adscode

İkinci öğretim?..

İkinci öğretim, Köksal Toptan’ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde, üniversitelerdeki atıl kapasiteyi değerlendirmek ve acil ihtiyaç duyulan alanlarda daha kısa bir süreçte donanımlı mezunlar yetiştirmek için kurulmuştu.

aguclu@milliyet.com.tr




YÖK ikinci öğretimi kaldırdığını açıkladı. Misyonunu çoktan tamamlamıştı. Keşke aynı durumda olan diğer kurum ve projeler de aynı şekilde kaldırılsa. Örneğin, bu kararı alan Üniversitelerarası Kurul ve YÖK! 40-50 üniversite için kurulmuşlardı, artık bu yükün altından kalkamıyorlar.

İkinci öğretim, Köksal Toptan’ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde, üniversitelerdeki atıl kapasiteyi değerlendirmek ve acil ihtiyaç duyulan alanlarda daha kısa bir süreçte donanımlı mezunlar yetiştirmek için kurulmuştu.

Yüzbinlerce öğrencimize umut ışığı oldu.

Örneğin, o zamanlar böyle yüzbinlerce öğretmen fazlamız yoktu ve diploması olan hemen herkes öğretmen olarak atanabiliyordu!

Şimdi bazı eski rektörlerin “parayla diploma dağıtıldı, puanları dibe vurmuştu” açıklamalarına bakınca, üniversitelerden nasıl kopuk olduklarına şaşmamak elde değil.

Üniversite önünde milyonlarca genç beklerken, pek çok alanda yetişmiş insan gücüne ihtiyaç varken kampüslerin öğleden sonra ve akşam saatlerinde atıl durumda kalması nedeniyle gündeme gelmişti.

Çok daha iyi olamaz mıydı? Olmalıydı.

Tümüyle kaldırılması yerine disipline edilemez miydi? Edilebilirdi.

Vakıflarda olduğu gibi şimdi açıklanıp, bir sonraki yıl kapatılamaz mıydı? Daha iyi olurdu.

Parayla diploma dağıtılması ve puan makasına gelince, söz konusu rektörün üniversitesi de KKTC’de üniversite açtığında aynı iddialar gündeme gelmişti, hem de kendi mezunlarından!

Peki öyle mi yapıldı?

Şimdi o üniversite ne durumda?..

Evet, birinci ve ikinci öğretim arasında farklılık olan üniversiteler var ama puanı hemen hemen aynı olanlar da var.

Yine aynı şekilde, bırakın ikinci öğretimi, birinci öğretimdeki programların kendi içindeki puan aralıkları çok daha fazla olanlar da bulunuyor.

Üniversiteler bazında baktığınızda ise aynı bölümler arasındaki puan uçurumları, ikinci öğretimi fazlasıyla gölgede bırakır...

Her şey değişirken üniversitelerin aynı kalması elbette beklenemez.

Kendilerini her şeyden önce çağa ve gençlerin beklentilerine göre yeniden yapılandırmaları gerekir.

YÖK’ün başlattığı bu değişim ve yeniden yapılanma süreci, umarız kendisi de dahil A’dan Z’ye tüm yükseköğretim kurumlarını, referansı akıl, bilim, liyakat olacak şekilde, idari, mali, akademik ve özellikle atama ve atanma koşullarını da içine alacak şekilde yeniden düzenler...

İkinci öğretimi günah keçisi ilan edenler umarız aynı titizliği birinci öğretim, açık öğretim ve uzaktan eğitim konusunda da gösterirler...

Okul öncesinden doktoraya kadar eğitim sistemimizin tümüyle yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor ama şaşı bir bakışla değil!

Dünyanın gidişatı, ülkemizin ihtiyaçları, gençlerimizin beklentileri ve uluslararası standartlar bu konuda yol gösterici olmalı...

Asıl bu konularda geç kalındı.

İkinci öğretimle başlayan bu revize süreci umarız akıl, bilim, liyakat, kalite, verimlilik, özerklik çerçevesinde ve en önemlisi de dayatma ile değil elbirliği ile gerçekleşir...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Hani kura çekilecekti?
MEB, YÖK ve ÖSYM???
Sorunlar yumağı!