adscode

İşte Yeni YÖK Taslağı'nda En Çok Tartışılan Konular

Kurumun taslak hakkındaki görüş ve önerileri aldığı internet sitesinde akademik yükselme kriterleri, dil şartı ve araştırma görevlilerinin özlük haklarına ilişkin maddeler en çok tartışılan konuların…

İşte Yeni YÖK Taslağı'nda En Çok Tartışılan Konular
Özel Eğitim
Yükseköğretim  Kurumu’nun (YÖK), taslak hakkındaki görüş ve önerileri aldığı internet sitesinde  akademik yükselme kriterleri, dil şartı ve araştırma görevlilerinin özlük  haklarına ilişkin maddeler en çok tartışılan konuların başında yer aldı.
 
Yeni YÖK tasarısına ilişkin görüş ve önerileri almak için 5 Kasım’da  hayata geçirilen ”yeniyasa.yok.gov.tr” internet sitesinde açılan ”Ne  düşünüyorsunuz” bölümünde bugüne kadar yaklaşık 3 bin görüş yazıldı.
 
Görüşler arasında araştırma görevlilerinin statüleri, akademik yükselme  kriterleri arasında yer alan dil puanı, doçentlik sonrası 5 yıl bekleme şartı,  rektör atamaları en fazla tartışılan konular arasında yer aldı.
 
Meslek yüksek okullarının durumu, uzaktan eğitim, idari personelin  sorunları, araştırma görevlilerinin maaşları ve rektör atamasını düzenleyen  maddelere ilişkin de birçok görüş sıralandı.
         
”İngiliz dili ve edebiyatına mı yardımcı doçent olunacak”

Akademik yükselme kriterleri arasında yer alan dil puanı, en çok ifade  edilen sorun olarak göze çarparken, akademisyenlerin bir kısmı evrensel  kriterleri yakalamak için dil şartının zorunluluğunu, bir kısmı ise dil şartının  kaldırılması ya da dil puanının düşürülmesi gerektiğini savundu. Görüşlerden  bazıları şöyle:
 
”-Bu yasa tasarısında akademisyenleri en fazla ilgilendiren konu yabancı  dil meselesidir. Yardımcı doçentlik için dil puanını son üç yılda almış olmak ve  doçentlik için doktoradan sonra dil puanı almış olmak şartının anlamı ve amacı  nedir? Amaç kaliteyse bu şartların kaliteyi artırmak şöyle dursun, azaltacağı  kesindir.
 
-Doktoraya giriş için ÜDS puanı 50’ye çekilmeli. Bu hem daha önceki  dönemlerle aradaki haksızlığı giderecek hem de doktora yapacaklar için zaman  kaybını önleyecektir
 
-Dil puanının yükseltilmesinin son derece gerekli olduğunu düşünüyorum.  Hatta tasarıdaki gerekli puanları halen düşük buluyorum. Global eş güdümden söz  ediyorsak yabancı dil problemini tamamen ortadan kaldırmak zorundayız.
 
 -Yabancı dil bir insanın bilime katkı sağlaması için zorunlu olmamalı  fakat artı değer katmalıdır.
 
-Yabancı dil şartları, süre kısıtlamasıyla çok ağırlaştırılmış. Lütfen  cevap verir misiniz doktorasını bitiren bir insan sürekli İngilizce çalışıp  İngiliz dili ve edebiyatına mı yardımcı doçent olacak? Yoksa kendi alanında  bilimsel çalışmalarını mı yapsa daha iyi? Bizler zaten önceden 65 ÜDS barajını  geçtik. Bizi tekrar niye ÜDS ile uğraştırıyorsunuz.
         
-”Taslak bilimsel çalışmaların önünü tıkıyor”-

Taslakla ilgili diğer görüşlerden bazıları şöyle:
-”Araştırma görevlilerinin statüleri tek bir çatı altında toplanmalı ve  atamaları ÖYP benzeri bir usulle merkezi olarak yapılmalıdır.
 
-Araştırma görevlileri ve yardımcı doçentlerin yurt dışına çıkmaları  teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
 
-Yeni YÖK Kanunu çalışmaları doğrultusunda ortaya konulan taslak, ne  yazık ki bilimsel çalışmaların önünü fazlasıyla tıkamaktadır. Çünkü bu taslak  form, yıllardır süre gelen ve herkesin oyuncağı olan akademik yükselme sürecini  daha da belirsizliğe itecektir.
 
-Öğretim üyelerinin ek gösterge tablosu değiştirilmeli ve  güncellenmelidir. Ayrıca üniversite tazminat puanları da güncellenmelidir.
 
-Yeni YÖK Yasası’nda yapılması gereken en önemli değişikliklerden birisi  de yüksek öğretime olan talebi tamamen karşılayabilmek için tüm  üniversitelerimizin kaliteli uzaktan eğitim sistemine geçmesi ve hatta girişlerin  kayıtsız şartsız yapılmasıdır.
         
-”Kırmızı plakalı makam araçları zamanın ruhuna aykırı”-
-Rektör, Yükseköğretim Kurulu’nca önerilip cumhurbaşkanı tarafından  atanmalıdır. 2023 yılına kadar rektörler merkezden atanmalıdır. Çünkü 1993  tarihinden bu yana uygulanan rektör adaylarını belirleme temayül yoklamaları,  üniversite öğretim üyeleri arasında çok ciddi kırıklıklar ve husumetler  oluşturmuştur.
 
-Rektörlerin kırmızı plakalı makam araçlarına sahip olması zamanın ruhuna  aykırı.
 
-YÖK Yasa taslağındaki rektörlük seçimi maddesi, daha dolaylı bir seçimi  öngörüyor, daha fazla gerilim ve bölünmelere yol açma potansiyeli taşıyor.
 
-Yasa taslağı önerisinde dekana yöneticilik görevi verilmiştir,  kaldırılmalıdır. Üniversiteyi bölüm başkanları ve ana bilim dalı başkanları  yönetir. Üniversitede, akademik yapıda amirlik/memurluk olmaz. Bu nedenle ’en üst  amir’ terimi kaldırılmalıdır.
 
-Öğretim üyelerinin haftada 10 saat ders verme mecburiyeti derhal  kaldırılmalıdır ek ders vermek ve ek ders ücreti kavgasına derhal son  verilmelidir. Öğretim üyelerinin doktora ve bilimsel çalışma alanları dışındaki  dersleri vermelerine müsaade edilmemelidir
 
-Üniversitelerde işlev ve yetkiler kurulların ortak aklına  bırakılmalıdır. Yöneticilik değil bilim adamlığı ve bilimsel çalışmalar  özendirilmelidir.
 
-ÖYP kapsamında araştırma görevlilerinden yüksek öğrenimin herhangi bir  aşamasında başarısız olması durumunda geri ödeme yapması istenmektedir ve belli  bir katsayının maaş katsayısı ile çarpımı şeklinde hesaplanacağından  bahsedilmektedir, bu uygulama bizleri ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Artık  lütfen ÖYP araştırma görevlilerini diken üstünde yaşamaktan kurtarın.
 
-50/D ile çalışan araştırma görevlisinin, bilime katkı sağlayabileceğine  inanmıyorum, sırf beden emekçilerinin dahi iş güvencesinin esas olduğu iş  hayatında zihin emekçilerinin iş kaygısı güderek bilime katkı sağlaması  beklenemez.
 
-Öğretim elemanları arasında nicelik olarak en büyük sınıfı kapsayan  araştırma görevlileri konusunda aynı unvan ve iş tanımına sahip olmalarına rağmen  iş güvencesi ve eğitim hakları açısından eşitsizliklerin yeni yasa ile devam  ettirilmesi kabul edilemez.
 
-Kusura bakmayınız ama devlet üniversiteleri açısından yasanın yeni bir  tarafı yok. 1981 yılından bu yana gelişmiş ve çorbaya dönmüş bir yasanın yeniden  yazılması gibi bir şey olmuş. Dinamik bir yasa olmamış. Bunun için lütfen 1750 ve  1765 sayılı eski yasalara bir kere daha dönüp bakar mısınız?



Haberin Devamı için Tıklayın!

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)