Kadınlarla ilgili her konuda sınıfta kaldık!

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajında kadın istihdamı, eğitimi, siyasal katılımı ve şiddete dair çarpıcı verileri paylaştı. Oluşan sayılara "utanç karnesi" diyen Arslan, siyasi sorumluların sorun saptamaktan dahi uzaklaşıp Cumhuriyet kurumlarıyla ve kadını eve kapatmakla meşgul olduklarını belirtti. Milletvekili Arslan, "Yeni anayasa süreci toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir anlayışı ve gelişmiş ülkelerdeki gibi cinsiyet eşitliği temelinde bir bütçelemeyi temeline almazsa, çözüm bir kez daha ertelenecektir." dedi.
 
Denizli Milletvekili Kazım Arslan'ın açıklaması şöyle:
 
KADIN EĞİTİMİNDE SINIFTA KALDIK
 
"Ülke nüfusumuz çok anlamlı bir potansiyeli barındırmaktadır. Bu nüfusun katma değeri yüksek ürün üreten, mesleki uzmanlaşmayla istihdama katkı koyan bir anlayışla yönlendirilmesi gerekirken, genç kadın nüfusumuz, eğitime ve çalışma yaşamına yeterince katamıyoruz. Okuma yazma bilmeyen kadın sayısı, erkeklerin tam 5 katıdır.
Kadınlarda okuma yazma bilmeyen oranı hala yüzde 10'a yakınsa bunun çözümünü hep birlikte bulmalıyız. Ne acı ki, 25 ve üzeri yaştaki yüksekokul veya fakülte mezunu olan toplam nüfus oranımız yüzde 13 iken, kadınlarda bu oran sadece yüzde 10'da kalmaktadır."
 
KADIN İSTİHDAMIMIZ YÜZDE 30'DA TAKILI KALDI
 
"Kadın istihdam oranı Avrupa ülkelerinde yüzde 60'a dayanırken,ülkemizde bir türlü yüzde 30'ların üstüne çıkartılamıyorsa,bunu durup düşünmeliyiz. cinsiyet eşitliğinde dünyada son sıralara demir attıysak, kadınların yönetici oranı yüzde 9'da, belediye başkanı kadın oranımız yüzde 3'te, kadın vekil oranımız yüzde 15'te kalıyorsa, hala 81 il içinde sadece 2 kadın valimiz ve 2 kadın bakanımız varsa, burada açıkça itiraf etmeliyizki: 
Erkek egemen, otoriterliği tek yol sayan zihniyet ve kadınların sorunlarına odaklanmak yerine ne giyip, kaç çocuk doğuracaklarına karışan siyaset anlayışı, kadının toplumda özgürleşmesi, eğitim alması, çalışarak kendi varlığını büyütmesi ve siyasete katılmasına açıkça engel olmakta, kadının kendi sorunlarını konuşmasından ve sahiplenmesinden korkmaktadır.
 
Kadınlarda genç işsizlik oranı resmi verilerde bile yüzde 22 ise, kayıtdışı ve esnek, güvencesiz istihdamla kadın emeği daha fazla sömürülüyorsa, kadın eğitiminde veriler yıllar geçse bile anlamlı bir iyileşme göstermiyorsa, kadının eğitimden çalışma ve sağlık hakkına kadar büyük bir sorun yumağının içindeyiz."
 
KADINLAR KÜÇÜK YAŞTA EVE KAPATILMAK VE EVLENDİRİLMEK İSTENiYOR
 
Kadını evine köle usulü çalışma yasalarıyla kapatan, kadın emeğini görünmez ve değersiz kılan, Cumhuriyetle kazanılmış haklarını unutturmaya çalışan,eğitimde gericileşmeye yol açan, kız çocuklarımızı 4+4+4 Yasasıyla okuldan soğutan irade,yeni nesli ışıksız bırakmak üzeredir, buna asla izin vermeyeceğiz.
 
Bugün, resmi istatistiklerde bile kadınların yaşamdan memnuniyeti düşmektedir. Çalışan kadınlar aile bakımına erkeklerden en az 5 kat fazla zaman ayırıyorsa, kadınların yaşamın her alanında üzerlerine düşen yükün alınması için çok daha kararlı bir zihniyeti ve siyaseti egemen kılmalıyız.
 
181 binin üzerindeki kız çocuğumuzu erken yaşta zorla evlendirerek geleceklerini elinden çalanlara kararlı yasalar ve uygulamalarla karşı çıkmayan her iktidar, ülkemizde kadın yoksulluğunun, kadın cinayetlerinin, kadını suskunlaştırılmasının sorumlusudur."
 
ŞİDDETİN, EĞİTİMSİZLİĞİN SORUMLUSU SİYASİ İRADEDİR
 
"Bugün kadın cinayetleri 14 yılda 14 kat arttıysa, 2015 yılında 290 kadın, Sadece ilk 2 ayda 26 kadın katledildiyse, bu bir utanç verisi sayılmalıdır. Bakanlıklar ısrarla asıl kadın cinayeti verilerini açıklayamıyorsa, koruma önlemleri gecikiyorsa devletin sorumluluğu noktasında oturup uzun uzun düşünmeliyiz. 
 
Sorunu çözmek bir yana, sorunu saptama konusunda dahi aciz kalan, Cumhuriyet sayesinde makam mevki sahibi olup da bugün Cumhuriyete "reklam arası" ya da "enkaz" gözüyle bakan, rövanş ya da intikam almak adına konuşanların, onları yönlendiren siyasi iradenin, tüm kadınlara ve laik Cumhuriyete büyük bir özür borcu vardır.
 
Bugün, siyasi iktidar büyük bir vurdumduymazlıkla ülkeyi kaosa sürüklerken, gencecik evlatlarımız, terörün ve şiddetin karşısında yaşamını yitirirken, şehitlerin arkasından en çok yıkılan, analarımız, kardeşlerimiz, kızlarımızdır."
 
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ TEMEL ALMALIDIR
 
"Bugün ülkemiz, eğitimde fırsat eşitliğini, gelir adaletini, eğitim ve sağlık hakkını, çalışma özgürlüğünü cinsiyet temelinde de açıkça tartışmalıdır.Meclisimiz, dünyada da kabul gören "toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe" yaklaşımını yeni anayasa sürecinde iyi değerlendirmelidir. Ülkemizin parlamenter rejiminde kadınların daha fazla temsil hakkından, kadınların çalışma ve eğitim haklarına kadar toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alanda temel alınacağı bir modelin kurulması, ailede ve okulda eğitimin küçük yaştan itibaren bu cinsiyet eşitliği temelinde verilmesi gerekiyor. Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların yaşama da eşit katılabilmesi için siyasetin tam zamanıdır. 
 
Bu düşüncelerle, tekstil sektöründeki çalışma şartlarına karşı isyanla başlayıp,bugün tüm dünyada farklı sorunlarla ve dayanışmayla büyüyen Dünya Emekçi Kadınlar Gününü yürekten kutluyorum. Tüm kadınlarımıza Cumhuriyetle birlikte Atatürk'ün kazandırdığı haklarına sahip çıkmalarını özellikle belirtmek istiyorum."