İşte o elektronik posta;
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2011 Yılı Haziran Öğretmen atamalarının hemen seçim öncesine gelmesi uzun yıllardır atama bekleyen bazı alan mezunu öğretmen adaylarının beklentilerine sebep olsa da sonuç yine aynı hayal kırıklığı oldu.
Aslında sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili kılavuzu incelendiğinde ve hangi branşlara ne kadar öğretmen alındığına bakılsa bile mesleki ve teknik eğitim fakültesi mezunlarının sorunları irdelenebilir.
Genele baktığımızda sorun sadece teknik eğitim fakültesi mezunlarının sorunu değildir, fakat biz Türkiye’de sloganlaşmış “ Meslek Lisesi Memleket meselesi” düşüncesini işleyenlerin gerçekte ne yaptıklarını sorgulamak ve ne yapmadıklarını özellikle işaretlemek zorundayız ki bu haksızlığa karşı sesimizi duyurabilmiş olalım.
Başvuru ve atama kılavuzuna baktığımızda;
El San.Tek./El Sanatları Öğretmenliği 5
Elektrik-Elektronik Tek./Elektrik Öğretmenliği 99
Elektrik-Elektronik Tek./Elektronik Öğretmenliği 30
İnşaat Tek./Yapı Dekorasyon Öğretmenliği 4
İnşaat Tek./Yapı Tasarımı Öğretmenliği 14
Makine Tek./Makine Ressamlığı 2
Makine Tek./Makine ve Kalıp Öğretmenliği 19
Metal Teknolojisi Öğretmenliği 35
Motorlu Araçlar Teknolojisi Öğretmenliği 6 kontenjan bulabilmiştir.
Yukarıda verilen alanlar Mesleki ve Teknik Eğitim Fakültesi bölümlerinin sadece bazıları. Diğerlerini incelediğimizde de sonuç pek farklı değil. Üstüne üstlük bu yoğun şikayetler, itirazlar sonucunda itile kakıla edinilmiş sayılar. Kurumlar arası atamaya tabi olarak atanmak isteyen ve yıllardır öğretmen olamadığı için memurluğu seçmiş mezunların öğretmenliğe başvurma kontenjanlarını bu konuya dahil etmeyelim hadi. Milli Eğitim Bakanlığı Personel Başkanlığı internet sayfası arşivlerinden son 10 yılda toplam alıma bakıldığında durum içler acısı.
Aslında durumu daha iyi anlatabilmek için başka alanlarda yapılan atama sayılarına bakmak da fayda var. Mesela;
Almanca Öğretmenliği 175
Beden Eğitimi Öğretmenliği 1236
Coğrafya Öğretmenliği 446
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği 1501
İngilizce Öğretmenliği 2285
Okul Öncesi Öğretmenliği 2798
Rehber Öğretmen 1194 kontenjan.
Bu yukarıda sayıları verilen öğretmenlikler rastgele alınmış ve art niyet taşımadan alınmış bazı örneklemlerdir. Sonuçta sormak gerekirse;
1. Türk Milli Eğitim Sisteminin öncelikleri ve hedeflerinde Mesleki ve Teknik Eğitim yeri nerededir?
2. Atama sayıları oluşturulurken Milli Eğitim Sisteminin hedeflerine göre mi sayı dağılımı oluşturulmaktadır?
3. Milli Eğitim Bakanlığı mezun sayısı her yıl artan bu bölümlerden Öğretmen ataması yapmak için bu sayıları reva görüyorsa neden hala yeni üniversiteler ve bu üniversitelerde mezun olan öğretmen adayı yetiştiren yeni fakülteler kurulmaktadır?
4. “ Meslek Lisesi Memleket Meselesi” sloganı sadece Türkiye’de özel sektörde yer alan mesleki-teknik ara insan gücüne ihtiyaç duyan firmaların kendi iç ihtiyaçlarını edinmek geliştirdikleri bir sav mıdır?
5. Yıllardır kamuoyunca malum bazı branşlardan yapılan olağanüstü sayıda alımların politik nedenleri var mıdır? Yoksa norm kadro uygulaması bu alanlar için geçerli değil midir?
6. Eğitim sendikalarının desteğiyle “ Adaletli branş dağılımı istiyoruz” feryadıyla sık sık mitinglere katılan öğretmen adaylarının sesleri niçin duymazdan gelinmektedir?
7. Teknoloji Fakültesine dönüşüm projesi çerçevesinde ve daha önceki uygulama da göz önüne alınacak olursa; daha önce mezun olmuş Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarının Mühendislik tamamlama sınavları niçin 11 yılı aşkın süredir yapılmamaktadır? Bosna Hersek ve Bulgaristan’dan bu eğitimi tamamlayarak gelenlerin bu ülkelere bıraktıkları paraların Türkiye’de kalması sağlanamaz mı? YÖK ‘ün bu konuya ağırlık vermesi gerekliliği durumu Milli Eğitim Bakanlığınca gündeme getirilmiş midir?
Bu soruları çoğaltmak mümkün!
28 Şubat döneminden bu yana Türk Milli Eğitim Sisteminde Teknik Eğitimin durumu içler acısıdır. 28 Şubatın rövanşını almak isteyen bugün ki iktidarın adalet penceresinde 28 Şubat’tan en fazla yarayı alan Teknik Eğitim nasıl gözükmektedir? Bu soruyu samimiyetlerine ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
