Şu ana kadar atılan nutuklara baktım. Söylenmemiş laf kalmamış.
Yalan mı?
Kesinlikle hayır.
Evet, çocuklarımızı seviyor hem de çok seviyoruz ama onlara en büyük kötülüğü, devlet ve ebeveynler olarak yine biz yapıyoruz.
Son günlerde, ülkemizin farklı yerlerinde, onlarla sohbet etme olanağı buldum. Hemen hepsi sınav yükü altında perişanlardı.
14, 15 yaşındakiler de, 17, 18 yaşındakiler de sanki 80'li yaşların yorgunluğu içerisindelerdi.
Neymiş!
Sınavlara hazırlanıyorlarmış!
Olmaz olsun böyle sınavlar!
Ne zaman kurtulacağız, bu umut tacirliğinden?
Eğer söylenen tüm bu sözlerde samimiysek, gelin önce onları, bu anlamsız yarıştan kurtaralım!
At yarışına yetiştirir gibi öğrencilerinin canına okuyan bazı eğitim kurumlarında, ortaokul 7, 8 ve lise 3 ve 4'üncü sınıflarda, spor ve sanata yönelik tüm dersler kaldırılmış. O ders saatlerinde de test çözülüyor, sınav hazırlığı yapılıyormuş.
Yuh ki, yuh! Ama gel de bunu öğretmenlere, velilere ve özellikle de MEB'e anlat!
Kaptırmışız gidiyoruz ve çocuklarımıza en büyük kötülüğü yaptığımızın farkında bile değiliz...
Zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen, okuldan uzak milyonlardan hiç söz etmiyorum bile!..
Gerçek sevgi böyle olmamalı!..