adscode
adscode

Okula alışma süreci

İlk hafta her şey yolundaydı, oğlum güle oynaya okula gidiyordu. Sonrasında işler değişmeye başladı.

oznurpekatik@gmail.com




 

Okullar açılalı bir buçuk ayı geçti. Bizde okula alışma ve uyumlanma süreci kolay geçer sanmıştım. Çünkü çocuğum sosyaldi, her ortamda arkadaş bulabiliyor ve  her ortama ayak uydurabiliyordu. Okul tam ihtiyacı olan bir şeydi ve bize göre de hazırdı. Fakat bu sefer işler hiç düşündüğüm gibi olmadı. 

İlk hafta her şey yolundaydı, oğlum güle oynaya okula gidiyordu. Sonrasında işler değişmeye başladı. 2. hafta ağlamaya, bizi gün içinde çok özlediğini, okula gitmek istemediğini, evde kalıp oyun oynamak istediğini söylemeye başladı.  Okuldaki öğretmenlerin ve uzmanların söylediğine göre bu durum normaldi ve bazı çocuklar bunu yaşayabiliyordu. Bir yandan da her çocuğun uyumlanma sürecinin farklı olduğunu biliyordum. Tamam da biz neden yaşamıştık bu durumu? Oğlum çok mutluydu, herşey yolunda gibiydi, birden ne olmuştu? 

Güvensizlik miydi ? Sevgi ya da anlaşılma sorunu muydu? 

Okul, öğretmen, arkadaşlar mıydı? 

Hazır mı değildi yoksa? 

Paniğe kapılmadan, gözlem yapmalı, durumun sebebini anlamalıydım. Farkına vardım ki rahat durmayan zihnim ilk haftadan her şeyin bu kadar uyumlu gitmesinin normal olup olmadığını sorgulamaya başlamıştı. Gözlemlemeye kendimden başlamalıydım. İç sesimi dinledim. Zihnimde yarattığım kaygılı düşünceleri bir bir elden geçirdim. Hep o annelik içgüdüsüyle acaba korkusu yaşadığımı farkettim. 

Acaba uyum sağlayacak mı?

Acaba yemek yiyecek mi? 

Acaba ağlar mı?

Acaba beni özler mi?

Gün içinde her şey yolundaydı, o zaman sorun, bende miydi acaba? Yani beni tetikleyen bir durum mu vardı, yoksa ben mi hazır değildim? Hissettiklerim neydi? Kaygı mı, korku mu, görülme isteği mi? Benim hissettiklerim ona da yansıyor muydu? 

Bu aşamada benim ve oğlumun duygularını olumlu ve olumsuz olarak etiketlemeden anlamam önemliydi. Bizler ihtiyaçlarımızı duygularımız sayesinde fark ederiz. Yaşadığımız bu geçiş sürecinin  çocuğun yaşadığı bu geçiş evresinde en temel ihtiyacı, yaşadığı duygunun baskı kurulmadan fark edilmesi ve zaman tanınmasıydı. Bu sürecin geçici olduğuna, sabırla ve güvenle bu durumu atlatacağımıza hep inandım. Sadece biraz empati, anlayış, bolca sevgi ve şefkatle.. Oyunlar oynayarak, model olarak, hikayeler kurarak yaşadıklarını ve hissettiklerini açığa çıkardım. Aslında okulda mutluydu ve gün içinde anne baba arayışına girmiyordu. Sonunda bulmuştum, sorun okula bırakma ve benden ayrılma süreciydi. Bu geçişi çok iyi bir şekilde yönetmek gerekiyordu. Sonrasında onun her zaman yanında olduğumu, her zaman onu almak için orada olacağımı anlattım. Önce kendime, sonra ona anlattım durdum. Her gün istikrarla ve sabırla. Ağlayarak, bazı günler zor anlar yaşayarak. Bu durumda oğlumun duygularıyla ilgili bir değişim yaşağında önce benim kendi duygularımı anlamam ve düzenleme yoluna gitmem, oğlumun ihtiyacının anlaşılıp desteklenmesinde çok etkili oldu. Ve sonunda, bugün başardığımızı gördüm, okuldan ayrılırken kapıdan el sallayıp, birbirimizi çok sevdiğimizi söylerken…

Sevgiyle…

Eğitim Danışmanı, Öğrenci ve Ebeveyn Koçu

Öznur PEKATİK


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Sömestir tatili
ERGENLİK ÜZERİNE 
BU HAYAT SENİN