Öğrenci vizesi sorunu

İngiltere, Kanada ve bazı AB ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke peş peşe Öğrenci Vizelerine kısıtlama kararlarını duyurmaya başladı. Bu ülkelerin bizim açımızdan önemi Türk öğrencilerin % 90 oranında yurt dışı eğitim tercih ederken bu konumları tercih etmesi.
Tabi bu uygulamayı ülkemizde yaşanmakta olan genel vize sorunundan bağımsız düşünemeyiz. Son 10 yıl içerisinde ülkemizin aldığı çoğunluğu niteliksiz göç, para karşılığı nerdeyse başka kriter bulunmayan vatandaşlıkların verilmesi ve uluslararası alanda sorun teşkil eden suç örgütlerinin ve üyelerinin ülkemize gelmeleri başlıca nedenler olarak sıralanabilir.
Bu konuda uygulanan yanlış politikaların bedelini ülkece ödemekteyiz. Bu politikaların bir sonucu olarak da Eğitim almak için farklı ülkeleri tercih eden gençlerimiz mağduriyetler yaşamaya başladı. Ekonomik koşullar sebebiyle zaten iyice zorlaşan yurtdışı eğitim imkanı vize süreçlerinin de zora girmesiyle yavaş yavaş imkansız hale gelmekte.
Bu konuda talep içerisinde olan insanların sayısı genel nüfusa oranlandığında oldukça düşük bir rakama denk geliyor. Her meseleye seçim ve kazanma odaklı bakan yöneticilerimiz yüzünden yeterince kalabalık bir topluluk olarak gözükmedikleri için yaşanılan sorunlar göz ardı ediliyor. Yani bin, on bin...vs kişi mağdur olmuş çok da önemli değil!
Oysa ki bu şekilde kendini geliştirmeye çalışan gençlerimiz toplumun nitelikli ve eğitimli insan gücünü oluşturuyor. Sayıları az da olsa etki alanları bakımından ülkemize sağlayacakları faydalar inanılmaz boyutta. Belirli bir süre farklı ülkelerde eğitim alan gençlerimiz hem değişik ülkelerin deneyimini elde ediyor hem de uluslararası alanda etkili işlerde çalışma imkanı elde ediyorlar. Ülkelerine dönünce yetişmiş, dünya değerlerini özümsemiş çalışkan gençler olarak iş hayatına atılıyorlar.
Dönmeyenler de var elbet. Onlar da ülkemizin gönüllü temsilcileri olarak farklı coğrafyalarda hayatlarını sürdürüyor. Zaten kısıtlı olan bu imkan daha da azalırsa orta ve uzun vadede olumsuz sonuçları olacağı açık. Bu konuyla ilgili zaman geçirmeden başka ülkelerdeki muhataplarla iletişim kurup sorunun hızla çözülmesi gerekiyor.
Tabi ideal olan gelişmişliğin en önemli unsurlarından biri olan vizesiz seyahat hakkının elde edilebilmesi ancak gelinen noktada elimizdeki kısıtlı imkanları bile koruyamadığımız ortada. 2015 yılında sözü verilen ve nerdeyse 10 yıldır gerçekleşmeyen AB ile vize muafiyetinin bir an önce hayata geçmesini istiyoruz. Vize alma süreci zaten yeterince zorken kazanımlarımızı dahi koruyamamak üzücü bir durum.
Vize almak için beyan edilen belgelerden tutun, ödenen vize ücretlerine kadar zaten yorucu ve gurur kırıcı bir davranışla karşı karlıya kalıyoruz. Bu konuyu biraz açacak olursam banka hesap dökümlerinizden, nüfus kayıt örneğinize, parmak izinizden, tapu kayıtlarınıza kadar onlarca belge ibraz edip yalvar yakar kısa süreli vizeler alabiliyoruz. İddia ediyorum bu kadar ayrıntılı bilgi ve belge kendi devlet kurumlarımızda dahi bir arada bulmak mümkün değildir. Tüm bunlara ek olarak ülkemize ödenen ve sığınmacılar için kullanıldığı söylenen paraların kat be kat fazlasını vize ücreti ve diğer masraflar olarak bu ülkelere geri ödüyoruz.
Soru basit; Bu durumdan devletimizin, vatandaşlarımızın ne çıkarı var? Ortada aşağılanmaktan, yıpranmaktan başka bir şey var da biz mi göremiyoruz?
İnsanımız, gençlerimiz bu durumu hak etmiyor. Ülkemize kontrolsüzce alınan yabancı öğrenciler gibi bir rahatlık beklemiyoruz elbet ancak güçlü bir devletin vatandaşları olarak ülkemizin onuruna yaraşır bir şekilde gençlerimizin bu hakkı kullanmasını istiyoruz. Unutmayalım, eğitimli bir toplum ilerlemenin yegane anahtarıdır. Bu konuda duyarlılık bekliyoruz!