Romanların en büyük sorununun eğitim olduğunu söyleyen Çekiç, Romanlar hakkında gençlerin sorularını yanıtladı. “Çok farklı değiliz, hepimiz aynıyız.” diyen Çekiç, bir diğerinin ötekinden farkının yaşamda sunulan farklar olduğunu ifade etti. Romanların varlığının 2006’da kabul edilene kadar sıkıntılı olduğunu dile getiren Çekiç, “Gördük ki aslında insanlar bir diğerini öteki olarak tanımladığı için sıkıntı yaşanıyor. O farkı güzellik olarak görürsek, daha iyi yaşarız. Benim yaşam alanıma müdahale edilmediği sürece sıkıntı yok” dedi.
2. Dünya Savaşı’nda katledilen ikinci büyük toplumuz
Roman toplumu bir gücü temsil etmediği için bu kadar üzerine gelinebildiğini aktaran Çekiç,şunları söyledi: “Medya da önyargıyı tetikliyor. Televizyonlarda şen şakrak, çalıp oynayan, sinirliyken bile müziği duyunca göbek atan bir imaj yaratıyor. Avrupa’da ise Romanlara karşı ırkçı bir yaklaşım var. Macaristan’da katlettiler. İkinci dünya savaşında katledilen 2. büyük toplumuz. Türkiye’de asli unsuruz ve vatandaşız. Ama diğer ülkelerde azınlığız. Bir Roman’la aynı sırayı paylaşmak istemeyenler var. 2004’te dernekleştik ve fark yaratmaya çalışıyoruz. 200 dernek, 11 kusur federasyon olduk. Romanların en büyük sorunu eğitim problemidir. Bir toplum gelişecekse, eğitilmelidir. Bu toplumun içinde akademisyen, düşünce adamı vs. okumuş adam yok. Var olanlar da bu olumsuz algı nedeniyle saklıyor. Romanların nüfusu devletimize göre 500 bin. Bize göre 4,5 milyon. Avrupa’da ise nüfusumuz 12-13 milyon.”