İbrahim Darama / Eğitimci (ibrahimdarama@hotmail.com)
Geçtiğimiz Ocak ayında genç denebilecek bir yaşta kaybettiğimiz Mario Levi ile ilgili hem onu bir kez daha anmak hem de toplum tarafından pek bilinmeyen 'Öğretmen' yönünü tanıtmak için ilk yazımı bu değerli insana ithaf etmek istiyorum.
Hepimiz onu daha çok 'Gazeteci Yazar', 'Kadıköylü' ve sıkı bir Fenerbahçeli olarak tanıyoruz. Bu yönleri medyada çokça yazıldı. Eserleri on binlere ulaştı ve tüm bu vasıflarıyla herkes tarafından çok sevildi ve saygı gördü. Bu başlıklar için epey bir bilgi var kendisi ile ilgili, ben de kendisinden 2 yıl boyunca ders alma şansına sahip bir öğrencisi ve aynı zamanda öğretmenliği meslek edinmiş biri olarak 'Mario Hoca'yı sizlere dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.
Eğitimde müfredat değişiklikleri, eğitim paydaşlarının yaşadığı sorunlar gibi konuların sıkça gündem olduğu bu günlerde onun eğitim anlayışı bir yol gösterici de olabilir düşüncesindeyim.
Kendisinden 2000'li yıllarda yüksek lisans eğitimlerim esnasında 2 yıl boyunca farklı başlıklarla dersler aldım. Dersler esnasında ve ders dışı zamanlarda kendisiyle diğer tüm öğrencileri gibi bolca vakit geçirme olanağı yakaladım. Şimdi geriye dönüp baktığımda bunun ne kadar değerli olduğunu, sıradan sohbetlerde bile sürekli bir şeyler öğrenebildiğiniz, feyz aldığımız bir aydın olduğunu görebiliyorum.
Bilimsel eğitime inanan, engin bilgisine rağmen kendisini sürekli yenileyen ve öğretmek için sürekli öğrenmenin gerekli olduğunu anlatırdı. Ders içerisinde öğrencilerinin aktif olarak derslere katılımını çok önemserdi. Bu şekilde elde edilen bilginin kalıcı olduğunu kendim üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen bizzat deneyimliyorum. Ders dışında da öğrencilerine bolca vakit ayırır, takıldıkları ya da anlamadıkları konular varsa bazen defalarca tekrar ederdi. Bunları yaparken hep güler yüzlüydü. Kişiliğinin özelliği olmasının dışında eğitimde hangi yaş grubu olursa olsun 'sabırlı olmanın' ve 'işini severek yapmanın' önemini bilen biriydi. Vatansever, gerçek bir Atatürkçü olduğu için ülkemizin geleceğinin 'doğru' eğitim almış nesillerle inşa edilebileceğini vurgulardı ve hem kendisi hem de ders verdiği kurumlarda bunun yapılmasına özen gösterirdi.
İlerleyen yıllarda çalışma hayatım boyunca Mario Hocam'dan öğrendiklerim bana her zaman yol gösterdi. Hayata olan bakışım, değer yargılarım gibi konularda diğer tüm öğrencileri gibi beni de şekillendirdi. Hani kelimeler yetersiz kalır deriz ya Mario Levi gerçekten kelimelere sığamayacak kadar engin bir insandı.
Eserleri, fikirleri kadar yetiştirdiği öğrenciler ve eğitim anlayışıyla da her zaman insanların kalbinde yaşamaya devam edecek. Toplumun 'Öğretmen' Mario Leviyi de tanıması gerektiğini düşünüyorum. Sadece edebiyat, sanat, tarih, genel kültür gibi konularda değil eğitim konusunda da öğrenilecek çok şey var. Fırsat buldukça ara ara anlatmaya hayret edeceğim. Bu vesile ile kendisini bir kez daha saygı ile anıyorum.
Not: Eğitim Ajansı ailesi ve Sayın Abbas Güçlüye bana bu fırsatı verdikleri için çok teşekkür ederim. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle.