CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in de katıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu’da farklı statülerde görev yapan öğretmenler arasındaki ücret eşitsizliği, atanamayan öğretmenler, PİKTES kapsamında görev yapan öğretmenler ile hizmetli TYP’lilerin kadro talebi, 3600 ek gösterge, taşımalı eğitim, işsiz üniversite mezunlarını bir kez daha gündeme getirdi, şu açıklamalarda bulundu:
ÖĞRETMENLER ARASINDA AYIRIM YAPILMAMALI
CHP Milletvekili Gürer, Kadrolu, sözleşmeli, vekil, ücretli, geçici öğretmenlik gibi statülerin öğretmenler arası ücret eşitsizliği yarattığını, atanamayan öğretmenlerin kamuda memur olarak görev almaya başladığını belirtti.
PİKTES ÖĞRETMENMLERİ KADRO BEKLİYOR
Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi’nin (PIKTES) Avrupa Birliği tarafından desteklenen bir proje olduğuna işaret eden Gürer, burada görev yapan öğretmenlerin 657 şartlarında görev yapıyor olsa da Millî Eğitim öğretmen kadrosunda olmadıklarını belirterek, bu kapsamda görev yapan öğretmenlere kadro verilmesi gerektiğini söyledi.
HİZMETLERİN DURUMU
Öğretmen açığı dikkate alınarak en az 50 bin öğretmen atamasının yapılması gerektiğini ifade eden CHP Milletvekili Gürer, “Millî eğitimde, okul hizmetlerinde kadrolu hizmetli çalıştırılmalıdır. Her haziranda 32 bin daimî kadrolu hizmetlinin işten çıkarılıp iki ay işsiz bırakılması yanlış bir uygulamadır. Sürekli çalışan kadrosuna işçiler alınmalıdır. Toplum Yararına Programlarla İŞKUR her yıl eleman alıp işten çıkarılma da sona erdirilmeli, tamamına kadro verilmelidir. Bazı okullarda aile birliği, ücretli çalışan bulmak durumunda kalmaktadır” dedi.
AKP DÖNEMİNDE UYUŞTURUCU KULLANIM YAŞI DÜŞTÜ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bazı okullarda madde bağımlılığı ile ilgili şikayetler aldıklarını da belirterek, AK Parti döneminde madde bağımlığı yaşının düştüğünü, bu konuda bazı okullarda sorunlar yaşandığını vurguladı. Gürer, “İdareci, öğretmen, güvenlik görevlileri kadar hizmetli de bu bağlamda çok önemlidir. Sürekli kadrolu hizmetli olması Millî Eğitim için bu nedenle dahi şarttır. Çalışan kendisini sisteme ait hissetmelidir. Okul bahçeleri dahi bakımsızlıktan dökülmektedir” diye konuştu.
REHALİBİLİTASYON MERKEZİ ÖĞRETMENLERİNİN KADRO TALEBİ
Özel rehabilitasyon merkezleri ve usta öğretici olarak çalışanların da 657 şartlarında görev yapmalarına rağmen öğretmen sayılmadığını anımsatan Gürer, bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiğini belirtti.
ÖĞRETMENLER EKONOMİK BUHRAN YAŞIYOR
Tüm öğretmenlerin ekonomik buhranın etkileri altında olduğu olduğunu kaydeden Gürer, öğretmenlerin ücretlerinin mutlaka iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti. Gürer öğretmen yoksulluk sınırı altında maaş aldığını ve maaşları ile özlük hakları iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
TAŞIMALI EĞİTİM SORUNU
Kapanan köy okullarıyla ilgili soru önergelerine yanıt verilmediğini de anlatan Gürer, “18 bin 201 köyümüzün kaçında okulun kapandığını sormamıza rağmen söylemiyorsunuz. Bu çünkü önemlidir, kırsalda boşalma okulların yokluğu nedeniyle artmaktadır; bunu bilmemiz gerekli çünkü köy çocuklarının taşımalı eğitimle eğitim almaları onların okulla bütünleşmelerinde sorun yaratmaktadır. Yemekten taşımalı eğitime, okul aile birliğine kadar sıkıntılar mevcuttur. Daha önceki bakanlar taşımalı eğitimi geriye çekeceklerini söylemişlerdi ama hâlihazırda 1 milyon 300 bin öğrenci taşımalı eğitim almaktadır” ifadelerini kullandı.
KAPANAN KÖY OKULLARI YIKILIYOR
Kapatılan köy okullarının çoğunun yıkılmaya yüz tuttuğunu anlatan Gürer, üniversitelerin baz bölümlerinin boş kalmasının üzücü olduğunu anlattı.
ÖĞRENCİ AFFI
Eğitimin kalitesi yönünden sorunlar derinleştiğine de işaret eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Kimi konuda öğrenciye alacağı bilgiden fazlası yüklenmekte, kimi konuda eksiklikler vardır. Özellikle, matematik konusunda meslek liseleri dâhil çoğu okulda önemli sıkıntı bulunmaktadır. Eğitimin kalitesi geçmişe göre düşmüştür. YÖK olarak 2018 öncesinde getirilen öğrenci affıyla ilgili bugüne kadar yeni bir öğrenci affı getirilmemiştir. Bu konuda yoğun talep vardır, 650 bine yakın öğrenciye, bir nedenle üniversiteyle ilişkisi kesilmiş öğrenciye af getirilmelidir diyorum” şeklinde konuştu.
MEB Ne Düşünüyor?
MEB, yapılan eleştirilere kızma ya da onları yok sayma yerine bir bir bu iddialara inandırıcı, ikna edici ve en önemlisi de icraatla ya da yol haritası ile cevap vermeli ve yola yalnız değil paydaşlarıyla birlikte devam etmelidir…
Birilerinin eğitimle ilgilenmesi, sorunlara kafa yorması, bunları dile getirmesi, kızılacak değil, takdir edilmesi gereken bir durum.
Hiç ilgilenmeselerdi daha mı iyi olurdu? Eleştiriden, özellikle de yapıcı eleştirilerden asla gocunmamak gerekir… Doğru eleştiri yapanı yüceltir, ayni boş eleştiriler ise saygınlığını azaltır. Bu yüzden eleştiren kadar eleştirilenin de çok dikkatli olmasında yarar var.
Hele ki, söz konusu olan çocuklarımız, eğitim ve ülkemizin geleceği ise!..
