Öğretmenler Sistemden Şikayetçi; 'Müdür Eliyle Not Yükseltiliyor'
'Eğitim Sisteminden Şikayetçiyim' başlığıyla bir öğretmenimizin sayfamıza ilettiği mesajda oldukça çarpıcı bir iddia var. İşte eğitim sisteminin ne hale geldiğini gözler önüne seren o mesaj;
''Sayın Abbas GÜÇLÜ. Ben bir ilköğretim okulunda (yeni adıyla ortaokul)Türkçe dersi öğretmeniyim. Malumunuz bu eğitim yılının da sonu geldi ve not işlemleri tamamlanıp karne işlemlerine geçildi. Normalde karne gününden sonraki hafta yapılması gereken ŞÖK toplantıları da geçen yıl MEB kararıyla bu haftaya alınmıştı. Gerekçesi başarısız öğrencinin psikolojisinin bozulması ve diğer arkadaşları arasında, karne alamadığı için, küçük düşmesi. Bence bu bile hatalı; karneyi bir hafta geç almanın öğrenciye bir pişmanlık duygusu ile beraber bir daha aynı duruma düşmeme isteği verdiğini söyleyebilirdim. Yine de kabul edilebilir. Ancak sınıfta ne olursa olsun kalmama olayı eğitimimizi içinden çıkılmaz bir duruma getirmiştir. Kendimden örnek vererek devam etmek istiyorum. Tüm yıl boyunca sekizinci sınıf öğrencilerine ders anlattım, çaba gösterdim, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Onların da birçoğu çalışarak karşılık verdiler ama bazıları da dersleri önemsemediler. Yıl boyunca not vermem gerektiği için çeşitli değerlendirmeler yaptım, sınavlar uyguladım ve vicdanım rahat bir şekilde az ya da çok hak edene, gerçekten hak ettiği puanı vererek e-okul not bilgilerini doldurdum. Müdürümüzse öğrencilerin sınıfta kalmalarının mümkün olmayacağı gerekçesiyle ve kendince haklı olarak, ŞÖK toplantısı zahmetine girmemek adına hiçbir öğrenciye zayıf not verilmemesini istedi. Ben hak etmeyenin, sınıf geçeceğini bildiğim halde, notunu yükseltmedim. ŞÖK ile geçmesini uygun gördüm. Ancak karne basılmaya başlanmadan önce kontrol edip gördüğüm kadarıyla müdürümüz tüm zayıf notları kendi inisiyatifi ile düzeltmiş ve geçer hale getirmişti. Dahası bazı notları düzeltebilmek adına sınava gelmemiş olan öğrencinin sınav notunu 80 yaptığını bile fark ettim. Ancak bu durumda herhangi bir tepki göstermem olası değil çünkü müdür yine değiştirecek ve kendince de haklı. Peki şimdi soruyorum eğitimde eğer ben bir öğretmen olarak karar veremeyeceksem, çalışanla çalışmayanı, haklı ile haksızı ayırt edemeyeceksem benim bulunmamın amacı ne? Benden neden yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığı ve tüm idareciler son derece özverili ve yüksek performanslı bir çalışma temposu beklemekteler? Eğer benim yaptığım not değerlendirmesinin hiç kimse için bir önemi ve geçerliliği yoksa ben neden sınav uygulamaktayım? Bu kadar zaman, para ve emek neden heba edilmektedir? Benim bu sistemde eğitimci olarak değerim ve de konumum nedir? Her eğitim yılı sonunda bu ikilemi yaşayacaksam ben neden bu kadar uğraş vermekteyim ve neden hala yaptıklarımla takdir edilmemekteyim. Neden hiçbir zaman çabalarımız yeterli görülmez? Biz öğretmenlerin bu sistem içindeki yeri ve değeri nedir? Tüm bu sorulara cevap bulamazsam gelecek yıl sınav uygulamayı ve ders anlatmayı düşünmüyorum. İlle de evrak istiyorlarsa öğrencilere sınav sorularının cevaplarını vererek kağıda yazmalarını sağlayabilirim. Yetkilileri biraz daha eğitimin içinde ve siyasete değil de gerçekten eğitime kafa yorarken görmek istiyorum. Ben belki gelimden şikayetçiyim ama gelirim az olduğu için görevimi de azaltmıyorum. Fakat emeğimin gerçek karşılığını öğrencimde göremiyorsam benim değerim yoktur. Değersiz bir memur olarak bütün gün çay ve kahve içip zaman geçirmekle de aynı sonucu alabilirim. Siz de bu düşüncelerimi yansıtır, dile getirirseniz çok memnun olurum. Size de eğitim adına bu kadar çaba gösterdiğiniz için, bizi bakanımızdan bile daha çok düşündüğünüz için teşekkür ederim.''
EĞİTİM AJANSI
Emoji ile tepki ver!
Bu Haberi Paylaş :
Benzer Haberler
-
Yorumu Gönder
0 Yorum
Diğer Yorumlar (0)
