adscode
adscode

Mahsun’un Mucize’si

Onu önce türkücü olarak tanıdık. Sonra dizilerde, filmlerde gördük. Ve şimdi, sıkı bir yönetmen... Filmlerini izliyorum. Kayda değer de buluyorum.

Mahsun’un Mucize’si
Milliyet Diyalog
Farklı bir bakış açısı var ama sinemacı olması belli ki biraz zaman alacak. Başarısız mı, kesinlikle hayır. Ama bazılarının göklere çıkardığı kadar da değil. Bizde âdettir ya yerin dibine batırırız ya da arşıâlâya çıkarırız. Ortası yok!Mahsun, ağlatmayı seviyor ve bunu da iyi başarıyor. Filmlerine gidip de hüngür hüngür ağlayan ya da gözü dolmayan yok gibidir... İyi de gişe yapıyor. Daha şimdiden pek çok filmi geride bıraktı. Hem de film eleştirmenlerinden ve medyadan, başkaları kadar destek görmese de. Peki, o zaman eksik olan ne?..

Aceleye getirmiş!
Mahsun’un Türkiye’de yaşadıklarını, gördüklerini, zorluklarını, aynı yaş kuşağında olan, aynı yörelerde yaşayan, gezen, gözlemleyen ve yüreğinde herkese yer olan hemen herkes bilir. Zaten bu yüzden de işi zor. Hayal satmıyor, gerçekleri anlatıyor. Ama anlatırken de bazen abartıya, bazen de kolaycılığa kaçıyor... Örneğin filmin geçtiği köy. Binlerce ücra köyümüzden biri. Filmde burayı, “4 ay devlete, 8 ay da Allah’a bağlıyız” şeklinde anlatıyor. Çünkü kar nedeniyle köy yolları 8 ay kapalıdır. Dünya ile teması yoktur... İşte sırf bu cümleyi anlatmak için kışı, kar yağışını beklemiş. Ama hepsi o kadar. Kadir İnanır’ın bir filmini hatırlıyorum. Hamile ya da hasta bir kadının kasabaya götürülme sahnesiydi. Orada yaşananları, iliklerinize kadar hissettiriyordu. Mahsun’un filminde ise ne kış koşullarının ne de köy yaşamının zorlukları vardı. Bilmiyorum, belki de ana konuyu gölgelememek için onları öne çıkarmadı ya da daha tam sinemacı olamadığı için... Eminim ki eleştiriye açıktır ve bu yazdıklarımı karalama gibi algılamaz. Ciddiye almasam filmine gitmez, bu yazıyı da yazmazdım. Sadece, çok daha iyisini yapacağına inandığım için satır aralarındaki ayrıntılara takmış durumdayım. Rol dağılımı ve oyuncuların performansları müthişti. Eminim ki bu yıl, her biri çok fazla ödül alacaktır. Almalı da...

Ben yine ayrıntılara dönüyorum... Kostümler, dekor, kısacası hemen her şey ben yeniyim, ben bu film için hazırlandım, seçildim diye adeta bağırıyordu. Köyü, köy yaşamını, köydeki kostümleri, köydeki, dağdaki atları, kıyafetleri, sofraları, tandırları, harmanı, hasadı, erişte kesmeyi, çeşme başı ve dere boyu didişmelerini biliriz. Keşke her şey Mucize’de olduğu gibi olsaydı. Örneğin atlar. Öylesine özenle seçilmiş ki sanki hemen hepsi kraliyet atları gibi. Ya da Cumhurbaşkanlığı Atlı Süvari Birliği’nin atları kadar bakımlı mı bakımlılardı... 

Yazının Devamı İçin Tıklayın!

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)