adscode
adscode

Karneler de eski karne değil

Sınav ve diploma odaklı eğitimi ile sistemi adeta otomatiğe bağladık.

aguclu@milliyet.com.tr




‘Karneye gelinceye kadar dünden bugüne değişmeyen de kaldı ki, taktığın şeye bak’ diyenler çok olacaktır ama yine de karne çok önemli. Neden mi? Aslında o karneler sadece çocuklarımızın değil, hepimizin. Anlayacağınız karne sadece karne değildir! 

Eskiden karne almanın bir heyecanı, sınıfta kalmanın ürpertisi, takdir ve teşekkürlerin gururu vardı. 

Hiçbiri kalmadı. 

Sınav ve diploma odaklı eğitimi ile sistemi adeta otomatiğe bağladık. 

Diploması olmayan kalmadı. 

Peki ya iş?.. 

Bu konuda içimizde en masum olan öğrenciler. Çünkü onlar biz ne isterideysek, kendilerine neyi dayattıysak onu yaptılar. 

Aslında bugün verilecek olan karneler, onlardan çok bizim karnemiz. 

Eğitimi ne kadar ciddiye aldık? 

Yapılan yanlışlara ne kadar dur diyebildik? 

Önemli olanın diploma değil, istihdam olduğunu ne zaman anlayabildik? Şişirilmiş notlara ne zaman isyan edebildik? 

Yanlış sınav sistemlerinin köleleri olmaktan ne zaman rahatsız olduk? 

Eğitim’in E’sinden bile haberdar olmayan eğitimcilere ne zaman itiraz ettik?... 

Yakın çevrenizde öğrenci varsa karnelerine bir bakın. 

Hele ki özel okullarda ise daha da dikkatli bakın. 

Takdir, teşekkür almayan var mı? 

Adil ve objektif bir ölçme değerlendirme sistemi, eğitimin olmazsa olmazlarının en başında geliyor. 

Eğer o yoksa, gerisi teferruattır ve maalesef bizde ciddi anlamda standart bir ölçme değerlendirme yani not verme sistemi yok! 

Eğer eğitimde bir reform gerçekleşecekse, bunun ilk ayağı kesinlikle ölçme değerlendirme olmalı ve öğretmenlerimiz bu konuda özgür bırakılmalıdır. 

Yoksa ne eğitimde özlenen o kaliteyi yakalayabilir ne de çocuklarımızı hayal kırıklığından kurtarabiliriz. 

Yarıyıl tatili niye verildi?

Dinlensinler diye ama gidin bakın, yine yüz binlerce öğrenci hızlandırılmış kurslara gidecek, yıl içindekinden çok daha yoğun bir şekilde sınavlara hazırlanacak. 

Böyle saçmalık olur mu? 

Olmaması gerekir ama oluyor. 

Tıpkı hasta olmadan rapor alan öğrenciler gibi. 

Tıpkı hormonlu notlar gibi. 

Tıpkı, adeta parayla diploma satan bazı vakıf üniversiteleri gibi. 

Tıpkı her fakülteden mezun olanın, kendisini o alanda yetkin hissedip, hazır iş istediği gibi... Peki bu konuda kaçımız üzerimize düşen görevleri hakkıyla yerine getirdiğine inanıyor?..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)