adscode
adscode

Çağın Vebası Bağımlılık!

Eğer bir şeye tutkuyla bağlanıp geriye kalan her şeyi ikinci plana atıyorsanız, demek ki siz de bağımlısınız.

Çağın Vebası Bağımlılık!
Milliyet Diyalog
Bağımlılık denilince akla ilk gelen sigara, alkol ya da uyuşturucu. Ama günümüzün bağımlılıkları çok farklı. Örneğin çocuk ve gençler için dijital bağımlılık, ebeveynler için dizi ya da obeziteye dönüşen yemek bağımlılığı.

Psikiyatr Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, önceki gece Genç Bakış’ın konuğu oldu ve bu konulara açıklık getirdi. Çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. 250 milyar dolarlık bu korkunç sektörün gençleri nasıl yuttuğunu anlattı. İşte programdan önemli satır başları:

Bağımlılık nedir?
* Bağımlılığı 2 tür başlıkta ele almamız gerekiyor. Biri madde yani dıştan kullandığımız kimyasalla ilgili. Bir diğeri davranış bağımlılığı. Örneğin Facebook, akıllı telefon, internet, kumar ya da yeme davranış bağımlılığı.
* Bağımlılık kronik bir hastalıktır. Aynı şeker hastalığı gibi kontrol ediliyor ama ortadan kalkmıyor. Örneğin bir sigara bağımlısının günde bir sigarayla idare etmesi mümkün değil, alkol bağımlısı için de aynı şey geçerli.

Nasıl vazgeçilir?
* Beynimizin bir yarısı sigarayı bırakmamız gerektiğini biliyor, eminim ki sigarayı içen herkes sigaranın zararlı olduğunun ve sigarayı bırakması gerektiğinin farkında. Beynimizin öbür yarısı “Bu da çok güzel bir şey, yemekten sonra kahveyle ne iyi gider” diyor. İşte burada o iki dengenin içinde hiçbir şey yapmasa bile bence bir sayfayı ikiye bölsünler, bir tarafa neden bırakmaları gerektiğini, diğer tarafa ise neden hâlâ kullandıklarını yazsınlar. Sonuçta görecekler ki bırakmaları için gerekli nedenler, bırakamamaları için gerekenin çok daha önünde.
* Gençlere, zararlıdır, tehlikelidir demek yerine, “Bağımsızlığını ilan et” diyoruz. Çünkü gençlerin istediği şey özgür olmak.

Neden uyuşturucu?
* Uyuşturucu kullanımı merakla başlıyor. Aslında bu kadar program yapılıyor, zararları konuşuluyor hâlâ neyi merak ediyorlar. Hızlı mutlu olma, hızlı bir şeylere ulaşabilme, emek vermeden, çaba sarf etmeden bir haz noktasına ulaşmakla ilgili aslında.
* Arkadaşlardan dolayı kullanıyorlar. Gruptan dışlanmamak için bunun yanlış olduğunu bildikleri halde evet diyorlar. Hayır diyemiyorlar.

Ebeveynler ne yapmalı?
* Çocuklarını dinleyen ebeveynlere ihtiyacımız var. Yoksa polis hafiyesi gibi her dakika peşinde olan, çantasını karıştıran, ot mu buldum, çöp mü buldum diye peşinde koşacaksa zaten onun bir anlamı olmuyor. Çocuk onlardan kopuyor.
* Özgüvenli çocuklar yetiştirmemiz şart. Çocuğun kendi kendini kontrol etmesi gerekiyor.
* Çocuklarımıza çiğnenmeden lokmanın yutulmayacağına, emek verilmeden, çalışılmadan hiçbir şeye ulaşılamayacağına, başkaları için bir şey yaptığımızdaki mutluluğun her şeyin üstünde olduğuna dair kavramlar öğretmemiz gerekiyor.

İnternet bağımlılığı
* 8 saat boyunca bilgisayarın ve internetin başında oturanlar var. Buradaki problem, internetin başında olmak değil, onu kullanmayı bilmemekle yani sınırlayamamakla ilgili. İşte kullanım bozukluğu, isim olarak bu yüzden gerekiyor.
* İnternet aracılığıyla çok ciddi anlamda bir kumara yönelme var. Önceden tombala vardı. Şimdi çocuklar internetteki oyunları takip ediyorlar. Oyunlarda adam öldürme var. Öldürdükleri adamdan dolayı ödül alıyorlar. Oyunlar, aynı reklamlar gibi. Gençlerin merak ettikleri, zevk alacakları, heyecan duyacakları oyunlar yapılıyor. Bilgisayarın başında oynayacağına, sokağa çıkıp oynamalı. Ama hangi sokak?
* İnternet aslında yüz yüze sosyalleşemeyen insanları sosyalleştiriyor gibi görünüyor. Ama yüz yüze geldiğinizde cesaret edemediğiniz birçok şeyi orada söyler hale geliyorsunuz.
* İnternette ‘like’ kısmı çok önemli. Beğenilmek ve takip edilmekle ilgili. Meşhur olmak, tanınmak, yani güçlü olmak, başkaları tarafından güçlü hissedilmek çok önemli. Bence o beğeninin altında buna benzer bir şey yatıyor. Çünkü herkes birbirine onu soruyor. Ne kadar takipçin var senin, ne kadar meşhursun?

Televizyon bağımlılığı
* Televizyon izlemek bir bağımlılıktır. Yaptığımız araştırmalara göre Türkiye’de ortalama bir insan, günde 4 ile 6 saat televizyon başında vakit geçiriyor.
* Bir dönem BBG’ler vardı. İnsanları bir evin içine koyuyorlar. Ne yapıyorlar, kavga mı ediyorlar? Ne kadar merak uyandıran bir şey. Ne kadar kavga ederlerse o kadar reyting artıyor. Bu işte insanın doğasında olan bir zafiyet. Biz de komşumuzda ne olduğunu merak ediyoruz, değil mi? Bir ses duyduğumuzda “Kavga mı ettiler acaba?” diyoruz. Bu içimizden gelen bir şey. Bu bir televizyon programı haline getiriliyor. Herkes başında bekliyor.

Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)