Yekta Hoca, YÖK’ü ve üniversiteleri en iyi tanıyan isimlerden biri.
YÖK Başkanlığı’nı bir derebeyliğine çevirmedi, tam aksine, yetkilerini paylaştı.
Karınca gibi çalıştı ama vitrine asla çıkmadı.
Hep kaliteden yana olsa da yapamadıklarıyla değil, yaptıklarıyla anılmak istedi.
Siyasetin gölgesinde kaldı. Gücünün yettiği konular, yetmediği konulardan daha çoktu! 3. Dönem şansı tanınırsa, kesinlikle daha özgür bırakılmalı. Yok eğer yeni bir isimle yola devam edilecekse de ikinci bir Bulu süreci yaşanmamalı!..
İtibar erozyonu
Tam da tercihler öncesinde, üniversitelerimizin halkın gözündeki yeri konusunda nabzı yoklamak için Twitter ve Instagram’da minik bir anket yaptım.
“Sizin gözünüzde üniversiteler hangi noktada?” sorusunu yönelttim. Seçenekler, geniş bir yelpazedeydi. Sonuçlar içimi cız ettirdi.
Üniversitelere karşı bir soğukluk vardı ama bu kadarı aklımın ucundan dahi geçmezdi. Görünen o ki diplomalı işsizler, üniversitelere olan güveni ve bakış açısını oldukça etkilemiş!
İşte sonuçlar:
İşsizliği oyalama merkezi (yüzde 83)
Bilim üretim merkezi (yüzde 1)
Ticarete can suyu (yüzde 14)
Geleceğin altın anahtarı (yüzde 2)
YÖK mü, ÖSYM mi, rektörler mi, başka makamlar mı ya da hepsi birden mi, kim ilgilenir bilmiyorum ama üniversitelerimizi yeniden en itibarlı konuma getirmek hepimizin görevi olmalıdır.
Üniversitelerin lokomotif değil, son vagon olduğu bir ülke, geleceğini zora sokar, hedeflerine zor ulaşır!..