adscode
adscode

En etkili yabancı dil öğrenme yöntemi: ‘Bir ebeveyn - bir dil’

Uzmanlara göre yabancı dil öğreniminde maruz kalmak çok önemli. Bu noktada ebeveynlerden birinin bir dilde, diğerinin başka dilde çocukla iletişim kurduğu ‘Bir ebeveyn - bir dil’ yöntemi en etkilisi.

En etkili yabancı dil öğrenme yöntemi: ‘Bir ebeveyn - bir dil’
Eğitim
Güncelleme : 15-Aug-23 12:13

Dünya İngilizce Yeterlilik Endeksi’nin 2022 verilerine göre Türkiye, 111 ülke arasında 64. sırayla en düşük dil yeterliliğe sahip ülkeler arasında yer alıyor. Okulda eğitimin yanı sıra özel kurslar, birebir dersler sonrasında bile yabancı dilde istenilen düzeye gelinemiyor. Uzmanlara göre bunun sebebi maruz kalmamak. Çünkü dil, ne kadar çok kullanılırsa o kadar çok öğrenilebiliyor. Her yaşta da öğrenmek mümkün ama en etkili yöntem, “Bir ebeveyn – bir dil yöntemi.” Peki, bu yöntem nasıl uygulanıyor? Dil öğrenmek için ideal bir yaş var mı? İlerleyen yaşlarda yabancı dil öğrenmek için neler yapmalı? 

EMEK HARCANMALI 

Hacettepe Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Çiğdem Kayıhan Aslan, yabancı dili, okulda öğrenilen herhangi bir ders gibi düşünmenin yapılan en büyük hata olduğunu belirtti. “Yabancı dile ne kadar çok maruz kalırsak ve dili ne kadar çok kullanırsak o kadar çok öğreniriz” diyen Aslan, erken yaşlarda öğrenmenin çok kolay olduğunu ancak yabancı dil öğrenmenin yaşı olmadığını, yeterince zaman ve doğru emek harcandığında iyi derecede öğrenilebileceğini söyledi. 

En etkili yöntemlerden birinin ‘Bir ebeveyn- bir dil” olduğunu kaydeden Aslan, şu bilgileri verdi: “Ebeveynlerden birisi tamamen bir dilde, diğeri ise başka bir dilde çocuklarıyla iletişim kurar. Her bir ebeveyn çocuklarının doğumundan itibaren aynı dil kullanımına sadık kalarak çocuklarının her iki dile de aynı oranda maruz kalmasını sağlar. Bu yöntemi kullanan ailelerin kullandıkları dile hâkim olmaları ve çocuklarının dil gelişimini takip ederek onların herhangi bir sıkıntı yaşamadığından emin olmaları gerekir.” 

KURALLARI EZBERLEMEYİN 

İki dil öğrenimi nedeniyle çocuk ve ebeveynler arasında bir iletişimsizlik olması ya da çocuğun his ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanması durumunda çocukla tek dilde iletişim kurmanın daha sağlıklı olacağını kaydeden Aslan, “İki dil eş zamanlı olarak doğumdan hemen sonra öğrenilmediği takdirde, çocuk tarafından ardışık olarak öğrenilebilir. Araştırmalar iki dilin ardışık olarak öğrenilmesi durumunda çocuğun okul öncesi eğitim döneminde ikinci bir dil öğrenmeye başlamasının uygun olduğunu gösteriyor” diye konuştu. 

Yabancı dil öğrenmeye çalışırken dilbilgisi kurallarını ve kelimeleri ezberlemenin zaman kaybı olduğunu dile getiren Aslan, yabancı dil pratiğinin dört becerinin tekrarını gerektirdiğini, yabancı dil öğrenebilmek için o dilde dinlemek, okumak, yazmak ve konuşmak gerektiğini vurguladı. 

‘KÜÇÜK YAŞTA BAŞLAYIN’

Çocuklarını çift dilli yetiştiren Psikolog Esra Demirsöz tecrübelerinden yola çıkarak şu önerilerde bulundu:

Hiçbir yaş ‘çok erken’ değildir. Mümkün olan en erken yaşta hatta doğduğu andan itibaren dil öğrenilebilir.

Dil eğitimine küçük yaşta başlarsanız, müfredat takip eder gibi konuları takip etmek zorunda kalmazsınız. Çocuğunuzu İngilizceye maruz bırakmak yeterlidir. Evde birinin tutarlı bir şekilde çocukla İngilizce konuşması, oyunlar oynaması, kitap okuması vs. o çocuğun başka çaba harcamadan İngilizce öğrenmesini sağlar.

10 yaşına kadar İngilizce öğrenmeye başlayan bir çocuk, bu dili anadili seviyesinde konuşabilir. 18 yaşına kadar İngilizce öğrenmeye başlarsanız da gayet iyi bir seviyede dil öğrenebilirsiniz.

Erken yaşta ikinci bir dil öğrenmek, çocukların beyinlerinde dil öğrenme becerisini aktive eder ve bir üçüncü dili daha kolay öğrenebilmelerini sağlar.

İngilizce öğrenimine okulda başlamış bir çocuk, evde desteklenmelidir. İnteraktif konuşma platformlarından yararlanılabilinir. 

DİDEM SEYMEN-MİLLİYET


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)