adscode

Yrd. Doçentler çözüm bekliyor!

Selçuk Üniversitesi hocaları gönderdikleri elektronik postada Yrd. Doçentlerin yaşadıkları sorunlarını bakın nasıl anlatmışlar...

Yrd. Doçentler çözüm bekliyor!
Özel Eğitim

 

İşte o elektronik posta;

 

27-29 Mayıs 2011 de yapılacak olan yüksek öğretim kongresi dolayısı ile Biz Yrd. Doçentlerin problemleri hakkında sizi bilgilendirmek ve bu problemlerimizin çözümü yolunda büyük katkı yapacağınızı biliyor ve bu katkıyı yaklaşık öğretim üyelerinin yarısını oluşturan bütün Yrd. Doçentler adına sizden bekliyoruz.

 

YARDIMCI DOÇENTLERİN SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

 

Öğretim üyeleri: Üniversitelerde en üst seviyede akademik unvana sahip, profesör, doçent ve yardımcı doçentlerdir. (2547, 3.madde m-fıkrası).

Kanuna göre, görevlerin tanımında ve görevlendirmede profesör, doçent ve yardımcı doçent ayrımı yapılmamıştır. Kanun, öğretim üyeleri (profesör, doçent, yardımcı doçent)’in, aynı görevleri yürütmelerini bir zorunluluk haline getirmiştir. (2547, 22. madde). Kanunun “Çalışma esasları” başlığını taşıyan 36. maddesi, öğretim üyelerinin haftalık ders yüklerini “en az on saat” olarak belirlemiştir (2547, 36. madde, d-fıkrası).Burada da öğretim üyeleri arasında bir ayırım yapılmamıştır. Profesör, doçent ve yardımcı doçentin hepsi doktora seviyesinde eğitim almışlardır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde akademisyenlik doktora ile sınırlıdır.. Çalışma şartları aynı oldukları için ücretleri de birbirine yakındır. Kanunun çıktığı ilk yıllarda (4 Kasım 1981, Resmi Gazetede yayım 6 Kasım 1981) öğretim elemanlarının çalışma düzeni ve ücretleri  dengeliydi. Profesör, doçent, yardımcı doçent, öğretim görevlisi, okutman, uzman ve araştırma görevlisi arasındaki ücret farkları, kimseyi rahatsız edecek veya dikkat çekecek boyutta değildi. Rakamlar kabul edilebilir farklılıktaydı. Şimdi ise; Bir profesör aynı işi yapan ve kanuna göre aynı sınıf ve kategoride yer alana yardımcı doçentin iki katından fazla maaş almaktadır. Aynı işi yapmakla görevli insanlar arasındaki bu çok farklı ücret dengesizliği, üniversitede çalışan öğretim elemanlarını rahatsız etmiştir. 2002 yılının Ocak ayından geçerli olmak üzere, profesöre yaklaşık 500, doçente 300 milyon civarında zam verilirken, 1.derecede olmayan doçentler dâhil olmak üzere, yardımcı doçentler ve diğer bütün öğretim elemanlarına, (verileceği söylenilmesine rağmen) hiçbir fark verilmemiştir, açıkça haksızlığa uğramışlardır.

 Maaşlar dengeli olmalıdır. Aynı işi yapan ve eğitimleri aynı olan kişiler arasında bugünkü gibi uçurumlar oluşturulmamalıdır. Profesör veya doçentin yardımcı doçentten fazla olarak gördüğü bir eğitim yoktur. En üst eğitim doktoradır.  Doktorasını bitirmiş herkes aynı derecede akademisyendir. Yani uzmanlık konuları hariç diğer konularda tecrübeye bağlı olarak aynı bilgiye sahiptirler. (Prof. Dr. Selahattin Turan’ın araştırmasında Türkiye’de üretilen bilimsel bilginin büyük bir kısmı Yardımcı Doçentler tarafından yapılıyor denmektedir.) Hatta üniversitede hiç çalışmadan Doçent ve profesör olarak atananların ders verme ve anlatma konusunda verimsizlikleri de bilinmektedir. Öyleyse bu kadar maaş farkı neden var?

2547 sayılı Kanunun 23. Maddesi (a) bendi ikinci paragrafında yardımcı doçentler için öngörülen süre sınırlandırılması ortadan kaldırılmalı; yardımcı doçentler de, diğer öğretim üyeleri (doçent ve profesörler) gibi daimi statü ile atanmalı ve bu konuda eşitlik sağlanmalıdır.

. Doçentlik; öğretim üyeliği akademisyenliğin tam ortasında bir basamaktır. Doçentlik unvanının bir altı yardımcı doçentlik, bir üstü ise profesörlüktür. Her ikisinde de böyle bir sınav yoktur. Yardımcı doçent, doçent ve profesörlüğe yükseltme ve atanma aynı prosedüre tabi tutulmalı ve sübjektif merkezi doçentlik sınavlarına son verilmelidir. Şimdiki sistemde profesörlüğe yükselme ve atanma kriterlerine göre üniversitelerin akademik çalışmalara belirlediği puanlara göre nasıl yapılıyorsa, doçentliğe yükseltme ve atanma da aynı şekilde olmalıdır.

Yrd. Doç. Dr. Nejdet ŞEN                                       Yrd.Doç.Dr. Ahmet OKUDAN

Yrd. Doç. Dr. Hasan Köse                                        Yrd. Doç. Dr. Rüstem Duman

Yrd. Doç. Dr. Şeref Ertul                                         Yrd. Doç. Dr. Haziret Durmuş

Yrd.Doç.Dr. İsmail H. KALYONCU                      Yrd. Doç. Dr. Ziya E.Koç

                                                                                  Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyeleri

 

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)