adscode
adscode

5 yılda 5 bin hayal kırıklığı (2)

Yurtdışındaki master ve doktora öğrencilerinden mail yağıyor.Türkiye’deki aileleri de dert küpü.Oysa ne büyük hayallerle gitmişlerdi.Ya anne babalar?

5 yılda 5 bin hayal kırıklığı (2)
Milliyet Diyalog
Çocuklarının devlet bursuyla yurtdışına okumaya gönderilmesi en çok onları gururlandırmıştı...
Atatürk’ten sonra, Demirel, Özal ve son olarak da Erdoğan bu projeye gönül verdi...
Ve maalesef gelinen nokta hiç de iç açıcı değil.
Bursiyer ve veliler gibi MEB’den de bilgi notu geldi.
Kısa kısa da olsa bir bölümünü sizlerle paylaşacağım. Çünkü söz konusu olan sadece o gençlerin değil, ülkemizin de geleceği ve eminim ki hemen herkes bu konuda üzerine düşenin çok daha fazlasını yapacaktır.
Gelin önce mağdurların sesine kulak verelim:


Ölünce kurtuluyorsunuz!
l Yeni gelen yükseköğretim genel müdürü, sanki bir talimat almış gibi, bütün şartları zorlaştırmaya başladı. Bu iş böyle giderse, fazla burslu kalacağını zannetmiyorum. Şu an en az 100 İngiltere burslusu, master’dan sonra doktora yapmamaya karar vermek zorunda kaldı. Bin bir uğraşla burs kazanan çoğu arkadaşımız, bu şartlarda kefil bulamadığı için, öğrenime başlayamayacak. Tazminat sadece eğitim sırasında vefat ederseniz düşüyor!
l Ben de evladımı nice hayallerle yurtdışına gönderdim. Oradaki eğitim ataşelerinin ilgisizliği, öğrencilere yardımcı olmayışı ve konuları bilmeyişi bizi kahrediyor. Bir baba olarak beni de tazminat durumuna düşürdüler. Evladımın borcunu ödemekteyiz. Milli Eğitim bu konuda hiçbir şey yapamaz, olan ailelere ve yıkılan ve yıkılacak olan yuvalara olacaktır.
l Eğer başarılı olursak, bizimle övünülecek, bir yerde takılırsak, yüzümüze bakan herkes, hem ailenin hem de kefillerinin hayatını mahvettin diyecek. Her gece yastığa kafamı koyduğumda, memleketim ve ailem adına ne yapabilirimi düşünmek istiyorum, tazminata kalırsam ne yaparımı değil.
l Annem, beni hasta haliyle okuttu. Tazminata kalırsam annemin yüzüne nasıl bakarım diye düşünmekten eğitimime motive olamıyorum. Hukuk başta vicdanlar içindir. 700 bin lirayı ömrümüzün sonuna kadar da ödeyemeyiz. İçimizde çocuklu aile kurmuş insanlar da var. Şunu sormak istiyorum; bir memur, bir siyasetçi, gazeteci, sporcu ya da x bir kişi hayatta yaptığı en küçük başarısızlıkta ya da sendelemede şimdiye kadar kazandıklarının faizli iadesi ve işten çıkarılmayla karşı karşıya kalsa ne kadar verimli olur?
l Birçok arkadaşımı biliyorum, bu ay bursunu alamadığı için kira ödeyemeyip ev sahibiyle sorun yaşıyor ve bize tavsiye edilen: “Birbirinizden borç alın verin!”. Hepimiz aynı durumdayken kim kimden borç istesin?
l Geçtiğimiz günlerde New York’ta toplantı yapıldı. Özellikle Ankara MEB çalışanlarının üslubu ve tavrı hiç hoş değil ve çok rahatsız ediciydi.
l Yurtdışına gönderilenleri, MEB’de ya da YÖK’te hayatından bezmiş bir memurun ya da avukatın eline bırakmamak lazım. Kendimize de çocuklarımıza da ayıp ediyoruz...


HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN!

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)