adscode

Yabancı Dil Sınavları

En önemli fark Toefl sınavı yabancı dil bilip bilmediğinizi gerçeğe yakın ölçerken, Yds sınavı daha çok yapısal bilginizi değerlendiriyor.

ibrahimdarama@hotmail.com




Bu hafta ülkemizde ve dünyada uygulanan dil sınavlarını karşılaştırmaya ve anlatmaya çalışacağım.

Dünyada en çok kullanılan ve kabul gören Toefl (Test of English as a Foreign Language) ve ülkemizde dil yeterliliğini ölçen Yds (Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı) en sık kullanılan 2 sınav türü.

Toefl sınavı 4 bölümden oluşmaktadır.

Bu bölümler dinleme, konuşma, okuma ve yazmadır. Yani bir dili biliyorum demek için gerekli olan tüm beceriler ölçülmekte. Sınav online olarak bilgisayar üzerinden yapılmakta ve yaklaşık dört buçuk saat sürmektedir.

Sınav sonucu 2 hafta içerisinde açıklanmaktadır.

Özellikle üniversiteler tarafından kabul edilen sınav başka ülkelerde eğitim almak isteyen öğrenciler tarafından tercih edilmekte.

Sınav, bölümleri itibariyle genel olarak öğrencinin dil bilgisini yüzde yüze yakın ölçebilmekte.

Ülkemizde uygulanan Yds ise kelime, dilbilgisi, çeviri, paragraf, diyalog... vb. bölümlerden oluşmaktadır.

Yılda 3 kez yapılmakta ve devlet kurumlarında denklik, muafiyet, terfi gibi alanlarda kullanılmaktadır.

Peki 2 sınav arasındaki farklılıklar nelerdir?

En önemli fark Toefl sınavı yabancı dil bilip bilmediğinizi gerçeğe yakın ölçerken, Yds sınavı daha çok yapısal bilginizi değerlendiriyor.

Toefl sınavı hemen hemen tüm dünyada geçerliyken Yds sadece ülkemizde kabul görüyor. 
Daha açık söylemek gerekirse B2-C1 (ileri düzey) düzeyinde dil bilen birisi YDS'den başarılı olamayabilir!

Çünkü sınav ne yazık ki yabancı dile olan hakimiyetinizi değil genel olarak dil ve kelime bilginizi ölçüyor.

Dil seviyeniz çok iyi olmasa da iyi bir hazırlık süreci ile Yds'den yüksek puan almanız olası.

Bu hazırlık sınav teknikleri, süre kullanımı, daha önce çıkmış olan sorular gibi başlıkları içeriyor. Bu açıdan bakıldığında YDS ne yazık ki yabancı dil bilginizi doğru şekilde ölçmüyor.

Bir yabancı dili bilmenin en önemli unsuru 'Konuşma' becerisi ölçülmüyor mesela.

Başka bir deyişle konuşamadığınız bir yabancı dilden iyi bir hazırlık yaparak oldukça yüksek puanlar alabilirsiniz.

Tüm bunların sonucu olarak bu sınavdan yüksek puan alanlar ne yazık ki ilerleyen yıllarda çalışma hayatlarında sürekli problem yaşıyorlar. Yabancı kaynakları okuyamıyor, tez/yayın hazırlayamıyor, yurtdışı gezilerine katılamıyorlar.

Katılanlar ise gülünç diyebileceğimiz durumlara düşüp hem kendilerini hem de ülkemizi pek de başarılı temsil edemiyorlar.

Bu, tabii ki bireylerin hatası değil. Sistem yanlış kurgulandığı için sonuçta böyle oluyor.
Yetişkin olana kadar doğru bir dil eğitimi almayan insanlar iş hayatına atıldıklarında bunun eksikliğini fazlasıyla yaşıyorlar.

Çalışma ve akademik hayatta yer alanlara 'Toefl' benzeri bir sınav uygulansa büyük çoğunluğun başarılı olamayacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.

Tabii ülke eğitim sisteminden geçip Toefl benzeri bir sınava girmek de o insanlara haksızlık olur bunu da belirtmeliyim.

Ne Yapılmalı?

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi dünyada başarılı örnekleri alıp ülkemiz şartlarına uyarlamak en hızlı ve akılcı çözüm.

Öğrenci eğitim hayatına başladığı andan itibaren yukarıda adı geçen 4 dil becerisini üzerine odaklanılmalı ve belirli bir sistem üzerinden ilerlenmeli.

Müfredat ve sistem değişikliğinin yeniden konuşulmaya başlandığı bu günlerde buna uygun bir yol izlenmesi en büyük temennim.

Dil öğrenmek bir ayrıcalık değil bir zorunluluk ve herkesin hakkı.

Bunun için ayrılmış bütçe ve insan kaynağımız varken daha başarılı sonuçlar elde etmek mümkün.

Elbette her konuda olduğu gibi burada da bir irade ve kararlılık gerekiyor.

Tüm okuyucularımıza güzel bir hafta dileklerimle.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
21. yüzyıl becerileri
Öğrenci vizesi sorunu
Meslek eğitimi
Yeni müfredat üzerine...