Bir sorunun doğru mu yanlış olduğuna, öğretmen atamalarında mülakatın olup olmayacağına, yönetici atamalarında liyakata önem verilip verilmediğine, öğretmenlerin ücretli mi, sözleşmeli mi, ücretlimi olacağına başkaları değil bizzat MEB karar vermeli ama...
Milli Eğitim Bakanları ya da MEB bürokratları dünden bugüne ne zaman sıkıntılı bir konu ortaya çıksa, kendileri çözme yerine anında yargıya havale ediyorlar.
Hadi koca MEB hatasız bir sınav hazırlayamıyorlar, öğrencilerden 1.5 dakika içinde çözmelerini istedikleri bir sorunun doğru mu, yanlış mı, hatalı mı olduğuna bir milyon öğretmenle karar da mı veremiyorlar?
Maalesef evet.
Binlerce öğretmenimiz bu sorunun hatalı olduğu Bakanlığa bildirdi ama zerre kadar ciddiye alınmadılar.
Şimdi, itirazları red eden, o yetmezmiş gibi sorunun iptaline gerek yok diyen komisyonlara sormak gerekir:
Vicdanınız rahat mı, yargı kararına itirazınız var mı, eğer siz de bu yönde düşünüyorsanız neden böyle bir karar aldınız?..
Geçmişte gerekenler yapılmadığı ve zerre kadar ders alınmadığı için benzeri hatalar hemen her yıl yaşanıyor.
Hem de çok uzun süredir.
MEB, YÖK, ÖSYM gibi milyonlarca gencimizin geleceğine karar veren kurumların eğitim, bilim ve çocuklarımızın geleceği söz konusu olduğunda çok daha titiz ve hızlı olmalarını bekliyoruz.
En azından bu son olaydan sonra vicdanlarının sesini dinleyip bir özeleştiri yaptılar mı?..
