adscode

TÖDER: Kişiye Özel Kitapçık şahibe yaratıyor

İşte TÖDER’in YGS’yle ilgili basın açıklaması;

TÖDER: Kişiye Özel Kitapçık şahibe yaratıyor
Özel Eğitim

 

TÖDER olarak Türkiye çapında yayılmış 950 üyemiz olan , okul ve dershanelerde 40 yılı aşkın süredir öğrencilere hizmet vermekteyiz. Bu dönem içerisinde hükümetler değişti, sınav sistemleri değişti, müfredatlar değişti. Bizler her dönemde asıl işimizin ülkemizin geleceği olan çocukları  geleceğe daha iyi hazırlamak olmuştur. Bugün bu açıklamayı yapma gerekçemiz gayet açık ve nettir. Tek hedefimiz çocuklarımızın son zamanlarda yaşadığı sağlıksız süreçten etkilenmemeleri için müdahil olmaktır. Sınava giren öğrencilerin %50’sini okutan kurumlarımız bu süreçte öğrencilerin yaşadıklarını sağlıklı bulmamakta ve bu sürecin bir an önce sonuçlanmasını istemektedir.

 

Öğrencileri yükseköğretime giriş ve yerleştirme sınavlarına hazırlayan özel öğretim kuruluşlarının yöneticileri olarak, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından  27 Mart 2011 günü gerçekleştirilen Yükseköğretime Giriş Sınavı (YGS) sonunda, kısaca, “YGS’ de şifre kullanıldı” iddiasıyla ortaya atılan düşünceler üzerindeki  görüşlerimizi daha önce çeşitli mecralarda ifade etmiştik.ancak gelinen son noktada TÖDER olarak bu konudaki son açıklamalarımızı ve yaptığımız incelemeleri bu basın toplantısıyla açıklamak istiyoruz:

Şu ana kadar yapılan tüm açıklamaları önyargısız olarak dinledik.TÖDER olarak bilimsel ve teknik olaylara kanaatlerimizle değil kanıtlarla varmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu iddialar bize ulaştığı ilk günden itibaren bunun bir teknik konu olduğunu, bir suçlama aracı olarak görülmemesi gerektiğini ve tüm yönleriyle incelenmesi gerektiğini velilerin ve öğrencilerin bu durumdan olumsuz etkilenmemeleri için gerçekleri onlara olduğu gibi aktarma sorumluluğumuz olduğu bilinciyle hareket ettik.

Çekincemiz şudur ki; bu açıklamalardan sonra artık öğrenciler sınavlarda sürekli formül aramaya ve sorular arasında bağlantı bulmaya çalışacaklardır. Bu da sağlıklı bir süreç değildir.

 

Son yapılan YGS’de ÖSYM geçen yıl yaşadığımız KPSS olayının yol açtığı psikolojik baskı nedeniyle daha titiz ve daha güvenli sınav yapma çabasına girmiştir.

Bütün bu yaşananlardan sonra TÖDER olarak :

 

1. ÖSYM, 27 Mart 2011 günü yapılan YGS için olağanüstü güvenlik önlemleri almış, test kitapçıklarının baskısı ve bunların sınav merkezleri için paketlenmesi işlemleri sağlıklı olarak yürütülmüş, sınav kurallarına uygun olarak yapılmış ve sınav evrakının olaysız olarak ÖSYM’ye geri getirilmesi sağlanmıştır. Bu konuda ÖSYM’nin görevini tam olarak yaptığı kanısındayız.

 

2. Sınav sorularının basın ve yayın organlarında yer almasından hemen sonra, özellikle matematik sorularının cevaplarının, soruyu cevaplamaya gerek kalmadan belli bir şifrenin kullanılmasıyla bulunabildiğini, bu durumu keşfeden bireylerin ve kuruluşların basını haberdar etmeleriyle öğrendik.

 

3. ÖSYM Başkanı’nın 3 Nisan 2011 Pazar günü yaptığı basın toplantısında, basına verilen soru kitapçığında yer alan sorularda, doğru cevapların yerinde bırakıldığı, çeldiricilerin ise yerlerinin değiştirildiği, bu nedenle de bulunan şifrenin bu durumdan kaynaklanarak kendiliğinden ortaya çıktığı,  zaten öğrencilere sınavda verilen soru kitapçıklarında doğru cevapların da yeri değiştirildiğinden, gerçek sınav kitapçıklarında bu şifrenin kullanılmasının mümkün olmadığı kamu oyuna açıklanmıştır.

 

4. ÖSYM Başkanı, aynı basın toplantısında, sınavda her öğrenci için ayrı bir soru kitapçığı hazırlandığını, herhangi bir kuşkuya meydan vermemek için bu kitapçıkların internet sayfalarına yükleneceğini, gerek adayların kendi kitapçıklarına, gerekse ilgililerin kitapçıklar üzerinde yazılı olan numaralardan herhangi birine internete girmek suretiyle o numaralı kitaba erişebileceklerini duyurmuştur.

 

5. Basına verilen cevap anahtarında doğru cevaplar yerinde bırakılmış, bu kitapçıktaki çeldiricilerin yerleri değiştirilmiştir.  Basına verilen kitaplarda çeldiricilerin yerlerinin değiştirilmesinde art niyet olduğunu düşünmemekteyiz.  Adayların sınavda kullandıkları testlerde doğru cevap dâhil tüm seçeneklerin yerlerinin değiştirilmiş olması, basına verilen kitapçıkta ortaya çıkan şifrenin adayların cevaplandırdığı sorular için geçerli olmayacağını göstermektedir.TÖDER olarak 950 üye okul ve  dershanemizde şu ana kadar yaptırdığımız araştırmalarda ÖSYM’nin açıkladığı basın kopyasının birebir örneğine rastlamadık. Yaptığımız araştırmalarda öğrencilerin kitapçıklarının farklı olduğu ve her kitapta cevap şıklarının yer değiştirdiğini tespit ettik.

 

6. Soruların ve doğru cevaplar dâhil çeldiricilerin her aday için, yerlerinin değiştirildiği bilinmektedir. Bir birinden farklı 1 700 000 cevap anahtarı üretebilmek için elbette bir algoritmanın kullanılması gerekmektedir. Zaten dünyanın her tarafında yapılan bu tür sınavlarda algoritma kullanılmaktadır. Bu bir zorunluluktur. Algoritmasız sınav düzenlenemez. Düzenlediğiniz sınavın sonucunu görebilmek için mutlaka algoritmaya ihtiyacınız vardır. Örneğin ABD’de de yapılan SAT sınavlarında da algoritma uygulandığı bilinmektedir. Hiç kuşkusuz, ÖSYM, her adaya ait cevap kâğıdında kaç doğru cevabın işaretlendiğini hesaplayabilmek için bu algoritmayı önceden belirlemiş olmalıdır. Dolayısıyla, ÖSYM’nin, doğru cevapların belirlenmesinde bir algoritma kullanmasının, yapılan eleştiriler için anlamlı bir gerekçe oluşturmadığı kanısındayız.

 

7. ÖSYM, soru ve seçeneklerini gösteren tüm soru kitapçıklarını herkesin incelemesine sunduğuna göre, gerçek algoritmaların ne olduğu uzmanlarca ortaya çıkartılabilir. Bu algoritmalar kullanılarak, sorularda doğru cevabın bulunmasında belli ipuçları elde edilebilir. Bu ipuçlarının sınavdan önce bazı adaylara sızdırıldığına ilişkin hiçbir kanıt yokken, 2011 YGS’de kopya çekilebileceği kuşkusunun yaratılmasını doğru ve adaletli bulmuyoruz. Sadece şaibe düzeyinde olan bilgilerle sınavı iptal etmek öğrencilere daha fazla zarar verecektir. Bu doğru bir karar olmayacaktır. Ancak yargı tarafından herhangi bir kanıt bulunduğu takdirde sınavın iptali de gerekli olacaktır. Sonuçta hepimiz için bağlayıcı karar yargı kararı olacaktır.

 

8. ÖSYM Başkanı, söz konusu basın toplantısında, sınav puanları belli olduktan sonra en yüksek puan almış 200 adayı, isim vermek suretiyle açıklayacağına söz vermiştir. Soğukkanlılıkla bu veriyi beklemekte yarar bulunmaktadır. Herhangi bir kanıt bulunmadan ÖSYM’nin suçlanmasının doğru olmadığını kamuoyuna açıklamak istiyoruz. TÖDER’e bağlı kurumlardaki öğretmenlerin saptamasına göre; öğrenciler için iletilen kitaplar basına dağıtılan kitapçıktaki seçenekler döndürülerek oluşturulmuştur.

 

Bundan sonraki süreçte TÖDER olarak önerilerimiz;

1- ÖSYM güvenlik endişesiyle şeffaflık kuralından vazgeçmemelidir.

2- Kişiye özgü kitapçık verilmesini abartılı bir uygulama olarak görüyoruz ve şaibe yaratacağı kanısındayız. Bu sebeple geçmiş yıllarda uygulanan sistemdeki gibi 10 değişik kitap yada 20 değişik kitap kullanılması yeterlidir.

3- Konunun yargı ve bilirkişiler tarafından incelenmesi ve kamuoyunun en kısa sürede aydınlatılması.

 

Sonuçta TÖDER olarak bu sürecin, geleceğimize ve gençlerimize zarar vermemesi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Amacımız bu süreçten çocuklarımızın ve velilerimizin en az zararla çıkmasını sağlamaktır. Bu süreçte herkesin görevi çocuklarımızı haziran ayında yapılacak sınava daha iyi hazırlanmalarını sağlayacak ortamı yaratmak olmalıdır.

 

 

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)