23 Nisan geçiştirilmez. Tam aksine, günde 500 çözen çocuklarımıza, her şeyden önce 23 Nisan’ı öğretmeliyiz.
Öğretmeliyiz ki, nereden nerelere gelindiği görülsün, bilinsin, kendi özgür iradeleriyle, karar verilsin.
Neden mi?
İşte cevabı:
"Küçük hanımlar, küçük beyler!
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.
Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz M.K. Atatürk"
İşte bu yüzden, bu heyecanınız, bu coşkunuz, bu sevdanız, bu masumiyetiniz hiç bitmesin.
İçinizdeki çocuğu hiç öldürmeyin, hep çocuk kalın, hep birlikte olun, umudunuzu asla yitirmeyin, hep daha güzel yarınlar hayal edin.
O bir gün mutlaka gerçekleşecek.
Gerçekleştiren de yine sizler olacaksınız.
Geleceğin mimarları sizler olacaksınız, hamurunuz da eğitim, bilim, demokrasi, hukuk, özgürlük, çağdaşlık olacak...