adscode
adscode

Kış hastalıklarına karşı bol bol limon

Taze kış meyveleriyle hastalıklara karşı korunabilir, daha sağlıklı kalabilirsiniz. 'İlaçsız Yaşam' kitabının yazarı Dr. Ümit Aktaş'tan, nezle, grip, boğaz ağrısı, ateş, burun akıntısı gibi kış hastalıklarının…

Kış hastalıklarına karşı bol bol limon
Sağlık


Bebeklerin gaz problemi ise her annenin derdi. Çocuk sağlığı uzmanı Dr. Gülder Özkan, bebeğin bağırsağındaki gaz birikmesi olan kolite karşı emziren annelere, anason, dereotu ve rezeneden oluşan tıbbi çay öneriyor...

Uzun kış aylarında, hastalıklardan nasıl korunuruz ? Kış mevsiminde pazarda rahatlıkla bulunabilen, her bütçeye uygun mandalina, limon ve greyfurt ile hazırlayacağınız basit kürler hem hastalıktan koruyor hem de nezle, grip, boğaz Ağrısı, ateş, burun akıntısı gibi kışın sık görülen hastalıkların tedavisinde destek oluyor. 'İlaçsız Yaşam' kitabının yazarı Dr. Ümit Aktaş 'tan kış hastalıklarına karşı etkili olan, hazırlanışı basit kürlerin tarifini aldık. Fitoterapinin çocuk luk çağı hastalıklarında etkili olduğunu söyleyen Dr. Gülder Özkan ise özellikle çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları gibi sık tekrarlayan enfeksiyonlarda, Almanya gibi gelişmiş birçok ülkede reçetelerde ilk önce tıbbi bitkilerin yazıldığını söylüyor. Bu bölümde yine alanında uzman doktorlara, hastalıktan korunma ve tedavi sırasında bitkilerden nasıl yararlanacağımızı sorduk.

Uzm. Dr. Gülder Özkan (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Fitoterapi Uzmanı ve Homeopat):

'Çocuk hastalıklarında başarılı'

"Tıbbi etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış bitkilerle yapılan tedavi 'fitoterapi' adını alıyor ve çocukluk çağında hem tedavide hem de destekleyici olarak başarıyla kullanılıyor.

Çocuk hastalıklarında özellikle solunum yolu enfeksiyonları gibi sık tekrarlayan enfeksiyonlarda, Almanya gibi gelişmiş birçok ülkede reçetelerde ilk önce tıbbi bitkiler yazılıyor.

'Doz ayarlanmasına dikkat'

Ancak, çocukların gerek ağırlık, yağ dokusu miktarı, vücut kitle indeksi farklılıkları gerekse fonksiyonel gelişimin erişkin düzeyinde olmaması nedeniyle, hem tıbbi bitkinin seçiminde hem de doz ayarlamasında çok dikkatli olunmalı.

Çocuklarda yan etkisi olmayan, güvenli, doz aralığı geniş olan bitkiler tercih edilmeli. Kullanım kolaylığı açısından çocuklarda genellikle şurup, damla, uçucu yağ ve tıbbi çay şeklindeki ilaç formları veriliyor. Eczanelerde bu şekilde hazırlanmış gaz ilacı, burun açıcı ilaç, uyku ilacı ve süt artırıcı ilaç mevcut."

Bitkisel çaylarla bebeğiniz uyusun

- Kolit özellikle bebeklerde görülen ve bağırsakta gaz birikmesine bağlı oluşan karın ağrılarıdır. Kolit tedavisi için emziren annelerin tıbbi çay içmelerini öneriyorum. Anason, dereotu ve rezene meyvelerinden eşit miktarda karıştırılır. Bir su bardağına bir tatlı kaşığı alınır, havanda hafifçe dövülür. 8-10 dakika demlenir. Emziren annelerin bu çaydan güde 2-3 bardak içmeleri hem annenin sütünü artırır, hem de bebeğin gaz problemine iyi gelir.

- Üç yaşından küçük çocukların yaklaşık üçte birinde ya uykuya geçerken ya da uykunun devam ettirilmesinde bir problem olur. Bu sorunu çözmek için melisa çayı demleme şeklinde kullanılır. 6-12 ay arasındaki bebeklere 25 ml, 1-6 yaş arasına 50 ml, 6-12 yaş arasında ise 100 ml yatmadan bir saat önce verilir. Tıbbi papatyada yine aynı şekilde uygulanabilir.

- Egzama çocukluklarda genellikle kıvrım yerleri, kulak ve diz arkaları, dirsek kısımlarında başlar. Bu dönemde yulaflı banyolar cildin düzelmesine yardımcı olur. Hercai menekşenin hem çayı içilir hem de egzamanın olduğu bölgeye uygulanır. Ayrıca aynısefa çiçeği ile yapılan kremler de çok yararlıdır.

Uzm. Dr. Ümit Aktaş (Fitoterapi Uzmanı, 'İlaçsız Yaşam' kitabı yazarı):

Fitoterapi aktar tıbbı değil!

"Fitoterapi, ülkemizde sadece eczacılık fakültelerinde okutulan bir bilim dalı. Tıp doktorları ise eczacılarla yüksek lisans ve doktora seviyesinde bu eğitimi alabiliyor. Yani, fitoterapi eczacılık ve tıp disiplinlerinin bir arada çalıştığı bir bilim dalı ama aktar tıbbı değil.

'Basit kürler çare'

Fitoterapi, tüm dünyada tedavide yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemi. Hastalıkların tamamının tedavisinde fitoterapi ile başarılı sonuçlar alınabiliyor. Almanya'da, doktorlar tarafından reçete edilen tüm tedavilerin yüzde 67'si bitkisel ilaçlardan oluşuyor.

"Hastalık deyince insanların çoğunun aklına nezle, grip, boğaz ağrısı, ateş, burun akıntısı gibi kış hastalıkları geliyor.

Gerçekten de dünyada en sık rastlanan enfeksiyonlar bunlar. Ülkemizde her yıl milyarlarca dolarlık antibiyotik bu hastalıklar için kullanılıyor. Oysaki kış hastalıklarının çoğu virüslerden kaynaklanır ve antibiyotikler virüsler üzerinde etkisizdir. Ancak, evde hazırlayacağınız basit bitkisel kürlerle kış hastalıklarından kolayca kurtulabilirsiniz.

Boğaz ağrısı kürü:

Kaynamakta olan iki su bardağı içme suyunun içine dört yemek kaşığı tıbbi adaçayı ve bir tatlı kaşığı kaya tuzunu karıştırın. Ağzı kapalı olarak 10 dakika kısık ateşte kaynatın. Altını kapattıktan sonra yarım limonun suyunu içine sıkın. Kapağı kapalı olarak soğumaya bırakın. Oda ısısına geldiğinde bir cam sürahiye süzün. Bu karışımla, gün boyu akşam yatana kadar altı kere gargara yapın. Sabah hazırladığınız gargarayı aynı gün içinde tüketin.

Gripten koruyan kür:

Bir mandalina, bir limon ve bir greyfurdun suyu sıkılarak mutfak robotuna konulur. Bu meyvelerin kabuklarından birer parmak boyutunda kesilerek hazneye eklenir. Hazırlanan içeceğin içine bir tatlı kaşığı yeşil çay eklenerek mutfak robotu çalıştırılır. Kabuklar ve yeşil çay iyice parçalanmalıdır. Gripten korunmak için her sabah taze olarak hazırlanmalı ve kahvaltıda içilmelidir.

Kalp ilacı, yüksek tansiyon ilacı, diyabet ilacı ve kemoterapi tedavisi alanlar greyfurt suyu içmemelidir. Çünkü greyfurt, bu ilaçların emilimini bozar. Bu hastalar, greyfurt yerine portakal kullanabilir.

Bitkilerle tedavi insanlık tarihi kadar eski

Prof. Dr. Erdem Yeşilada (Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı, "İyileştiren Bitkiler" ve "Doğadan Gelen sağlık Bitki Çayları" kitapları yazarı):

"Fitoterapi, bitkilerde fotosentez sonucu meydana gelen zengin bileşenlerden sağlığın korunması ve tedavi amacıyla yararlanılmasıdır. 'Fitoterapi' kavramının ilk olarak 1916 yılında Fransız hekim Henri Leclerc tarafından, 'PrEcis de Phytotherapie' adlı eserinde kullanıldığı kayıtlıdır. Ancak, insanların bitkilerin sağlığı koruyucu ve tedavi edici etkilerinden yararlanmasının insanlık tarihi kadar eski olduğunu ileri sürmek abartılı olmaz.

'Her yaşa uygun'

Ülkemizde fitoterapi kavramı farklı kimlikler altında; halk ilacı ya da aktarlarda uygulanan şekilleri ile yüzyıllar boyunca uygulandı. Son yirmi yılda ise bilimsel araştırmaların bulguları göz önüne alınarak yeniden şekillendirilen "Güncel fitoterapi" kavramı popülarite kazandı.

Özellikle 2000'li yıllardan itibaren farmakolojik ve kimyasal araştırma teknikleri çok gelişti. Bu durum bitkilerin tedavi edici etkinliklerinin deneysel ve klinik çalışmalar ile bilimsel olarak ortaya konulmasını sağladı. Daha önce sadece 'şifalı' olarak tanımladığımız bitkilerin bugün sağlığımız için ne gibi etkileri olduğunu, ilaçlardaki gibi farmakolojik özelliklerini, vücudumuza nasıl etki ettiklerini, içeriğindeki etkili bileşenlerin neler olduğunu ve olası risklerini biliyoruz.

Fitoterapi, her yaştan insana uygulanabilir. Önemli olan fitoterapi uygulamasının bireylerin yaşı, cinsiyeti, ırkı gibi fizyolojik parametreleri, mevcut hastalıkları, kullandığı ilaçlar, beslenme tarzı gibi etkenler ile ne derecede etkileşeceğini doğru bir şekilde değerlendirmek. Kaliteli (doğru zamanda toplanmış, iyi saklanmış, temiz bir çevrede yetiştirilmişÖ) bitkiler, uygun kişilerde doğru miktar ve sürede uygulandıklarında herhangi bir risk oluşturmaz.

Ecz. Nimet Özata ('Fitoterapi ve Aromaterapi' kitabı yazarı)

Bacak ağrısına atkestanesi

"Yunanca phyton (bitki) ile therapeia (tedavi) kelimelerinden oluşan fitoterapi, hastalıkların taze ya da kurutulmuş bitkiler ve onların doğal ekstreleriyle tedavi edilmesidir. Bitkisel ilaçlar sentetik ilaçlara göre daha az yan etkilidir ancak etki görülmesi için uzun süreli kullanılması gerekir. Fitoterapide kullanılan bitkilere çok fazla örnek verilebilir.

- Atkestanesinin tohumları bileşimindeki P vitamini etkisiyle damar çeperlerini kuvvetlendirir. Bacaklardaki ağrı ve yorgunluklarda, kaşıntı ve şişkinliklerde kullanılır. Tohumlar ezilip bir gece alkolde bekletilip süzüldükten sonra, burkulmalarda, bilek ağrılarında ağrıyan yere konulabilir.

- Ginkgo yaprakları beyne kan akışını geliştirerek beynin zirvede çalışması için gerekli oksijen ve besinleri beyne ulaştırır. Belleği geliştirdiği ve bunama işaretlerini iyileştirdiği bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Yaşlanmaya bağlı bunama belirtileri ortaya çıkmadan uzun süre önce ginkgo alarak hastalıktan korunmak mümkündür. Günde 2-3 kereye kadar 60 miligram standardize ekstre kullanılabilir .

- Asya ginsengi bitkisinin kökleri bağışıklık sistemini düzenleyici, vücut güçlendirici, kanserden koruyucu, antioksidan, şeker düşürücü özelliklere sahiptir. Vücut direncini arttırmada, konsantrasyon eksikliğinde ve çalışma gücünün arttırılmasında kullanılabilir. Hipertansiyonlu ve diyabetli hastalar dikkatli kullanmalıdır. Menapoza girmiş kadınlarda kanama yapabilir. 100 miligram standardize edilmiş ekstresi günde 1-2 kez kullanılabilir. Yatmadan önce kullanılması uykusuzluğa sebep olabileceğinden tavsiye edilmez.

Milliyet

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)