Madem ki zorunlu temel eğitimi 12 yıla çıkarttık, bu süreçte öğrencinin sadece akademik gelişimini değil, fiziki ve sosyal gelişimini de devlet olarak üstlenmemiz gerekiyor.
Eğer bu yükün altından devlet olarak tek başına kalkamıyorsak o zaman çareler üretmeliyiz.
Millet olarak “Komşumuz aç yatarken, uyumak bize haram” diyen bir kültürden geliyoruz. Fitre ve zekatın amacı da budur. Yediğimiz her lokmayı paylaşmak bizi hiç olmadığı kadar mutlu eder...
Ramazan aylarında kurulan iftar çadırlarının hem hayırseverler hem de sıcak yemeğe hasret olanlar tarafından bu kadar ilgi görmesi bu yüzdendir...
Öğrenciye yemek konusunda da benzer bir oluşuma gidilebilir.
Hemen her ilde ya da ülke genelinde bir ”Öğrenciye Yemek Fonu” kurulabilir ve bağışlarla, gönüllülerle çocuklarımızın karnı doyurulabilir.
Zor bir organizasyon ama eğer istenirse başarılabilir.
Kendileri gibi kamusal bir kurum olan belediyelere bile kapısını kapatan MEB, böylesi bir oluşuma nasıl bakar o ayrı bir konu.
Yok eğer “Biz her konuda, her şeyi başarırız” noktasındaysalar, gereğini yerine getirmeliler...