adscode
adscode

Felaketler kader olmamalı!

Tarih ve Coğrafya olmak üzere sosyal bilimlerin geneli ve temel bilimlere yönelik dersleri itibarsızlaştırmaktan artık vazgeçip, sınavlara yönelik değil hayata dönük bir eğitim modeli geliştirmeliyiz.

aguclu@milliyet.com.tr




İçinde yaşadığımız dönem için “Felaketler Yüzyılı” örgörüsünde bulunulmuştu. Ne söylendiyse bir bir çıkıyor. Görünen o ki onlarla yaşamayı öğreneceğiz. Önlemlerin her türlüsünü alacağız. İşe önce Coğrafya’ya hakettiği önemi vermekle başlayabiliriz. 

Felaketin her türlüsü peş peşe geliyor. 

Doğa kendisine karşı yapılan haksızlıklara adeta isyon ediyor. 

Bir yanda sel öte yanda kuraklık. 

Bir yanda deprem öte salgınlar. 

Bir yana ardı arkası kesilmeyen felaketler öte yanda ihmaller. 

Bir yanda ben geliyorum diyen afetler öte yanda diz boyu özensizlik… 

Allah sabır versin, beterinden korusun. 

Söylenecek çok söz, konuşulacak çok konu var ama bugün o gün değil! Yaraları nasıl ve ne kadar kısa sürede sararız ona odaklanmalıyız. 

Nerede hata yaptık sorusuna cevap aramalıyız. 

En önemlisi de benzeri felaketlere karşı hangi önlemleri alabiliriz?.. 

Tarih ve Coğrafya olmak üzere sosyal bilimlerin geneli ve temel bilimlere yönelik dersleri itibarsızlaştırmaktan artık vazgeçip, sınavlara yönelik değil hayata dönük bir eğitim modeli geliştirmeliyiz. 

Bunun zamanı şimdi değilse, ne zaman?.. 

Üniversitelerimiz bir daha aynı acıları yaşamamamız için ne yapılması gerektiğini araştırıp bir yol haritası ortaya koyar, ilgili kurumlar da gerekeni en hızlı şekilde hayata geçirirse, şu acılı günlerde tek tesellimiz o olur. 

Referansımız akıl, bilim ve liyakat olursa, sonraki felaketlere çok daha hazırlıklı olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmamalı ve herkes üzerine düşeni istisnasız yerine getirmelidir!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)