Efendilik öldü mü?

İnsanların kendilerini geliştirme isteği çevrelerine de etki eden bir husustur. Gelişim süreci, insanın çevresine karşı farkındalığını ve duyarlılığını arttırır. Bu süreçte gelişme isteği duyan kişiler gönüllü olarak acı çekmeyi de göze alırlar.

Bir kuyrukta beklerken önlerine geçmeye çalışan birilerine tahammül etmek kolay değildir.

Trafikte kuralları hiçe sayan aceleci araç sürücülerine katlanmak az sabır işi değildir.

Karşısındakinin anlattığı bir şeyden sonra "anlatabildim mi" yerine "anladın mı" demesine katlanmak zor iştir.

Uzun servis yolculuklarında binişten inişe kadar telefonla bağıra çağıra konuşmayı sabırla dinlemek evliya sabrı gerektirir.

Evindeki kitaplığından birilerine ödünç verdiğin kitabın geri dönmesini umutla beklemek kendini kandırmaktır.

Koca koca mağazaların girişinde "Hoş geldiniz" ifadesini bitişik yazan levhaları görmeyi her göz kaldıramaz.

Avrupa'ya giderek belki görgülerini attırıp yurda dönerler diye beklediğimiz kimi insanların görgüsüzce davranışlarına maruz kalmak acı verir.

Konuşurken, karşındakinin seni dinlemeyip sana vereceği cevabı düşünmesini yüzlerindeki psikolojik çözümlemeden görülmesi katlanılır gibi değildir.

Kitap okumadıkları için 200 kelime ile günlerini gün eden zat-ı muhteremlerin bir cümlede on kere kullandıkları "mesela" gibi kelimelerin dikiş makinasının iğnesinin çevikliği gibı beynimize batıp çıkması çok yaralayıcıdır.

Biz aslında efendiliği, anlamını kaybettiğinde yitirmiştik. Vakti zamanında Ali Rıza Efendi deyince gözümüzün önüne takım elbiseli, eli bastonlu beyefendiler gelirdi. Atatürk'ün "Efendiler' söyleminde de beyfendilere hitap ettiği gibi hanımefendilere de seslendiğini öğrendik; ama gelin görün ki şimdilerde sadece statü olarak alt meslek gruplarında çalışan kişilere söylenir oldu. Filmlerde de çok rastlarız: Recep efendi! İki ekmek alıver, bir de gazete.

"Efendiliğimizi yitireli çok oldu. Sırf bu yüzden reenkarnasyona inanmak istiyorum. Ve umut ediyorum ki efendilik bir gün başka bir kelimenin ruhuna girerek tekrar aramıza dönecek.