güzel etkinliklerin, sıcak samimi birlikteliklerin yaşandığı, kitapla dostluğun pekiştiği anlamlı, kıymetli bir zaman dilimi olsun!
İyi tatiller!
