adscode
adscode

Osmanlı İlmiye Sınıfının Kıyafet Normu ve Giysileri Sempozyumu

Sempozyumun TÜBA literatürüne renk katacağı kesin. Umarız aynı katkıyı bilime, bilim insanlarına ve sektöre de sağlar. Geleneklerden, geleceğe farklı bir vizyon kazandırır.

aguclu@milliyet.com.tr




 

Böylesi bir sempozyumu herhangi bir kurum gerçekleştirse fazla dikkat çekmezdi. Moda, tasarım bölümü olan üniversiteler için de ilginç olabilirdi ama bunu Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) yapınca tartışmaları da beraberinde getirdi. 

TÜBA, “Bilim bıraktı, kılık kıyafetle mi uğraşıyor?” 

Tartışılan konu bu. 

TÜBT, eş zamanlı olarak başka sempozyumlar da yapıyor. 

Örneğin bugün ve yarın Ege Üniversitesi’nde gerçekleşecek “Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler Çalıştayı” 

Yıllık faaliyet detayına bakmak gerekir. Genel dağılım çok önemli!.. 

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinda gerçekleşecek kılık kıyafet sempozyumu konusunda TÜBA’nın gerekçesi ne? Gelin önce buna bir göz atalım. 

İşte sarık sergisinin de açılacağı sempozyuma yönelik Başkan Muzaffer Şeker’in değerlendirmesi : 

“Osmanlı Devleti “seyfiye”, “kalemiye” ve “ilmiye” sınıfları tarafından yönetilmiştir. 

Seyfiye askeri ve yönetim bürokrasisi anlamına gelirken kalemiye idari bürokrasiye karşılık gelmiştir. 

İlmiye sınıfı ise hem eğitim hem adalet hem de dini otoriteyi temsil etmesi bakımından birçok farklı işlev üstlenerek diğer sınıflardan ayrılmıştır. Diğer sınıfların aksine ilmiyenin dini arka planı ona ayrı bir özellik kazandırmıştır. 

İlmiye sınıfının görünümü de bu ayrıcalıklı konumunu kuvvetlendirecek simgesel bir kalıba bürünmüştür. 

Osmanlı yükseköğretimine ve ilmiye sınıfına ilişkin zengin bir literatür vardır. 

Söz konusu literatür, ilmiye mensuplarının eğitimi, okutulan kitaplar, müfredatı oluşturan dersler, medrese bünyesindeki görevliler, eğitim kurumlarının mimari özellikleri, ilmiye mensuplarının mesleki formasyon ve bürokratik yapı içindeki statüleri gibi konularla ilgilidir. Fakat şimdiye dek Osmanlı ilmiye sınıfının kıyafetleri ve bununla ilgili diğer alanlarda nitelikli bir bilgi birikimden bahsedilemez.

Bu bakımdan Türkiye Bilimler Akademisi olarak organize ettiğimiz bu sempozyumun öncelikli amacı Osmanlı ilmiye sınıfının ve dolayısıyla yükseköğretim geleneğinin kıyafet uygulamalarına dikkat çekmek ve yeni nitelikli bilgi üretimine destek vermektir. 

Sempozyumun konu edindiği zaman aralığı Osmanlı Devleti’nin başlangıcı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu arasındaki zaman dilimidir. 

Konunun mekânsal sınırlarını ise de jure ve de facto sınırlar oluşturmaktadır. De jure sınırlar Osmanlı Devleti’nin hukuken ve fiilen var olduğu coğrafi bütünlüğü ifade etmektedir. 

De facto sınırlar ise temas edilen, etki edilen ve etkilenilen devlet, kurum ve geleneklerdir. Kimi yerde belirgin kimi yerde muğlaklaşan maddi ve manevi sınırlar fikri çerçevenin oluşmasına katkı sağlamakta ve bu özgün durum disiplinler arası çalışmaları teşvik etmektedir. 

Alana özgün katkı yapacağına inandığım bu sempozyuma katkı sunan bilim insanlarına teşekkür ediyorum…” 

Sempozyumun TÜBA literatürüne renk katacağı kesin. Umarız aynı katkıyı bilime, bilim insanlarına ve sektöre de sağlar. Geleneklerden, geleceğe farklı bir vizyon kazandırır.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)