adscode
adscode

Çocuklara bırakılacak en iyi miras?

Eğitimlileri öylesine üzdük, öylesine değersizleştirdik ve okuduklarına öylesine pişman etti ki, bırakın en en iyi miras olmayı, en kötü yatırım olarak görenlerin sayısı bir hayli fazla.

aguclu@milliyet.com.tr




Eskiden olsa bu soruya verilecek en iyi cevap kesinlikle “eğitim” olurdu. Hala da o inançtayım ama bugün bir anket yapılacak olsa büyük bir çoğunluğun evet diyeceğini hiç sanmıyorum! Neden mi?

Eğitimlileri öylesine üzdük, öylesine değersizleştirdik ve okuduklarına öylesine pişman etti ki, bırakın en en iyi miras olmayı, en kötü yatırım olarak görenlerin sayısı bir hayli fazla.

Daha önce de yazdık, bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz:

Bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük, okumuşları okuduklarına pişman etmektir ve biz bunu çok uzun süredir yapıyoruz.

Okumuş bir nesil yaratmak, hem ülke, hem aileler hem de çocuklarımız için çok büyük fedakarlıklar gerektiriyor.

Devlet ve millet olarak hepimiz de bu fedakarlığı fazlasıyla yerine getiriyoruz.

Peki o zaman nerede yanlış yapıyoruz ki böylesine bir mutsuzluk söz konusu?

Eğitimi, Cumhuriyetimizin ilk yıllarından sonra yeterince ciddiye almadık.
Hem devlet olarak hem de ebeveynler ve gençler olarak.

Hep birlikte sınav ve diploma odaklı eğitime su taşıdık hala da taşımaya devam ediyoruz.

Diplomanın bir işe yaramadığını anladığımızda ise iş işten çoktan geçmiş oluyor!..

Harcan Paralar?

Artık pek çok evde “eğitime harcanan para, başka bir yatırıma harcansaydı, çocuklarımızın geleceği çok daha garanti olurdu” söylemleri öne çıkmaya başladı.

Bunun iki nedeni var.

İlki aile bütçesinden yapılan büyük fedakarlıklar, ikincisi de dur durak bilmeyen öğretim ücretleri ve diğer masraflar!

Üniversite harçları bir yana kolej ücretleri uçtu gitti. Yıllık öğrenim ücretleri artık 100 binlerle ifade ediliyor.

Peki verilen ücretin karşılığı alınabiliniyor mu?

En pahalı okulların öğrencileri dahi sınavlara hazırlanmak için kurslara gidiyorsa, mezun olduklarında istihdam sorunları yaşıyorsa, yabancı dil konusunda şehir efsanelerinin ötesine geçilemiyorsa oturup düşünmekte yarar var.

Özel öğretim kurumlarının sayıları ve öğrenci oranları son yıllarda hızla artsa da henüz hedeflenen rakamların çok gerisinde.

Tüketim çılgınlığı ile çocuklara bırakılacak en iyi mirasın eğitim olduğuna inananların sayısı kıyaslandığında aradaki korelasyonun çok da sağlıklı olduğu söylenemez.

Bunun fazlasıyla nedeni var.
İşte öne çıkanlardan bazıları:

. Vergi oranlarının yüksekliği
. Kolay ve hızlı kazanç hırsı
. Maliyetlerin artması
. Eğimden çok lükse önem verilmesi
. Eğitim kalitesi
. Devlet okullarının sınırlı kalması
. Kolay mezun olunuyor olmaları
. Bol keseden not dağıtmaları
. Sınav odaklı olmanın ötesine geçememeleri…

Daha onlarca gerekçe sıralanabilir ve sonuçta değişen bir şey olmaz. Çünkü ne soran var ne de sorgulayan.

Vakıf üniversiteleri de dahil sektörün yeniden yapılanmasında sonsuz yarar var.

Çok iyiler ile en sıradan olanları aynı kefeye koymaktan vaz geçip hak edenlere hakkını vererek işe başlamak sanki an doğru olanı olacaktır.

Sektörün güçlenmesi ve çok daha iyi ve ekonomik koşularda hizmet vermesi, sadece öğrenci, öğretmen, veliler için değil ülkemizin de yararına olacaktır.

Devlet olarak ise insan gücü ve istihdam ile yaşam ve üretim odaklı bir eğitim politikası oluşturmak zorundayız. Yoksa bugünleri de ararız…


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Eğitim gündemi
Sınav maratonu
Anne...
Uygarlık düzeyi…