British Council ve Euromonitor International iyi seviyede İngilizce konuşma becerisinin şirket performansı üzerindeki etkilerini ve şirketlerin bu konuya verdiği önemi ölçümlemek amacıyla İtalya, Almanya ve Rusya’da 11 uluslararası şirket üzerinde bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma, şirketlerin İngilizcenin önemine inanmalarına rağmen, çalışanların İngilizce yeterliliklerini belirlemeye ve geliştirmeye yönelik herhangi bir stratejilerinin bulunmadığını ortaya çıkardı.
British Council ve Euromonitor International tarafından, iyi seviyede İngilizce konuşma becerisinin şirket performansı üzerindeki etkilerini ve şirketlerin İngilizceye verdikleri önemi ölçümlemek amacıyla İtalya, Almanya ve Rusya’da 11 uluslararası şirket üzerinde yapılan araştırma önemli sonuçlar ortaya çıkardı. Araştırma, şirketlerin iyi seviyede İngilizce bilmenin önemine inanmalarına rağmen, çoğunlukla çalışanlarının İngilizce seviyelerinin belirlenmesine ve geliştirilmesine yönelik stratejilerinin olmadığını gösteriyor.
Araştırma sonuçlarını yorumlayan British Council Sınavlar Birimi Direktörü David Hopkinson şunları söyledi:
“Araştırma otomotiv, bankacılık, turizm, kimya, hızlı tüketim malları ve perakende sektörlerinde önde gelen 11 şirket üzerinde gerçekleşti. Araştırma, düşük seviyede İngilizce bilgisinin Almanya’da otomotiv sektöründe, özellikle yeni ürün geliştirmeye dayalı gelirler üzerinde çok kötü bir etkisi olabileceğini gösteriyor. Elde edilen bulgular, iyi seviyede İngilizce konuşan personelin ise uluslararası pazarlarda daha etkili pazarlık edebildiklerini ortaya koyuyor. İtalya’da imalat sektöründe satın alma maliyetlerinde yüzde 50 civarında tasarruf elde edilmesi buna güzel bir örnek. Araştırma bize yetersiz İngilizcenin bazı durumlarda rekabet avantajını ortadan kaldırabildiğini gösteriyor. Genel olarak şirket yöneticileri iyi seviyede İngilizcenin şirket gelirlerine yaptığı olumlu etkinin son derece farkında olmalarına rağmen, çalışanların İngilizce seviyelerinin belirlenmesi ve geliştirilmesi yönünde etkin bir stratejiye sahip değiller.”
Araştırmaya katılan şirketlerin, ülkelerin GSYİH üzerinde etkili olan, gelecek 5 yıl içinde büyümesi beklenen ve iyi seviyede İngilizce bilen çalışanların talebinde artış beklenen sektörlerden seçildiğini belirten David Hopkinson, “Aralarında dünyanın önde gelen uluslararası şirketlerinin de yer aldığı araştırmaya göre, şirketler çalışanlarının İngilizce seviyelerini ya işe alırken yaptıkları mülakatlar sırasında, ya da online teste tabi tutarak belirliyorlar. Araştırma çok az sayıda şirketin düzenli İngilizce eğitim programı olduğunu ortaya koyuyor.
Çalışanların dil yetkinlik haritası çıkarılmalı
İngilizcenin artık bir dünya dili haline geldiğine dikkat çeken David Hopkinson, küresel rekabet gücünü artırmak isteyen bütün şirketlerin insan kaynaklarına daha fazla yatırım yapmaları gerektiğini söyledi. Hopkinson, “Çok uluslu şirketler son 10 yıl içerisinde çalışanlarının İngilizcelerini geliştirmeleri için ciddi bütçeler ayırdılar. Ancak küresel krizler nedeni ile günümüzde bu bütçeler küçüldü. Şirketler bu nedenle işe alım süreçlerinde, pozisyonun gereklerine uygun İngilizce becerisine sahip insanların istihdamına odaklandılar” ifadesini kullandı.
APTIS 3 yıldır çalışanların İngilizce yeterliliklerini ölçüyor
Şirket çalışanlarının İngilizce yeterliliklerini ölçümleyecek esnek, ekonomik ve güvenilir bir teste duyulan ihtiyaçtan yola çıkarak British Council olarak Nisan 2012’de APTIS sınavını geliştirdiklerini kaydeden British Council Sınavlar Birimi Direktörü David Hopkinson şöyle devam etti:
“British Council’ın bulunduğu 100’u aşkın ülkede 3 yıldır APTIS sınavını uyguluyoruz. Kurumlar için tasarlanmış ve okuma, yazma, dinleme ve konuşma gibi 4 becerinin test edildiği sınavımıza özellikle kamu kurumlarından çok ciddi bir talep artışı var. Bir kurum eğer yeni adayların İngilizce seviyesini ölçmek, mevcut çalışanlarının durumlarını incelemek istiyorsa, APTIS son derece uygun bir ölçümleme sistemi.”
Birçok çokuluslu şirketin Türkiye’de yatırımları olduğunu hatırlatan David Hopkinson, “Bu şirketlerde çok sayıda kişi istihdam ediliyor. Gerek çalışanlar arasındaki dil engelinin ortadan kaldırılması, gerekse uluslararası birleşme ve satın almalarda entegrasyon sürecinin iyileştirilmesi için dil yetkinliği artık bir ihtiyaç. Bunun yanı sıra, birçok yerel şirket de artık küresel pazarlarda faaliyet gösteriyor. Şirketlerin global ekonomide rekabet edebilir bir konuma gelebilmeleri için İngilizce yeterlilikleri önemli bir gösterge” şeklinde konuştu.