TRT Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç, televizyonun sadece ticaret aracı olan bir platform olmadığını belirterek, ''Televizyonun diyaloğu teşvik etmek ve geliştirmek adına toplum içinde forum oluşturma gibi bir misyonu vardır'' dedi.
TRT'nin ev sahipliğinde, Avrupa Yayın Birliği (EBU) Uluslararası Eğitim Birimi işbirliğiyle Grand Cevahir Otel'de düzenlenen ''2011 Uluslararası EBU Eğitim Asamblesi'', bu yıl ''Kamu hizmeti medyası dijital çağda nasıl uyumlu ve ayrıcalıklı kalabilir?'' temasıyla gerçekleştiriliyor.
Asamblenin açılışında konuşan Koç, son 3 yıl içinde 10 yeni televizyon, 5 de yeni radyo kanalı açan TRT'nin, halihazırda 14 televizyon ve 18 radyo kanalı ile yayın hayatını sürdürdüğünü belirtti.
Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın önemli medya kuruluşlarından biri olmayı hedeflediklerini söyleyen Koç, bu yönde çalışmalarını geliştirerek farklı dillerde yayın yapan televizyon ve radyo kanallarının, web sitelerinin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.
İlk etapta 8 dilde yayın yapan TRT Avaz, Arapça yayın yapan TRT Ettürkiyye, Kürtçe yayın yapan TRT 6, izleyicisine 5 farklı dil seçeneği sunan TRT Belgesel kanalının bulunduğunu ifade eden Koç, 35 farklı dilde yayın yapan ve anlık güncellenen web yayını ve 32 farklı dilde yayın yapan uluslararası bir radyolarının bulunduğunu anlattı.
Koç, ''Uluslararası yayın yapan kanal sayımız, ileri dönemde artacak ve yayın kalitemizle birlikte kurumsal markamızla bütün dünyada tanınmayı ümit ediyoruz'' dedi.
1950 yılında kurulan 56 ülkeden 74 aktif, 36 ortak üyesi bulunan, TRT'nin de kurucu üyesi olduğu EBU'nun önemine dikkati çeken Koç, EBU'nun üyeleri arasında işbirliğini geliştirmeyi ve görsel-işitsel içerik değişimini sağlamayı amaçladığını belirtti.
*****
TRT'nin son yıllarda EBU içinde aktif rol aldığına işaret eden Koç, her yıl ekim ayında farklı ülkelerde gerçekleştirilen bu tür asamblelerde güncel eğitim konularında fikir ve kültür alışverişinde bulunma, kültürel modelleri kıyaslama ve o yıl gerçekleştirilen aktivitelerin sonuçlarını değerlendirme imkanı bulunduğunu ifade etti.
''Personelin, değişimlere kişisel becerilerini katmaları sağlanmalı''
Koç, kamu yayın kuruluşlarında çalışan personelin ortaya çıkan değişimlere uyumunun önemine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Öncelikle personelin değişimlere, kişisel bilgi ve becerilerini de katmaları sağlanmalı, değişimle uyum içinde gelişebilecekleri tedbirler alınmalıdır. Bu demektir ki, yönetimler tartışma konuları, teknoloji ve politika dünyasındaki gelişmeler hakkında genel bir görüş benimseyip, yarın için doğru bir yol bulma adına bugünden uygun analizler yapmalıdır. Bugün yayıncılık alanında meydana gelen muazzam teknolojik gelişimler düşünülürse, geleceğin, şu ana kadar televizyon tarihinde meydana gelen değişimlerin çok daha fazlasını göreceği aşikardır. Dijital devrimin ikinci aşamasına geçilmektedir. Web 2.0 ile internet nelerin başında olduğumuzun işaretidir. Televizyon programları ve çeşitli data servisleri zaten eskilerin yanı sıra yeni kanallar aracılığıyla izleyicilerin alıcılarına ulaşmaktadır.''
*****
''Ticari rakiplerin sayısı artıyor''
Farklı televizyon servislerinin birleşik hale geldiğini ve bir uzaktan kumanda kullanımı ile ulaşılabilir bir hal aldığını belirten Koç, geleceğin televizyonunun çok daha fazlasını yapabileceğine dikkati çekti.
Telekomünikasyon, bilgisayar ve oyun dünyasından finansal açıdan güçlü rakiplerin medya pazarına girdiğini ve yeni iş modelleri denediğini belirten Koç, altyapı operatörlerinin kendi platformlarında kendi televizyon servislerini sağlama ve pazarlama konusunda kararlı olduklarını anlattı.
Bu durumun ticari rakiplerin sayısını artırdığını belirten Koç, yeni televizyon dünyasının sadece bir ticari model anlamına gelip gelmediği ve böyle bir dünyada kamu hizmeti yayıncılığı misyonuna ne olacağı sorularının iyi irdelenmesi gerektiğini söyledi.
*****
''Herkesin serbest erişim sağladığı televizyona veda edilebilir''
Zeynel Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
''Televizyon sadece ticaret aracı olan bir platform değildir. Televizyonun diyaloğu teşvik etmek ve geliştirmek adına toplum içinde forum oluşturma gibi bir misyonu vardır. TV, yaygın medya demektir. Ancak gelecekte sadece bir ticari araç gibi düşünülürse, piyasa tabiri ile 'süper alışveriş' veya 'pazarlıklı paket' gibi elektronik yaygın medyanın toplumsal yönü kaybolur. Televizyon bireyselleşir ve herkesin serbest erişim sağladığı televizyona veda edilebilir. Teknolojik gelişimi hiçbir şey durduramaz. Ayrıca kamu yayıncıları da bu gelişmelerin başında olmalıdır ve karasal TV, DVB-T, mobil TV veya DVB-H, IPTV gibi teknolojik ilerlemelerde enerjik desteğe devam etmelidir. Ancak bu çabalar ticari modellere öncül değil, sadece elektronik medyanın teknik ve bağımsız gelişiminde iletişim standartları oluşturma, çeşitlilik ve kalite sağlama ve bariyerleri kaldırma, serbest erişim sağlama amacındadır.''
bilgi çağı
