adscode
adscode

LGS VE ÖRNEK SORULAR ÜZERİNE

Sınavlar… Sınavlar… Sınavlar… Yaklaşan LGS…

gurbetduymus@gmail.com




 
 
Öğrenciler kaygılı, veliler kaygılı.Öğretmenler  telaş içinde, bir ayrıntıyı kaçırmadan öğrenciyi yetiştirme derdinde.
Yayıncılar harıl harıl çalışıyor, örnek sorulara uygun soru üretmek derdindeler. Hasıl-ı kelam herkes telaşta.
 
Kasım ayından itibaren yayınlanmaya başlayan örnek sorular yüreklere su serpse de devamında her ay gelen örnek sorular öğrenciye kılavuz olsa da bir önceki yıl yaşananlardan dolayı eğitim paydaşları yine de diken üstünde.
Bu noktada Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un; “2023 Eğitim Vizyonu ile sürprizlere kapıları kapattık. Sınava hazırlanan çocuklarımız ve velilerimize verdiğimiz sözü tutuyor, LGS’de örnek soruları yayınlıyoruz. Kuzular sakin olun diyoruz, sınava örneklerle hazırlıyoruz.” açıklaması  bizi rahatlatsa da öğrencilerin genel anlamda okuma, anlama, muhakeme becerilerinin zayıf olduğunu görmekteyiz. Az okuyan, okumayan, sorgulamayan, hazır kalıp bilgilere alışmış, muhakeme edemeyen, analiz yapamayan çocuklar yetiştirdiğimiz için belki de kaygımız.
 
Türkçe sorularına baktığımızda, okuma, anlama, yorumlama becerilerinin ön plana çıktığını görmekteyiz. Aynı şekilde Fen Bilgisi ve Matematik soruları da kalıp bilgiyi kullanmaya dönük değil. Somut hayatla bağlantı kuran, önce okuduğunu anlamayı, sonra da değerlendirmeyi gerektiren sorular… Sosyal Bilgiler ve Din Kültürü dersleri için de aynı şeyi söylemek mümkün. Bu noktada iş tekrar; okuduğunu anlama, yorumlamaya dayanıyor. Bakanlığımız okumaya, Z kütüphanelere tümden destek verse de biz öğretmenler için de kitap okumak, okutmak “devlet  meselesi” olmak zorunda. Bu yükümlülük sadece Türkçe öğretmenlerinin değil, tüm öğretmenlerin birincil sorunu olmalı. Aileler mutlaka okuma kültürünün paydaşı yapılmalı. Nitekim Türkiye’nin bir çok yerinde eğitimcilerimizin bu konuda takdire şayan çabalarını görmekteyiz.
 
Sorular “zor” deniliyor, bu göreceli bir kavramdır. Okuduğunu anlayan biraz da çaba gösteren çocuklar için bu sorular ütopya değildir. Uzaydan gelmiyor, dünyayı da yeniden keşfetmiyoruz ama okumak, okumak… Okuduğunu anlamak bu noktada çocukların genelini kilitliyor. Sorular uzun, eyvallah… Çocuklarımızdaki sıkıntı ise çoklu uyarıanlara  açık, bilgisayar, televizyon, telefon çocuğu olan evlatlarımızın hep dikkati dağınık, okuduklarına odaklanamıyor, anlayamıyor olmaları. Bu noktada da başarı düşüyor.Hepsi dönüp dolaşıyor, okumaya geliyor. Okumayan çocuk sınavdan bağımsız olarak da "menzili sınırlı bir çocuk" Hasbelkader bir okula girse de ileride bir işe girse de hep o menzilin içinde kalmaya mahkum. 
 
 
 
Sorular noktasında birçok yayınevi örnek sorulara uygun soru ve deneme hazırlıyor. Bunlar öğretmenlerin bir anlamda işini kolaylaştırsa da bazen haddinden ağır sorular öğrencinin motivasyonunu düşürebilmektedir. Sonuçta bu süreç zorlu bir süreçtir. Çocuklarımızı, öğrencilerimizi doğru yönetip yönlendirerek, kapasitelerinin farkında olarak doğru hareket etmek zorundayız. Matematik yapamayan  bir çocuğa illa da matematik diye tutturmamalıyız. Doğru hedeflerle doğru bir çalışmayla çocuklarımız istediklerine ulaşacaklardır veya ulaşamayacaklardır;  ulaşamaması da   dünyanın sonu değildir.
 
Sonuç olarak LGS yaklaşmakta, örnek sorular elimizde… Biz gerekeni yapalım, Bakanımız  “Sürpriz yok!” diyor , çalışmaya devam!
 
Soruların fazla zor olmasına itiraz etsek de doğru olan soruları çocukların seviyesine düşürmek değil, çocukları soruların seviyesine yükseltmek ...

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    1 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (1)