İkinci ara tatil de bitti, artık ders zamanı. Bir yanda iyi bir karne mücadelesi öte yanda sınavlar için giderek azalan zaman ve stres. Kimileri için eğitimde en zor dönem! Sakın telaşa kapılmayın, sakın panik olmayın. Diğer öğrenciler de sizden farklı değil...
Öğrenciler olarak her şeyi son dakikaya bırakmaya bayılırız. Bizler de öyle değil miydik?
İşte o bitmez gibi gibi görünen 4 yarıyıllık eğitim sisteminin sonuncusuna geldik.
Önümüzdeki geride kalan açıkları telafi erecek yeni bir dönem olmadığı için, bu yarıyılın çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor...
Bu güzel havalarda içeri mi kapanır demeyin ne olur. Önümüzde uzun bir yaz tatili var ve keyifli geçmesi sizin elinizde.
Formül çok basit:
Ne kadar güzel karne, ne kadar iyi puanlar, o kadar iyi tatil...
Tatil dönüşü 4 yarı yıllı sistemin, artılarıyla eksileriyle objektif bir değerlendirmesinin yapılmasında sonsuz yarar var.
Getirileri, götürüleri tek tek saptanmalı, motivasyonu yükselti mi yoksa dağıttı mı, hem öğrenci ve öğretmen nezdinde hem de velilerin gözüyle ayrı ayrı sorgulanmalıdır.
Bir sistemin sürdürülebilir olması için kara deliklerinin kapanması gerekir ki sağlıklı bir şekilde yol alabilsin.
. Örneğin aynı anda tatil olup, olmaması? Akademik takvim, yeniden gözden geçirilebilinir.
Bazı bölgelerde, güzel havalarda tatil yapıp, artı 40 ya da eksi 20 derecede derse devam etmek ne kadar doğru? Bu mutlaka değerlendirilmeli.
. Yine aynı şekilde tatil sonrası derslere katılım ve performans artıyor mu, azalıyor mu? Bu konuda öğretmenlerimizin gözlemleri mutlaka dikkate alınmalı...
Ankara böyle istedi diye sistemi zoraki ayakta tutmaya çalışırsak, hep tam tersi oluyor. Kaç proje böyle heba oldu.
Dayatılan değil, herkesçe benimsenen projelerle başarıya ulaşılır.
Ne olur artık bunu görelim, anlayalım ve ona göre hareket edelim...
