Zaman adaletlidir. Öyledir.
Ama insan zihninin bunu anlaması da zaman alır. İşte bu da insan olmanın düalitesi… Çünkü zihnimizin de eğitilebilir olduğunu unutuyoruz. Sabaha eğitim sektöründe kişisel olarak yaşadığım bir adaletsizliğin adalete kavuştuğu haberiyle uyandım. Yaklaşık beş yıl hukuk sistemimizi, nereden nereye geldiğimizi, insanı sorguladıktan sonra, bu haber hayata ve insana yeniden inanmamı sağladı. Ama en önemlisi de eğitime yeniden inanmamı sağladı.
Neden mi?
Çünkü zamanın adaleti kadar, bu dünyada insanın adaleti de önemli. Hukuk davalarında davaları değerlendirenler de insan çünkü. Bu işin eğitimini almış insanlar. Adalet için, insan için çalışacağına, mücadele edeceğine ve haklının yanında duracağına peşinen söz vermiş ve bunun için eğitim almış insanlar.
Güzel ülkemde zaman zaman ne kadar da çok adaletsizlik oluyor, uzaktan izliyorum. Peki bunun gerçek nedeni ne?
Yine insan. İşini hakkıyla yapmayan ya da yapamayan ve bunun için çeşitli bahaneleri olan insanlar. Davaları değerlendiren hakimler, yargıçlar, avukatlar… Peki aynı insanlar değil mi bu işin eğitimini alanlar?
Peki sistem nerede hata veriyor o zaman?
Değerlerde ve dikkatte. Çünkü adalet, önüne gelen davayı ne kadar dikkatli okuduğunda, kanunları ve kuralları ve kadar doğru bildiğinde, ne kadar bağımsız ve güçlü karar alabildiğinde, ama en önemlisi de adaletsiz olanın karşısında ne kadar güçlü ve etik bir şekilde durabildiğinde saklı.
Bazıları diyor ki, geç gelen adalet adalet değildir. Hayır, adalettir. Çünkü inandığımız değerler uğruna yaşadığımız bir dünyada, vicdan huzurundan daha büyük bir adalet terazisi yoktur aslında. Sonuçsuz kalan davalar, faili meçhul cinayetler, haksız hükümler ya da kayıplar, hepsi ama hepsi eğer vicdanınız özgürse adaletli demektir. Çünkü zaman, adalet sistemimizden daha adaletlidir belki de…
Çünkü bir insanın yaptığı bir hatayı, zamanın içinde başka bir insan düzeltir. Kalbi güzel, vicdanı hür, eğitimi tam başka bir insan.
Önüne gelen davaları yalnızca birer sayfadan ibaret saymayan, okuyan, inceleyen, anlamaya ve doğru karar vermeye çalışan bir başka insan.
Bizim hiç tanımadığımız, belki de hiç tanımayacağımız ama eğitimi güçlü ve vicdanı hür bir başka insan.
O nedenle, sözüm tüm adalet çalışanlarına… Lütfen, ama lütfen, yaptığınız işin öneminin farkında olun. Bu dünyada hiç tanımadığınız bir başka insanın adaleti sizin kalbinize, sizin eğitiminize, sizin vicdanınıza bağlı çünkü.
Korkmadan, yalansız dolansız, doğru ve dürüstçe yaptığınız mesleğinizde saklı adalet.
Yanlıştan yana değil gerçekten yana, işgüzardan yana değil haklıdan yana, eğriden değil doğrudan yana durduğunuz yerde saklı adalet.
İnsanın eğitilebildiği her yerde, adalet eğitilebilir çünkü.
