adscode

Mezuniyet törenleri

Mezuniyet baloları ile mezuniyet törenlerini birbirinden ayırt etmek gerekir.

aguclu@milliyet.com.tr




Mezuniyet töreni yıllardır dirsek çürüten gençlerin en büyük hakkıdır. Askerlikte terhis, iş hayatında emeklilik ne ise okullarda mezuniyet odur. Bu gururu, bu onuru, bu heyecanı, mezunlara da ailelerine de çok görmeyelim! Dozunda olsun ama mutlaka olsun...

Mezuniyet baloları ile mezuniyet törenlerini birbirinden ayırt etmek gerekir.

Mezuniyet okulda, bolalar dışarıda yapılır.

Balolar için üzerinde uzun uzadıya konuşulabilinir ama mezuniyet törenleri mutlaka yapılmalı.

Çok mütevazı koşullarda unutulmayacak çok duygusal anılar yaşanabilir!..

İlk kayıtlarda çok sevinirsiniz ama mezuniyette sevincin yanında bir de burukluk vardır.

Kimi arkadaşlarından, öğretmenlerinden koptuğu için üzülür kimi de iyi bir liseye, üniversiteye giremeyeceğim diye ya da iş bulamayacağım endişesiyle karalar bağlar.

Ama kim ne derse desin, mezuniyet coşkusu gibisi yok.

Neden mi?

Her mezuniyet, özgürlüğe, yeni bir dünyaya ve yeni bir yaşama açılan bir yelkendir de ondan ...

Kep fırlatma

Mezuniyet törenleri bizde de giderek yaygınlaşmaya başladı.

Her ne kadar her okulda havaya fırlatılacak kep olmasa da eğlence, şamata hemen her yerde var.

Kimi törenler çok mütevazı kimi ise sanki bir film galası gibi.

Tasarruf tedbirlerinin sıkça konuşulduğu şu günlerde, her kurum gibi öğretim kurumlarımızın da bu konuda daha dikkatli, özenli ve sade olmaları beklenir.

Rol model olarak olmalılar da.

Öğrenciler, sınavlar, ödevler olmadığında okulu bir başka seviyorlar.

Onlara bu coşkuyu da yaşatmalıyız ki okullarına karşı aidiyet hisleri daha da artsın...

Aidiyet için..

Mezunlar gelecek telaşında, ara sınıflar ise ödevsiz, sınavsız günlerin tadını çıkarmanın peşinde.
Okulları öğrencilere sevdirmek için böylesi günlerin sayısını azaltmak yerine daha da artırmak gerekiyor.

Örneğin yılda birkaç kez benzeri kutlamalar yapılabilir, birkaç hafta da etkinliklere ayrılabilir.

Aslında bu bir kayıp değil, kazanç olur. Çünkü müthiş moral dopingi sağlar.

Öğrenciler üzerinde yoğun baskı ve stres var ve bir şekilde rahatlamak istiyorlar.
Onu da dışarıda arama yerine okullarında bulmalılar.

Abartıya kaçmayan bahar şenlikleri her dönemde yoğun ilgi gördü.
Tıpkı bilim ve sanat şenlikleri gibi.
Onlara bunu çok görmeyelim.

Velilerimiz özellikle dar gelirli olanlar haklı olarak ceplerinin derdinde.

MEB’in törenlere sınır getirmesi biraz da bu yüzden.
Öğrenciler mezuniyet keyfi yaşamaya hazırlanırken, “Hayır yapamazsınız” tavrı öğrencilerin aileden ve okuldan soğumasının, daha da uzaklaşmasının ötesinde ne işe yarar?
Bu konuyu, biraz da bu çerçevede, bir kez daha düşünmekte sonsuz yarar var.
Eğer amaç özel bir gün yaşamaksa, bu okullarda da pekâlâ yaşanabilir.
Hatta çok daha keyifli olur.
Ya da birkaç okul bir araya gelerek çok daha farklı bir ortam yaratabilirler.

Bu konuda okul yöneticilerine ve il, ilçe milli eğitim müdürlüklerine çok iş düşüyor.

Her şeye karşı çıkmak yerine, makul çözümlerde buluşarak, öğrencilerinin keyifli duygularla okullarını anımsamalarına, anı biriktirmelerine olanak sağlamalılar.

Hâlâ, “Ne gereği var canım, biz de törensiz mezun olduk, çocukların kafalarını karıştırmanın hiç bir âlemi yok!” diyenler varsa pes doğrusu...

Hababam Sınıfı mezuniyet törenlerini hatırlayın, ne kadar sade, ne kadar duygusal ve en önemlisi de ne kadar coşkuluydu.

Bu kadarını da çocuklarımıza çok görmeliyim...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Hani kura çekilecekti?
MEB, YÖK ve ÖSYM???
Sorunlar yumağı!