adscode
adscode

Çocuğunuzu onun gerçeğine göre yetiştirin!

​O sadece güzel değil aynı zamanda bir üçüz annesi ve eğitimci... Ebeveynlerin çocuk yetiştirirken

Çocuğunuzu onun gerçeğine göre yetiştirin!
Sağlık
1983'te Türkiye Güzeli seçilerek hayatımıza giren Neşe Erberk, 1984'te ise Avrupa'nın güzellik tacını kazandı. Mankenlikle başladığı meslek hayatına, 97 yılında Erberk Mankenlik Okulu'nu açarak devam etti. 2001 yılında ise çocuklar için yetenek geliştirme merkezi Joyfull'u açarak girişimci tarafının ne kadar ön planda olduğunu bir kez daha gösterdi. Kendisinin de üçüzleri olduğundan annelik duyguları ile okulundaki tüm çocuklara kucak açan Neşe Erberk'in bugün Türkiye'nin farklı illerinde 33 okulu bulunuyor. Erberk ile eğitim sistemini, okullarını ve anneliğe dair ne varsa konuştuk...

Mankenlikten eğitim sektörüne nasıl geçtiniz?

Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü 2. ve 3. sınıflarda okurken halkla ilişkiler sorumluluğu, reklam ajansında müşteri temsilciliği gibi kısa süreli çalışmalar yaptıktan sonra 4. sınıfta kendi işimi kurmaya karar verdim. O dönem mankenlik ajansı mı, anaokulu mu açsam diye kararsızdım. 23 yaşında anaokulu sahibi olmanın inandırıcı olmayacağını düşünüp, 6-7 yıllık mankenlik tecrübelerimi kullanmayı tercih ederek 1987'de Erberk Kast ve Mankenlik Ajansı'nı kurdum. Kızlarıma hamile kaldığımda ise onların gelecekleri ve eğitim hayatları ile ilgili hayaller kurmaya başladım. Kızlarımın üçünün de farklılıkları beni 'yetenek' kelimesi üzerinde düşündürdü. Nasıl her birey farklı karaktere sahipse, yine her bireyin farklı yetenekleri olduğunu düşünerek sorgulamalar yaptım. Çevremdeki okulların eğitim sistemleriyle ilgili gördüğüm eksiklikler, bana yetenek geliştirmeyle ilgili bir program uygulama hedefi verdi. Kızlarım dünyaya geldikten sonra da 2002'de Joyfull House-Neşe Erberk Anaokulu'nu açtım.

İFLAH OLMAZ BİR ENERJİM VAR

Üçüz çocuk yetiştirmek oldukça zor... İş hayatında hatırı sayılır bir yerdesiniz. Bu enerjiyi nasıl sağlıyorsunuz?

Genelde iflah olmaz bir enerji topuyumdur. Yerimde duramam... Karamsar insanlar beni rahatsız ettiğinden etrafıma da bu enerjiyi yaymayı çok severim. Yaptığım işi sevmemden, kızlarımdan ve etrafımdaki çocuklardan enerji depoluyorum sürekli...

Yetenek geliştirme merkezinize her çocuğu kabul ediyor musunuz yoksa özel bir uygulamanız var mı?

Okulumuza gelen çocukları ayrıştırmak, kabul etmemek gibi bir uygulama, eğitimcilik ruhuna yakışmadığı için böyle bir uygulamamız yok. Sadece özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar varsa, onları gölge öğretmensiz

kabul edemiyoruz.

Down Sendromlu ve otistik gibi özel çocuklar için bir projeniz var mı?

Özel çocukların seviye ve ihtiyaçlarına göre kaynaştırma programı uyguluyoruz. Eğitimcileri ve psikologlarıyla ortak çalışarak, çevresindekilere zarar vermeme koşuluyla herkesin eğitim hakkı olması gerektiğini destekliyoruz.

Okullarınızda nasıl sistem izliyorsunuz... Biraz eğitim sisteminden bahsedebilir misiniz?

Eğitimcilerimiz ve danışmanlarımızla birlikte araştırmalar yaparak, yetenek geliştirmeye yönelik erken çocukluk döneminde nasıl uygulamalar yapabiliriz diye çalıştık. Sonunda rotasyon programımızı yarattık. Buna göre, klasik anaokulu anlayışındaki 3 yaş, 4 yaş ve 5 yaş sınıf sistemi yerine kavram sınıfları yaptık. Yani çocuklar tüm günü bir sınıfta geçirmek yerine, program çerçevesinde kendi yaş gruplarıyla ama sınıf sınıf dolaşarak daha materyalce zengin dersliklerde eğitim alıyorlar. Anadili, fen ve doğa, sanat, bale-drama-müzik, İngilizce gibi dersleri, oyun sınıflarında ve bahçede oynayarak, yaşayarak öğreniyorlar. Çocuklarımız, rotasyonla tüm sınıflardaki etkinlikleri gerçekleştirirken branş öğretmenleri, sınıf öğretmeni ve psikoloğumuzun en az iki aylık gözlemlerinden sonra her yaş özelliğinin ve branşın yetenek kriterlerine göre ayrışıyorlar. Hangi çocuğumuz hangi yetenek grubuna ayrıldıysa, o branşla ilgili haftada bir gün ekstra çalışma yapıyor. Bunu aileyle de paylaşıp, çocuğumuzun o konuda desteklenmesi için yönlendirme yapıyoruz... Anaokullarımızda ReggioEmilia, Gems, Scamper ve High-Scope karma eğitim programını uyguluyoruz. Yoğun İngilizce eğitimi ise anaokulundan ilkokula native-speaker öğretmenler tarafından eğlenceli bir şekilde, yaparak ve yaşayarak öğrenme tekniğiyle verilmekte...

ÖĞRETMENin KAPASİTESİ ÖNEMLİ

Çocuk yetiştirmek ayrı bir sanat şüphesiz... Ebeveyn olarak nelere dikkat etmemiz gerekir? Bunun için bir yaş sınırı var mı?

Eğitimde, çocukların yaş gruplarına ve gelişim özelliklerine göre sosyal, duygusal, fiziksel ve zeka gelişimini sağlayan, yeteneklerini de göz önünde bulunduran bir program uygulanmalı. Öğretmenlerin ise sevgi dolu, farkındalığı gelişmiş, araştırmacı ve iyi bir gözlemci olmaları gerekiyor. Okulların da fiziksel durumu, güvenlik önlemleri, hijyen, beslenme,

servis hizmetleri, kullandıkları materyaller kaliteli ve ihtiyacı karşılayan kapasitede olmalı... Ebeveynler doğdukları günden itibaren çocuklarının ihtiyaçlarını ve farklılıklarını iyi gözlemleyebilmeli. Sadece kendi isteklerine ve hayallerine göre

değil çocuğunun gerçeklerine göre karar vermeye çalışmalılar.

İş-çocuk zor denklem... Bir de iş hayatında hırslarınız varsa! Bu ince çizgiyi korumak için kadınlara kariyer hayatında ne önerirsiniz?

Çok yönlü düşünmeli, her zaman olduğundan daha fazla programlı ve sabırlı olmalılar... Bunlar ilk başta zorlar ama zamanla öyle güzel alışıyorsunuz ki bu saydıklarımın hepsini artık refleks olarak yapıyorsunuz.

CİLDİM ANNEMDEN MİRAS

Beslenmeniz ve cilt bakımınızla ilgili özel bir sırrınız var mı?

Hayatım boyunca mehter marşı gibi 2 gün diyet yapıp, 1 gün keyfe keder yemek yemişimdir. Böylece hep dengeyi korumayı hedeflemişimdir. Genelde sağlıklı beslenirim. Deniz ürünlerine ve zeytinyağlı olan her şeye bayılırım. Tek kusurum tatlıyı da çok seviyor olmam. Tatlının porsiyonunu biraz fazla tuttuğumda ertesi gün ceza olarak sadece sıvı tüketirim... Özel bir cilt bakımı uygulamıyorum. Genetik olarak bu cildi bana sağlayan anneme çok teşekkür ederim.

SPORU HAYATINIZIN BİR PARÇASI YAPIN

Bir gününüz nasıl geçiyor...

Genel olarak merkez anaokulu ve ilkokulumun olduğu Ortaköy binamızda bulunuyorum. Tüm günüm çocukları gözlemlemek, öğretmen ve yöneticilerimle toplantı yapmak, velilerle sohbet edip yorumlarını dinlemekle geçiyor. Bunun dışında, yılın neredeyse 80-90 günü İstanbul dışı şubelerimizi ziyaret etmek için yollara düşüyorum...Mankenliği bıraktıktan sonra da fit görünümünüzle göz dolduruyorsunuz... Kadınlara ne önerirsiniz...Eskiden voleybolcuydum. Şu anda da haftanın 3 günü pilates yapıyorum. Sporu hayatlarının bir parçası haline getirmelerini öneririm.

FIRSAT EŞİTSİZLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇMEK ŞART

Günümüzdeki eğitim sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel olarak; eğitim alanında devlet okullarında ve özel okullarda okuyan öğrenciler arasındaki fırsat eşitsizliğinin günden güne açıldığını gözlemliyorum. Gerek öğretmen tercihleri gerek materyal kullanımında ciddi bir dengesizlik var. Buna bağlı olarak da özel okullarda okuyan öğrencilerin profilleri mutluluk, başarı, kişisel gelişim gibi konularda olumlu yönde ilerlerken diğerleri ise yoksun kalıyor. Öte yandan aile katılımında belirgin bir gelişme var. Aileler çocuklarının eğitimlerine ve öğretimlerine dahil olmak için daha çok zaman ayırıyorlar. Babalar daha aktif rol alıyor. Talepleri de daha çok bu yönde gelişiyor. Ayrıca çocukların farkındalıkları ve sosyalleşme ihtiyaçları gittikçe daha erken yaşlarda gelişmeye başladı. Eskiden 3-4 yaş, anaokuluna başlangıç yaşı olarak düşünülürdü, şimdi ise18 aylık çocuklar kesinlikle hazır ve istekli oluyorlar. Eğitim programları daha zenginleşti. Ezberci eğitim yerine yaparak, yaşayarak, gezerek, görerek, deneyleyerek eğitim uygulanıyor. Materyaller de tabii ki daha alternatifli. Akıllı tahta, projeksiyon, bilgisayar gibi teknoloji kullanımı artık 3 yaştan itibaren başlıyor.

ÖZLEM SÖNMEZ

Akşam

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)