Türkiye'de ilk ve orta öğretim kurumları sisteminde sık sık yapılan değişiklikler gündemdeki yerini koruyor.
Üniversiteye yerleştirme sınavı, özel ve devlet okulları arasında eğitim kalitesi farklı, İngilizce hazırlık, Anadolu ve Meslek liseleri gibi okullarda verilen özgün eğitim uzmanlar tarafından eleştiriyor.
Bu durumdan en çok zarar gören hiç kuşkusuz lise ve üniversite çağındaki gençler. Ancak Türkiye'de son dönemde yaşanan yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı gibi sebepler, ülkede sürekli olarak tartışılan yetersiz eğitim, öğretmen açığı, yetişmiş kadroların eksikliği gibi sorunlarla birleşince farklı boyuta taşındı.
Artık ülkenin birçok bölgesinde ve özellikle de büyük şehirlerde lise ve üniversite çağındaki birçok öğrenci okula gitmek yerine "açık lise" ya da "açık öğretim" gibi tercihlere yöneliyor.
Lise çağındaki gençler, "açık liseyi" tercih etmelerini "kalitesiz eğitim ve hayat pahalılığı" gibi nedenlere bağlıyor.
Lisede kaliteli eğitim alamadıklarından yakınan öğrenciler, dershanelere para vererek daha kısa bir zamanda daha kaliteli eğitim aldıklarını ve üniversite sınavlarında daha başarılı olduklarını ifade ediyor.
Büyük şehirlerde okula giderken ödenen otobüs, metro gibi yol masrafları, kantinlerin pahalı oluşu, derslerin boş geçmesi ve öğretmenlerin ilgisiz oluşu gibi nedenler birçok gencin açık lise eğitimini tercih etmesine sebep oluyor.
Doğukan Mağol da açık liseye giden öğrencilerden bir tanesi.
17 yaşındaki Doğukan orta okul sonrası maddi imkansızlıklar sebebiyle doğrudan açık liseye kaydolmuş.
14 yaşından beri çalışan Doğukan, derslerinde çok zorlanmadığını ancak hem çalışıp hem okumanın kendisini fiziksel olarak yıprattığını ifade ediyor.
Doğukan oldukça zor bir hayatını olduğunu belirterek, "Benim bir genç olarak çok büyük hayallerim vardı bu hayallere de ulaşılabilirdi. Görüyorum, birçok genç kendi ülkesinden gelip Türkiye'ye okuyor. Yüksek lisans yapıyor, güzel hayatlar yaşıyor. Bense kendi ülkemde açık lisede okurken hem de çalışmak durumunda kalıyorum. Ekonomik kriz var, hayat çok pahalı. Babamın maaşının neredeyse yarısı benim okul masrafıma gidiyordu. Bundan kurtulmak için doğrudan açık liseye yazıldım. Bu sayede çalışarak ev bütçesine katkıda bulunmaya başladım. Beni bu duruma düşürenlere, bunun sorumlularına karşı aşırı öfkeliyim. Öfkemi kusmak istiyorum ancak bir çarem yok gibi..." sözleriyle yaşadığı hayatı ifade ediyor.