Uluslararası Af Örgütü, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü öncesinde bir açıklama yayımlayarak, Rusya işgali altındaki bölgelerde Ukraynalı öğretmenlerin baskı altında olduğunu duyurdu.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında, “Ukrayna’nın Rusya işgali altındaki bölgelerinde Ukraynalı öğretmenler, onları istekleri dışında eğitim vermeye zorlamayı amaçlayan tehditlere ve tacizlere maruz kalıyor. Her şeyi geride bırakıp kaçmak ile öğrencilere siyasi telkinde bulunmaya çalışan ve Rusya’nın saldırı savaşını haklı göstermeyi de içeren bir eğitim sisteminin parçası olmak arasında zorlu bir seçimle karşı karşıyalar” dedi.
Callamard sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşgal altındaki topraklarda kalıp eğitim sisteminin parçası olmamak gibi bir seçenekleri yok. Sadakat göstermeyi ve işbirliği yapmayı reddeden Ukrayna yanlısı öğretmenleri kaçırmalar, tehditler, ruhsal ve fiziksel taciz bekliyor. Bu ciddi insan hakları ihlallerinin, ulusal yetkililer ile uluslararası kuruluşlar ve uzmanlar tarafından eksiksiz olarak belgelenmesi ve sorumluların adalet önüne çıkarılması çok önemli.”
MESLEKLERİNİ GİZLİYORLAR
Mykolaiv bölgesinden 38 yaşındaki Ukrayna Dili ve Edebiyatı öğretmeni Svitlana, “[Rusya askerlerinin] öğretmen olduğumu öğrenmelerinden korktum. Branşım sebebiyle daha da çok… Ukrayna dili ve Ukrayna tarihi öğretmenleri onların esas düşmanıydı. Öğrencilerime, soran olursa okulda temizlikçi olduğumu söylemelerini tembihledim” şeklinde konuştu.
Benzer şekilde, Harkov bölgesinden 40 yaşındaki tarih öğretmeni Olha da Rusya askerleri evinde arama yaptığında paniğe kapıldığını şöyle anlattı: “Bir seferinde Ruslar evimi aramaya geldi. Sakladığım tarih ders kitaplarını, haritaları ve Ukrayna tarihi kitaplarımı bulmalarından korktum […] Rusya askerlerinin okulda terör estirdiğini gördüm. İlk yaptıkları Ukraynaca kitapları, resmi sembolleri ve haritaları yakmak oldu.” Olha, yeniden açılan okulda çalışan diğer öğretmenlerin onu ele vermesinden korktuğunu belirtti.
Ukrayna’nın işgali ve bunun sonucunda sivil yaşamın tamamen alt üst olmasının ardından Rusya’nın işgal yetkilileri, yeni işgal edilen topraklarda Eylül 2022’ye kadar okulları yeniden açmaya kararlıydı. İşgal altındaki topraklarda kalan tüm eğitim personelini Mayıs 2022’de toplantılara çağırarak ve onlara çalışmaya geri dönme baskısı yaparak işe başladılar.
Herson bölgesinden okul müdürü Oksana, bu toplantılardan birini Uluslararası Af Örgütü’ne şunları aktardı: “Üç saat boyunca beni ikna etmeye çalıştılar. Tehdit etmediler ama psikolojik baskı yapıyorlardı. Herson bölgesinin her zaman Rusya toprağı olduğunu ve Ukrayna’nın bizim için mücadele etmekten vazgeçtiğini söylediler. İyi bir ücret teklif ettiler ve gelirim olmadan hayatta kalamayacağım için er ya da geç kabul edeceğim uyarısında bulundular. Duygusal şantaj da vardı. Çalışmayı reddedersem öğrencilerime ihanet etmiş olacağımı söylediler.”
Zaporijya bölgesinden 44 yaşındaki okul müdürü ve coğrafya öğretmeni Oleksandr, silahlı bir grup erkek tarafından kaçırıldığını ve dövüldüğünü söyledi. Bu korkunç olayı şöyle anlattı: “İşbirliğini reddetmemden kısa bir süre sonra silahlı dört erkek evime geldi. İkisi beni tuttu ve bir arabaya bindirdiler. Tüfekleriyle vurdular. Diğer ikisi evde, eşimin yanında kaldı. Okulun arka bahçesine götürdüler ve orada yine dövdüler. Bana ‘Faşist,’ ‘Nazi’ diye bağırdılar. Okuldaki etkinliğe gelmemi ve […] Rusya devletinin sembolleriyle fotoğraf çektirerek okulun çalışmasını ‘takdir etmemi’ istediler. O fotoğrafların, Ukrayna yetkililerinin işgale desteğimi kanıtlamaları ve beni cezaevine kapatmaları için yeterli olacağını söyleyerek tehdit ettiler.” Ertesi sabah Oleksandr, onu kaçıranlardan birinden bir ‘hatırlatma telefonu’ aldı. Okula dönmekten başka çaresi yoktu.