adscode

Memur-Sen'den Eleştirilere Cevap

''Toplu Sözleşme Gerçekleri Ve İftiracılara Rakamlarla Cevap''

Memur-Sen'den Eleştirilere Cevap
Özel Eğitim




Kamu görevlilerinin 2014 ve 2015 yıllarında yararlanacakları mali ve sosyal hakları belirlemek üzere 1 Ağustos 2013 tarihinde başlayan toplu sözleşme görüşmeleri, kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren bölüm ile on hizmet kolunda toplu sözleşme imzalanmasıyla sonuçlandı. 14/08/2013 tarihli ve 28735 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan toplu sözleşme metinleriyle birlikte 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olacak genel toplu sözleşme ve on hizmet kolu toplu sözleşmesi için resmi süreç tamamlanmış oldu.
7 Ağustos Çarşamba günü imzalanan toplu sözleşme sonucunda kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına mahsus kazanımlar, imza ve itiraz yetkisi olmayan Konfederasyonlar tarafından ısrarla değersizleştirilmeye çalışılıyor. Toplu sözleşme masasında sembolik olarak ve seyirci konumunda oturan konfederasyonların bu tutumları, heybelerinde karalamaktan ve nispetten başka malzeme olmayışından kaynaklanıyor. Kamu görevlileri için kazanım üretme seçeneğinden haberdar olmayanların ve yetkiyi kamu görevlilerinin satış fırsatı olarak görüp kullananların, gerçeklere gözlerini kapatarak 7 Ağustos 2013’de imzalanan toplu sözleşmeleri yetersiz bulmaları kendilerinin yetkili olduğu dönemdeki başarısızlıkları karşısında ancak kara mizah olabilir.
4688 sayılı Kanun kapsamında toplu görüşme yönteminin hayata geçirildiği 2002 yılından bu yana (yani 12 yıldır) ilk defa doğrudan taban aylığa mahsus bir artış yapıldığı (taban aylık katsayısının doğrudan arttırıldığı) gerçeğini göz ardı edenlerin, taban aylığa 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere ve tek seferde yapılan brüt 175 net 123 TL tutarındaki artışın sadece maaş artışı değil, emekli ikramiyesi ve emekli maaşı artışı anlamına geldiğini görmemesi/görememesi bilgisizlik mi basiretsizlik midir? Kaldı ki, bu toplu sözleşme ile taban aylık katsayındaki artışın %17,03 düzeyinde gerçekleştiği ve bu oranın son on yıllık dönemde taban aylık katsayısındaki en yüksek artış oranı olan 2005 yılındaki %6.80 oranındaki artışın yaklaşık 3 katı seviyesinde olmuştur. 2002 yılından 2014 yılına kadar taban aylık katsayısında sadece aylık katsayısı kaynaklı artış olmuş bu nedenle kamu görevlilerinin emekli aylığı ve emekli ikramiyesinde münhasır bir artış ve kazanım gerçekleşmemiştir.
Yetkili oldukları dönemde taban aylık katsayısındaki 2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme metni sonucunda elde edilen kazanımların ve bu kazanımların kamu görevlilerinin aylık ve ücretleri ile emekli maaşı ve ikramiyelerinde geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak bir artış sağlanmıştır. Bunun anlamı, 4688 sayılı Kanun kapsamında iki yıl süreli olan toplu sözleşmenin geçerlilik süresi –emekli maaşı ve ikramiyesine yönelik hükümlere bağlı olarak- fiilen iki yılın üstüne çıkmıştır. 
Diğer taraftan, kadroya geçirilmelerine ilişkin mücadelemizden halen vazgeçmediğimiz 4/C statüsündeki kamu görevlilerinin maaşlarına yönelik zam ve eş ve çocuk yardımından yararlanma hakkı kazanımları, 4/C statüsündeki personelin maaş ve ücretlerinde %40’lara varan artışların elde edilmesini sağlamıştır.
İlk toplu sözleşme kazanımlarının tamamının korunduğu ve toplu sözleşme hükmü haline getirildiği 2014-2015 dönemi toplu sözleşmelerinin genel toplu sözleşme kapsamlı kazanımları, kamu görevlilerinin büyük bir bölümünün 2014 yılının ilk altı aylık diliminde daha yüksek maaş ve daha fazla gelir artışı elde etmelerini sağlamaktadır. Diğer taraftan, 2014 yılı maaşlarındaki artışın taban aylık katsayısı kapsamlı olması ve buna bağlı olarak bütün kamu görevlileri için eşit miktarda olması, düşük maaşlılar ile yüksek maaşlılar arasındaki maaş farkı makasının daralmasına da katkı sağlamıştır
2014 yılındaki ücret artışının, halen görevde bulunan kamu görevlileri için brüt 175 net 123 TL, emekli kamu görevlileri için 146 TL artış oluşturması yanında 30 yıllık hizmet süresi bulunan kamu görevlileri için emekli ikramiyesinde 5.250 TL artış oluşturduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bunun anlamı, halen görevde bulunan kamu görevlilerinin 2014 yılında yıllık gelirlerinde 1.476 TL’lik, emekli kamu görevlilerinin 2014 yılı gelirlerinde 1.752 TL’lik bir atış olmasıdır. 1 Ocak 2014 tarihi itibarıyla emekliye ayrılacak kamu görevlisi için 5.250+1.752=7002 TL’lik gelir artışı elde edilmiştir. 2014 yılı için Kamu İşveren Kurulu’nun teklif ettiği %3+%3’lük artışla kıyaslandığında taban aylık katsayısına yapılan artış geleceğe etkili kazanımlar içermesi bakımından çok daha yüksek bir gelir artışı anlamına gelmektedir.
2015 yılı için kamu görevlilerinin ücretlerindeki artışın %3+%3 ve enflasyon farkı olarak belirlenmiş ve bu suretle aynı toplu sözleşme dönemi içerisinde hem taban aylığa hem de diğer maaş ve ücret unsurlarına artış yapılması sağlanmıştır. Yetkiyle birlikte basiretini de kaybeden konfederasyon, çala kalem yazdığı açıklamasında yer verdiği taban aylık dışında hiçbir unsurda artış yok ifadeleriyle toplu sözleşmenin iki yıllık bir dönemi kapsadığı gerçeğini halen kavrayamadığını gösteriyor. Memur-Sen, bu toplu sözleşme döneminin ilk yılını kamu görevlilerinin maaş makasını daraltmak, emekli maaşlarını ve ikramiyelerini artırmak odaklı bir hedefe, ikinci yılını ise bütün maaş ve ücret kalemlerinde oransal artış yapılması suretiyle her kamu görevlisinin kendi maaş/ücret durumuna göre kazanım elde etmesi hedefine göre şekillendirmiş ve bunda da başarılı olmuştur.
2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşmelerin ve elde edilen kazanımların nasıl elde edildiğini ve neleri içerdiğini daha ayrıntılı ifade etmek ve daha net bir şekilde ortaya koymak suretiyle, yenilgi mahkumu konfederasyonların suyu bulandıran tavırlarına ve bilgi kirliliğine son vermeyi yetkili konfederasyon sorumluluğumuzun gereği olarak görüyoruz.  Bu kapsamda, Kamu işveren Kurulu’nun masaya sunduğu teklif ile toplu sözleşme hükümleri arasındaki kıyaslama, toplu sözleşme kazanımları ile mevcut durumun karşılaştırılması ve oransal zam artışı ile taban aylığa zam yapılmasına ilişkin kıyaslamalar çerçevesinde genel toplu sözleşme kazanımlarını ayrıntılı olarak incelemek ve ifade etmek yararlı olacaktır.
 
İFTİRACI KONFEDERASYONLARA BELGELERLE CEVAP
 
I- TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ TUTAR VE ORANLAR
KAMU İŞVEREN KURULUNUN İLK TEKLİFİNİN ÇOK ÜZERİNDEDİR
 
Geçmiş dönem toplu görüşme süreçlerinde ve ilk toplu sözleşme sürecinde son oturuma/son güne kadar masaya teklif getirmeyen Kamu İşveren Kurulu’nun 6 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen ikinci oturumda; 2014 yılı için yüzde 3+3 ya da taban aylığa brüt 100 TL zam, 2015 yılı için yüzde 3+3 önerisi getirdi. Öğretmenlerin özel hizmet tazminatlarına (eğitim-öğretim tazminatına) 2014 için 40+40 TL ek zam, 4-C’li personele 2014 için eş ve çocuk yardımı ve brüt 150 lira seyyanen zam tekliflerini sundu.
Kamu İşveren Kurulu’nun teklifinden sonra yaptığımız açıklamada, “teklifin kabul edilemez ama müzakere edilebilir” olduğunu ifade ederek “teklifte ısrarcı olunması halinde bunu alanlara davet olarak kabul edeceğimizi” deklare ettik. Konfederasyon olarak masaya sunduğumuz teklifler ile İşveren’in teklifi arasındaki uçurumu giderecek ve kamu görevlilerinin başta maaş ve ücretleri olmak üzere haklarında beklentileri karşılayan ve pazarlık edilebilir yeni bir teklif beklediğimizi ifade ettik. Bu açıklama ve duruşun etkisiyle 7 Ağustos gecesi yürütülen ortak çalışmalar sonucunda Kamu İşveren Kurulu, toplu sözleşme metni haline gelen tekliflerini sundu. Bu tekliflere göre, 2014 yılı için sunulan 100 TL taban aylığı artışı teklifi 175 TL’ye, öğretmenlerin özel hizmet tazminatı için sunulan teklif 40+40’dan 75+75 TL’ye, 4/C’li personel için sunulan 150 TL artış teklifi 350 TL’ye, hiç teklif getirilmemiş olan toplu sözleşme ikramiyesinde de 15 TL’lik bir artış ile 2015 yılı için kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine %3+%3 zam ve enflasyon farkı önerisi getirildi. Bu tekliflerde uzlaşılmasına bağlı olarak kamu görevlilerinin bütününü ve emeklilerini ilgilendiren genel toplu sözleşme imza altına alındı.
Kamu İşveren Kurulu’nun masaya sunduğu teklif ile altına imza attığı toplu sözleşme hükümlerinin kıyaslanmasına ilişkin verileri içeren aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi %33 ila %233 arasında değişen oranlarda artışlar oluşmuştur. Buna rağmen, toplu sözleşme süreci bitmeden ya da 21 Ağustos’a 12 gün varken toplu sözleşme imzalamayı başarısız olarak göstermeye çalışanlar ya ne söylediklerinin farkında değiller ya da bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar yüksek oranda artış sağlanmasını anlayacak kapasiteye sahip değiller. Geçmiş dönemlerde toplu görüşme/toplu sözleşme sürecinin son gününe kadar teklif vermeyen Kamu İşveren Kurulu’nu, sürecinin bitimine 12 gün varken toplu sözleşme imzalamak zorunda bırakmak, yenilmek ve kaybetmek kaderleri haline gelen konfederasyonların iddia ettiği gibi “kamu görevlilerini satış” değil ancak “kamu görevlileri sendikacılığına değer ve güç katış” olarak değerlendirilebilir.

Haberin devamı İçin Tıklayın!

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)