Geçen hafta, üniversiteye girişte, 14 programda özel yetenek sınavını kaldırarak sadece merkezi yerleştirmeyle öğrenci alınmasına karar verdi. Tepkiler üzerine, “görüş, öneri ve talepleri dikkate almak amacıyla”, kararı, bir yıl erteledi. Sonra da, bakın ne kadar demokratız diyerek "Bu vesile ile Yükseköğretim Kurulu’nun, eğitimde fırsat eşitliği ve sosyal adalet kavramlarına özel önem verdiğinin altını bir defa daha çizmek isteriz." açıklaması yaptı. Pişkinliğin bu kadarına da şapka çıkartılır!..
Eleştiriler bir yana, bu dayatmadan, vazgeçtiği için YÖK’ü kutlamak isteriz.
Hatadan dönmek bir erdemdir ve onlar hiç gocunmadan bunu yaptılar. Ve keşke, söz konusu kararla ilgili, görüş, öneri ve talepleri, yönetmelik değişikliği yapmadan alsalardı. İşte o zaman, demokratlıkları çok daha inandırıcı olurdu!..
YÖK’ün Yeni Kararı!
YÖK de MEB’e benzedi. Çıkarttığı yönetmeliklerin ya da aldığı kararların, daha mürekkebi kurumadan yeni değişikliklere gidiyor.
Görünen o ki açıklanan yeni karar da, çok uzun ömürlü olmayacak. Çünkü sadece bir yıl erteleme söz konusu. Oysa istenen ve gerekçeleriyle ortaya konan, alınan kararın ertelenmesi değil, yanlışlığı nedeniyle hepten kaldırılmasıydı!
Yani erteleme değil, serbestlik olmalıydı. İsteyen fakülte ya da üniversite istediği gibi karar vermeliydi. Ama YÖK gibi keyfi bir şekilde değil, gerekçeleriyle!..
YÖK’ün, erteleme kararına yönelik haber şöyle:
Konuya ilişkin öğrencilerin ve öğrenci velilerinin, 2020 için hazırlıklarını geçen seneye göre yaptıkları gerekçesiyle söz konusu kararın gözden geçirilmesine yönelik görüş, öneri ve talepleri dikkate alınarak kararın uygulanmasının, bir yıl ertelenmek suretiyle 2021 yılından itibaren başlatılması konusu Yükseköğretim Kurulunda görüşülerek karara bağlandı.
YÖK'ün bilgilendirmesinde, "Bu vesile ile Yükseköğretim Kurulunun, eğitimde fırsat eşitliği ve sosyal adalet kavramlarına özel önem verdiğinin altını bir defa daha çizmek isteriz." değerlendirmesi yapıldı.
14 program hangileri
YÖK Genel Kurulu'nun söz konusu kararının uygulanacağı 14 program şöyle:
"Çizgi film, grafik, grafik resimleme ve baskı, grafik tasarım, moda giyim tasarımı, moda tasarımı, moda ve tekstil tasarımı, rekreasyon, spor bilimleri, spor yöneticiliği, tekstil, tekstil geliştirme ve pazarlama, tekstil tasarımı, tekstil ve moda tasarımı."
YÖK'ün aldığı yeni karara göre, 2020 YKS'de bu 14 programı tercih edecek öğrenciler hem merkezi sınava hem de özel yetenek sınavına girecekler.
Bu Karar da Değişir!
YÖK’ün bu kararı da eminiz ki, en kısa zamanda değişecektir. Çünkü bir yıllık ertelemenin dışında bir şey yok.
Kaldı ki ille de erteleme olacaksa, o, bu yıl liseye başlayacak öğrencilere yönelik olmalıydı.
Ayrıca, erteleme ile iptal birbirinden çok farklı kavramlar!
Kamuoyunun beklentisi, erteleme değil, iptal yönündeydi.
Toplumun görüşünü alıyoruz diye hava atılırken, keşke, talepler, çok daha ciddi bir şekilde incelenebilseydi!..
Sınav Ama Nasıl bir Sınav?
Sınavlar konusunda işin boyutlarının çok abartıldığını da özellikle hatırlatmak isteriz.
Bu konuda çok haber yaptık. İşte hatırımda kalan birkaç satır başı. YÖK, umarız bu konularda da ciddi bir düzenlemeye gider!
. Bazı kurslarla, fakülteler arasında bağ var ya da şöyle bir algı söz konusu: Bu kursa gitmeyen, o bölümü kazanamaz!
. Güzel sanatlar fakültelerine girişte, mezuniyette aranan şartlar isteniyor!
. Uygulamalı bölümleri geçip, mülakatta kaybeden çok oluyor!
. Hocaların kaprisi, öğrencileri perişan ediyor
. Sınavlar kesinlikle kamera ile tespit edilip, itirazlar ciddi bir şekilde incelenmeli
Bazı Fakülteler Niye Boş!
Üniversitelerin, fakültelerin ve bölümlerin hemen hemen hepsinde olmasa da çok önemli bir bölümünde ciddi kontenjan açıkları var.
Önünde on binlerce öğrencinin girmek için yarıştığı sanat ve spor fakültelerinde, kontenjan açıkları varsa, gerekçelerinin iyi araştırılması gerekir.
Öğrenciler mi yeteneksiz, Hocalar mı kaprisli yoksa sistem mi yanlış!
Merkezi sistemle, belki kontenjanlar dolar ama ya son sonrası?
Yarıdan fazlası, ikinci sınıfa geçemeden atılır, diğer yarısı da mezun olamadan okulu bırakır! İstenen bu mu?
Sistemde sıkıntı olduğu kesin ama çözüm yolu da, şipşak kararlar değil!..
