adscode

En önemli sorunlarımız neler?

Üniversitelerin öncelikli hedeflerinden birisi de içinde bulundukları toplumun ve yaşadığımız dünyanın sorunlarına çözüm üretip refahanı yükseltmektir.

aguclu@milliyet.com.tr




Ekonomi, işsizlik, eğitim, deprem, adalet, liyakat, iç ve dış göçler, siyaset, kuraklık, tarım, üretim, tüketim, gelir dağılımı, terör, trafik, çarpık kentleşme, güven, diyalog, dijital bağımlılık, memnuniyetsizlik, yozlaşma, torpil ve daha niceleri. Çoğu küresel bazıları da yerel. Çözüm? Daha da önemlisi kim ya da kimler çözecek?

Pek çoğumuzun ilk aklına gelen çözüm yolu, seçimler ve siyasetçiler. Ama görünen o ki bu konudaki algı da giderek değişiyor.

En demokratik ülkelerde bile sandığına olan ilginin giderek azalmasının nedeni de bu...

Peki ya diğer kurumlar?
Örneğin üniversiteler?

Üniversitelerin öncelikli hedeflerinden birisi de içinde bulundukları toplumun ve yaşadığımız dünyanın sorunlarına çözüm üretip refahanı yükseltmektir.
Peki bunu hakkıyla yerine getiriyorlar mı?

En başarılı gençlerimizi Sayısal’a yönlendirip, sosyal bilimleri adeta yok ettik.

Oysa sorunları çözmenin ilk adımı, onları tespit ve teşhis etmekten geçiyor. Yani sosyal bilimlere he zamankinden daha fazla ihtiyacımız var…

Diğer sorunlar bir yana, görünen o ki önümdeki en büyük problemlerden birisi de küresel iklim değişikliği ve yaratacağı yıkımlar?

Örneğin kuraklık?

Dünyanın dengesi bozuldu.

Bir yanda aşırı yağışların getirdiği felaketler öte yanda 40, 45 dereceye varan sıcaklık ve kuraklık.

Bunu, bu yaz iliklerimize kadar hissetmeyinimiz kaldı mı?..

BM ve benzeri kurumlar, önümüzdeki yirmi yılın en büyük felaketinin küresel ısınma, kuraklık, kıtlık, açlık ve onun getireceği sorunlar olacağını sık sık vurguluyor.

Peki bu konuda küresel ya da yerel boyutlarda ne yapılıyor?

Bir an dünyayı bir kenara bırakıp kendimize bakalım:

. Hangi önlemler alındı, hangileri düşünülüyor, bu konuda neler yapılıyor?

. Örneğin su kaynaklarının doğru kullanımı konusunda hangi çalışmalar var?

. Örneğin kuraklığa ve sıcaklara dayanaklı hangi tohumlar, hangi ürünler, hangi sulama yöntemleri geliştirildi?

. Vatandaşlarımız bu konuda ne kadar bilgilendirildi, bilinçlendirildi, görevlendirildi?

. Olası bir kıtlık durumunda, beslenmeye yönelik hangi senaryolar hazırlandı?

Daha yüzlerce soru sıralanabilir ama asıl önemli olan bu konuda üniversitelerimizin ve ilgili kurumların ne yaptığı?

Örneğin küresel iklim değişikliği ve olası etkileri konusunda kaç doktora çalışması var?..

YÖK, üniversitelere bu konuda bir misyon yükledi mi, ortak bir çalışma yapıldı mı, dünyadaki gelişmeler ve örnekler izleniyor mu?

Popülaritenin peşine takıp onlarca yapay zeka bölümü açtık.
Peki ya diğer korular?..

Salgın hastalıklar, depremler ve benzeri felaketler, derin izler bıraksa da bir süre sonra aşılıyor ama kıtlığın yaratacağı sorunlar onlarla kıyaslanamayacak kadar devasa boyutlarda.

Yakıcı, yıkıcı, kahredici etkilerini düşünmek bile istemiyoruz...

İşte bu yüzden ciddiye alıp kolları sıvamak zorundayız.

Hem de hemen!..

Üniversiteler ülkelerin lokomotifidir.
Onlar ne kadar güçlü ve sorunlara vakıfsa, ülkeler de o kadar güçlüdür!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)