adscode
adscode

Kolayca çözülecek bir sorun 65 bin ayrı soruna döndürüldü!

CHP'li Dr. Ceyhun İRGİL kapatılan üniversitelerin mağdur olan öğrencileri için yazdı...

Kolayca çözülecek bir sorun 65 bin ayrı soruna döndürüldü!
Eğitim

DEĞERLİ ÖĞRENCİLER, AKADEMİSYENLER VE ÇALIŞANLAR HAKSIZLIKLARDAN YORULDUNUZ, BIKTINIZ AMA HÜKÜMET BIKMADI

Her gün yeni bir karar, her gün yeni bir haber... Haklısınız. Kolayca çözülecek bir sorun 65 bin ayrı soruna döndürüldü. 

"Yaşam sürdükçe umut bitmez..Umut oldukça emek harcamaya değer..."

2 gündür size yazmak için ancak şimdi zaman bulabildim. Binlerce mesaj, mail ve yüzlerce telefon anca yazabiliyorum.

Birçok mesaja da yanıt yazamadım özür dilerim. Günde 1-2 saat uyku ile bile tek tek yetişemedim. Bu nedenle Çarşamba günü öğrenciler, Perşembe günü de akademisyenler ve çalışanalar için bilgilendirme toplantıları için İzmir'e geleceğim. (Arkadaşlar toplantı yeri ve zamanını yarın bildirecekler, ben de size duyuracağım)

Biliyorum yoruldunuz ama asla vazgeçmeyeceğiz... Çünkü haklısınız. Mağdursunuz.

Sizi bir günde okulsuz, hocasız, arkadaşsız bırakan yarattığı bu 65 bin ayrı sorunu hükümet çözecek ve çözmek zorunda... Tüm mücadele bunun için...

YÖK'ün "öğrencilerin yüzde doksanını başka kentlerde okumaya, yaşamaya zorlayan" 2. kararı sonrasındaki mücadeleniz ile söke söke de olsa 
- Aynı veya isetediğiniz kentte eğitime devam hakkı
- Aynı ücret ve kazanılmış ÖSYM burslarının devamı
- Bölüm ve programların açılması sözü
- Olmayan bölümler için benzer bölüm seçme hakkı
- Eğitime devam edenler için temiz diploma sözü gibi bir çok konuyu mücadeleniz ile kabul ettirebildik.

Yeterli mi? HAYIR
Bir gecede insanları mağdur eden hükümet hiçbir bedel ödemezken, masum insanların ve ailelerin bedel ödemesi kabul edilemez. Bu mağduriyet bir paragraf kararla veya kanunla çözülebilir. İşte bizim teklifimiz ve önerimiz şudur; 

"KAPATILAN TÜM ÜNİVERSİTELER AYNI KAMPÜSLERİNDE YENİ YÖNETİM VE İSİMLERLE, ÖĞRENCİLERİNİN AYNI HAK VE KOŞULLARI KORUNARAK, GÜVENLİK SORUŞTURMASI SORUNSUZ AKADEMİSYEN VE ÇALIŞANLAR İLE AÇILMALIDIR, HATTA DEVLET ÜNİVERSİTESİ OLDUĞU İÇİN DE ÜCRETSİZ OLMALIDIR, ZİRA ONLARIN OKULLARINI KAPATTINIZ, BUNUN DA BİR ÖDÜLÜ OLMALIDIR" 

Bu kadar basit... 

15 üniversitenin açılması ve aynı kampüslerde, güvenlik soruşturmasında sorun olmayan akademisyenler ve çalışanlarla, yeni isim ve yönetimlerle devam etme teklifimizi kabul ettiremedik.

Gönül alma babındaki 2 üniversite kurulmasına karşı çıkmadık, çünkü kampüsleri korumak ve emsal olur, yol olabilir veya en azından işsiz kalan akademisyenler ve çalışanları önceleyecekleri sözü ile yeni bir alan ve umut olarak gördük.

Ben 2 üniversitenin hızla kurulup eğitime yetişmesi konusunda endişeliyim ve bugün görüştüğümüz Abbas Güçlü'ye de aktardım, o da bunu twit atmış. Haklı. Ben bu üniversitelerin hızla açılacağı konusunda hükümete güvenmiyorum.
Bu nedenle mutlak tercihlerinizi yapın.

Detayları devam eden mücadelemizi, neler yaptığımız, neler yapacağımızı yol haritamızı anlatacağım. Yarınki başbakanla görüşme için genel başkana bilgi verildi. Yine KHK ile üniversiteleri derhal açılmasını isteyeceğiz.

LÜTFEN; sizden ricam... YÖK'ün yetki ve sorumluluk alanındaki soruları bana sormayınız. Her duyduğunuz söylenti ve dedikoduyu yayarak, moral bozmayalım. 

SONSÖZ; 
1. YÖK kararı ve talimatları henüz birçok üniversiteye ulaşmadığı için rektör ve üniversitelerin kaba, işi yokuşa süren, keyfi kararlarını boşverin. YÖK kararları ortada ve yazılı, uygulamak zorundalar. Uygulamazlarsa mahkemeler açık, YÖK iradesini kullanmazsa onun için de mahkemeler açık. (Elbette YÖK siyasi baskı ile bazı kararlardan çark ederse)

2. Siz mutlak tercihlerinizi yapın ve bekleyin. Bu sorunları YÖK çözmek zorunda. (Onları yüzlerce kez uyardık, bu 65 bin ayrı sorun sizi aşar, boğar, gelin güzellikle bunu KHK ile yine hükümet bir paragraf karar ile çözsün, dedik.) 

3. Sorunları ve sorun çıkaranları doğrudan YÖK'e  twit, mesaj ve gerekirse dilekçe ile yazılı bildirin

Bu cumhuriyet hatta dünya tarihinin en büyük eğitim ve akademik soykırımıdır. Kabul edilemez. Bu nedenle mücadele sürecek. Bu kararları ya onaracaklar ya da onaracaklar... Ya da hukuk yoluyla yarattıkları bu mağduriyetlerin bedelini ödeyecekler.

Her kazanımda bir ötesi için çabalayacağız.
Şimdi ilk iş açılan yeni üniversitelerin sahibi olan öğrenci ve akademisyenlere, çalışanlara iade edilmesi... Sonra bu mağduriyetlerin tanzim edilmesi...

Bu OHAL, tek adam kararları ve mağduriyetler dilerim size mücadele etmeden, emek harcamadan bir kazanım şansı olmadığını göstermiştir. Bu nedenle 15 üniversitenin mağdurları birlik beraberlik içinde mücadeleye devam etmelidir.

Yaşam sürdükçe umut bitmez..Umut oldukça emek harcamaya değer...

Hem haklsınız, hem de az değilsiniz (65 bin öğrenci + 5000 çalışan ve akademisyen , aileleri ile 500 bin kişi) Bu nedenle korkmayınız, yılmayınız...

Saygı ve sevgilerimle

Dr. Ceyhun İRGİL



(DR. CEYHUN İRGİL TBMM KONUŞMASI  20.08.2016, SAAT 02.30)

"Değerli Başkan, sevgili milletvekili arkadaşlarım; gecenin bu ilerleyen saatinde, birazdan, Meclisimiz kapanmadan önce belki de bu günlerin en güzel, hayırlara vesile olacak işlerinden birini yapacaksınız. O yüzden bu çabaları için İzmir milletvekillerine ve gruplara ve bunda hemfikir olan bütün partilere teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi, birazdan 2 üniversitenin tekrar kurulması konuşulacak. Ben bunun için birkaç uyarıda bulunmak istiyorum öğrenci arkadaşlara çünkü çok yanlış anlamalar var, binlerce mesaj geliyor. Bu yüzden bu ek konuşma süresini aldım. Asıl, üniversiteyle ilgili konuşmamızı İzmir Milletvekilimiz Sayın Musa Çam birazdan yapacak. Bizi izleyen arkadaşlar için söylüyorum.

Arkadaşlar, bildiğiniz gibi, 15 üniversitenin kapatılmasıyla birlikte 65 bin öğrenci, 2.500 akademisyen, idari personel ve çalışan memurlar mağdur oldular. Kanun hükmündeki kararnamede bir cümleyle bu mağduriyet giderilebilirdi; bu cümle: “Kapatılan tüm üniversiteler devletleştirilip, güvenlik soruşturmasından geçen akademisyenler kendi kampüslerinde eğitime devam edebilir.” diyebilseydik bunca mağduriyet, karışıklık ve kaos olmayacaktı. Biz iki haftadır ve sizler de belki binlerce mesaj ve kapatılan üniversite öğrencilerinin mağduriyetiyle uğraşıyorsunuz.

Şimdi İzmir’de İzmir ve Gediz Üniversitelerini yeniden bir kanunla kuruyoruz. Elbette biz üniversite açılışlarına karşı olamayız ancak dilerdik ki 15 üniversite bu şekilde devlet üniversitesi olarak açılsın ve akademisyenler, öğrenciler, çalışanlar mutlu olsun ama bunun bir başlangıç olmasını ve en kısa sürede diğer 13 üniversitenin de böyle devletleştirilerek açılmasını destekliyoruz. Biri yer biri bakar, kıyamet bundan kopar. Bugün bu 2 üniversiteyi açıyoruz ama diğer üniversitelerin mağduriyetlerini ve feryatlarını çok yakında, yarından itibaren duyacağız, duyacaksınız, size binlerce mesaj gelecek “Niçin biz açılmadık?” diye. Gelin, en kısa sürede diğer üniversiteleri de açalım, bu aileleri, çocukları, akademisyenleri sahipsiz bırakmayalım. Bugün kurulan İzmir Demokrasi ve İzmir Bakırçay ve Beykoz üniversitelerinin kuruluşları hayırlı olsun. Bu üniversitelerin aynı fakültelerle kurulması özellikle işsiz kalan akademisyen ve çalışanlar için çok önemli. Bu akademisyenlerin hızla kendi kampüslerinde ve yuvalarında tekrar hızla işe alınması ve bu mağduriyetlerin, mağdurların öncelenmesi, bu insanlara öncelik verilmesi çok önemli. Bu konuda da iktidar partisinin bize sözlü bir sözü olduğunu buradan ifade etmek isterim.

Bir konuya çok ama çok dikkat çekmek isterim. Bu çok önemli çünkü size de sorulacak. Öğrenci arkadaşlar birçok mesaj atıyorlar, diyorlar ki: “Üniversitemiz aklandı mı? Çok şükür, yarından itibaren açılıyoruz; sağ olun, var olun.” Arkadaşlar, bu, üniversitelerin aklanması anlamına gelen bir kuruluş yasası değil. İki yeni üniversite kuruluyor bu üniversitelerin kampüslerinde. Neden? Bu varlıklar, bu millî servetler boşa gitmesin… Bu üniversiteler aslında bir tür devletleştiriliyor. Bu nedenle bu üniversitelerin ilan edilmesi, resmî gazetede yayınlanması ve eğitime geçmesi zaman alabilir yani üç ay, dört ay, beş ay… Bu nedenle kapanan üniversitenin öğrencilerini uyarıyorum, lütfen, çok önemli: YÖK’ün ilan ettiği, dün açıkladığı kararlarda belirttiği gibi, 23-26 Ağustos arasındaki başvuru tarihlerinde puanla tercih yapacaksınız, unutmayın, bunu sakın kaçırmayın, bu çok önemli. Eğer 26 Ağustos gecesi saat on ikiye kadar tercihlerinizi yapmazsanız açıkta kalırsınız. Siz tercihlerinizi yapın, bu üniversite açıldıktan sonra kendi kampüslerinize dönebilirsiniz. Zannediyorum Hükûmet ve iktidar partisi üyeleri de Eğitim Komisyonu ve İzmir Milletvekilleri de bu konuda çok çaba sarf ettiler ve sarf edeceklerdir, YÖK’ün de hızlı karar almasıyla bu arkadaşlarımız en kısa sürede kendi kampüslerine kavuşacaklardır.

Bunun dışında, bu üniversite için çaba harcayanlara tekrar tekrar teşekkür ediyorum çünkü her açılan üniversite bir kazanımdır, İzmir’in de iki tane devlet üniversitesi kazanması çok önemlidir.

Ayrıca, bir konuda da uyarıda bulunmak istiyorum hem Hükûmete hem de bütün milletvekili arkadaşlarımıza, özellikle YÖK’le bağı olan bütün iktidar grubu milletvekillerine: YÖK tarafından alınan kararlar rektörler ve üniversiteler tarafından uygulanmıyor ve zorluk çıkarılıyor. Arkadaşlar, bütün üniversiteler ve rektörler özel öğrenci statüsünde bütün öğrencilerimizi kabul etmek zorunda ve mağduriyete yol açmamak zorundadır. YÖK bu konuda söz vermiştir, Sayın Başbakan bu konuda söz vermiştir, “Hami üniversitelerimiz çocuklarımıza sahip çıkacak.” demiştir. Lütfen sahip çıkın. Zaten bu çocuklar, bu insanlar, aileler yeterince mağdur edildi, daha fazla üzmeyelim.
Son söz olarak da, tüm kapanan üniversiteleri devletleştirerek tekrar açalım. Herkes hocalarıyla ve aynı kampüslerinde eğitime ücretsiz olarak devam etsin çünkü zaten hiç hak etmedikleri bir mağduriyet böylece hiç olmazsa bir nebze hafifletilsin."

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)