Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şubesi Boğaziçi Üniversitesi’nde “Öğretmen Atamaları ve Yaşanan Sorunlar: Sorun Öğretmen Adaylarında mı?” başlıklı bir etkinlik düzenledi. Etkinlik Van depreminde yaşamını yitiren öğretmenlere ve Şafak Bay’a atanırken, etkinlikte “Atama İzindeyiz” başlıklı kısa filmde gösterildi.
Etkinliğin panel bölümüne konuşmacı olarak, ataması yapılmayan öğretmen mücadelesinin simge isimlerinden ve bu yıl içerisinde yaşamını yitiren Şafak Bay’ın abisi Ufuk Bay, Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu kurucularından Osman Şahin ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Rıfat Okçabol katıldı.
Etkinlikte ilk sözü alan Şafak öğretmenin abisi Ufuk Bay, Şafak öğretmenin 6 yıl boyunca yaşam ve hak arama mücadelesini sürdürdüğünü ifade etti. Başta kendisine yönelik karalamalar olsa da, bu karalamaların Şafak Bay’ın haklı ve son derece meşru mücadelesiyle boşa çıktığını ifade eden abi Ufuk Bay, konuşmasında, ataması yapılmayan ve ücretli öğretmenlerin zorlu yaşam koşullarından örnekler verdi. 21 öğretmenin atamasının yapılmamasından dolayı girdiği bunalım dolaysıyla intihar ettiğini ifade eden Bay, bu hikayelerden esinlenerek “Atama İzindeyiz” filmini çektiklerini kaydetti.
Toplantıda Bay’ın ardından sözü Şafak Bay’la birlikte Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu’nun kurucularından olan Osman Şahin aldı. 2002’de Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim meydanlarında, öğretmenleri sınavsız atayacağına dair sözlerini hatırlatarak sözlerine başlayan Şahin, yıllardır biriken ve ataması yapılmayan mezunla sorunun bugünlere geldiğini ifade etti. Ankara’da açlık grevine başladıklarında Şafak Bay’la birlikte toplam 5 kişi olduğunu dile getiren Şahin, bugün 41 ilde Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu’nun temsilcilerinin bulunduğunu kaydetti.
80 bin ücretli öğretmen var
Bugün bu mücadelenin aynı zamanda eğitim fakültesi öğrencilerinin mücadelesi olması gerektiğini söyleyen Şahin, eğitim fakültelerinde okuyupta KPSS’den haberi olmayan insanların olmadığını üzülerek gördüğünü kaydetti. Şahin, KPSS’nin öğretmen atamalarında geçerli bir sınav olamayacağına dikkat çekerken, 2009 yılında Türkiye 1. si olan bir fizik öğretmeninin o yıl içinde fizik öğretmeni ataması yapılmaması nedeniyle atanamadığını belirtti. Şahin bugün 300 bini aşkın ataması yapılmayan öğretmen olduğunu vurguladı. Şahin konuşmasında, ataması yapılmayanların dışında bir de ücretli öğretmen gibi çok önemli bir sorun olduğuna dikkat çekerken, bu öğretmenlerin girebilecekleri en yüksek ders saatiyle ayda en fazla 800 TL maaş alabildiğini, herhangi bir tatil gününde ise maaşlarının kesintiye uğradığını kaydetti. Van depreminin ardından eğitime ara verildiği için ücretli öğretmenlerin maaşlarının kesintiye uğradığını hatırlatan Şahin, şu anda Türkiye’de 80 bin ücretli öğretmenin çalıştırıldığını söyledi. Diğer taraftan ücretli öğretmenlerin yarım sigorta ile çalıştığına dikkat çeken Şahin, bugün aynı işi yapan öğretmenlerin neredeyse yarı yarıya farklı maaş aldığını kaydederken bu durumun öğretmenler odasına dahi yansıdığını ifade etti. Herhangi bir okul müdürünün herhangi bir gerekçe ile kolayca ücretli öğretmenlerin işlerine son verebildiğini belirten Şahin, yaşanan yoğun işsizlik nedeniyle ücretli öğretmenlik yapacak insanların kolayca bulunabildiğini kaydetti.
Eğitim fakültesi öğrencilerine çağrı
Şahin konuşmasında Ömer Dinçer’in Milli Eğitim Bakanı olarak göreve getirilmesinin ücretli öğretmenliğin meşrulaştırması yönünde de bir anlam taşıdığını ifade ederken, eğitim fakültesi öğrencilerine de seslendi. Şahin, eğitim fakültesi öğrencilerinin mezun olduklarında bu sorunlarla karşı karşıya kalacaklarını kaydederken, Eğitim Sen’in başlattığı Genç Eğitimciler Komisyonu çalışmasının eğitim fakültesi öğrencilerinin mücadeleye katılmak açısından önemli olduğunu vurguladı.
*****
“Tevekkül eden insanlar istiyorlar”
Etkinliğin panel kısmında son sözü alan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Rıfat Okçabol, bugün sadece öğretmenlere değil tüm emekçilere yönelik planlı bir saldırıya dikkat çekerken, bugün öğretmen atamalarında yaşanan sorunların nedenlerinin birçok yerde aranması gerektiğini ifade etti. Okçabol konuşmasında, eğitim fakültesi öğrencilerinin kendi sorunlarına yeterince ilgi göstermeyerek bu anlamda sorumluluklarını yerine getirmediğini ifade ederken, eğitim fakültelerinde çalışan öğretim üyelerinin de öğrencilerinin duyarlı olmamasında aynı şekilde sorumlu olduğunu belirtti. Okçabol, sendikaların da öğretmenlerin atanma sorununa daha fazla eğilmesi gerektiğini belirtirken, sistemin hak arayan, sorunlarına çözüm arayan öğretmen istemediğine dikkat çekti.
“TEKEL işçileri yol gösteriyor”
Uygulanan atama politikası ile amacın hak aramanın, örgütlenmenin önüne geçmek istendiğini ifade eden Okçabol, AKP hükümetinin TBMM’yi pas geçerek çıkardığı kanun hükmünde kararnamelere değindi. 652 sayılı kanun hükmünde kararname ile MEB’in adeta bir ticarethaneye dönüştürüldüğüne dikkat çeken Okçabol, verilecek mücadeleye ilişkin sözlerini ise TEKEL işçilerini işaret ederek sürdürdü. Eğitimde yaşanan gericileşme sürecine de işaret eden Okçabol, insanları hak aramanın değil tevekkül etmenin öğretildiğini söylerken, durumun farkında olan insanların bu tevekkülü reddederek mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
Etkinlik konuşmaların ardından eğitim fakültesi öğrencilerinin söz almasıyla tamamlanırken, genç öğretmen adayları da mücadelenin önemine vurgu yaptılar.
(soL-İstanbul)
