Toplumu ayrıştırmadan kucaklamalıyız

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı ve Edirne İl Sağlık Müdürlüğünce, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla kentteki bir restoranda düzenlenen programda, doktor, hemşire ve sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi.

Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmada, doktorlar ve sağlık çalışanlarının toplumun lideri ve örnek insanı olduğunu söyledi.

Günümüzde sağlık alanındaki çalışmalarla Türkiye'nin dünyada iyi şekilde temsil edildiğini belirten Müezzinoğlu, Türkiye'deki tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı tebrik etti.

Hekimliğin insanlık tarihinin en kutsal, en anlamlı ve en değerli mesleklerinin başında geldiğini ifade eden Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"Hipokratın, hekimlik yemini... Din, dil, ırk, renk, mevki, makam, fakir, fukara demeksizin insana hizmeti ve insanın derdine derman olmayı, insanın ağrısını sancısını dindirmeyi ve bunu insani ve mesleki bir görev olarak bilen bir anlayışın mensuplarıyız. Zaman zaman hekimlik yeminine bakarak ülkeyi yönetmeye talip olanların esasında etmesi gereken bir yeminin özünün burada saklı olduğunu görmekteyim. Sağlıkçılar, ülke insanlarını ayrıştırmadan ve ülke insanının tamamını kucaklayan bir yapı ve düşüncededir."

Müezzinoğlu, sağlıkçıların kendi alanları dışında da önemli mesajları verebilen bir mesleğin icraatçıları olduğunu vurguladı.

"İnşallah ülkemizde de toplumu böyle kucaklayan, toplumun yarınlarını örnek bir bakış açısı sunan dönemleri yakalarız. Bu yönde hepimize görevler düşüyor" diyen Müezzinoğlu, Türk hekimleri ve Türk milletinin, günümüzdeki zenginlikleri geleceğe bir medeniyet olarak taşıması temennisinde bulundu.

"İşbirliği içerisinde güzel şeyler yaşanıyor"

Müezzinoğlu, Türkiye'de son yıllarda sağlık alanında önemli bir gelişim ve değişimin yaşandığını söyledi. Türkiye'de, 2002 yılı baz alındığında hastaların hizmet aldığı nitelikli yatak sayısının 10 bin 232 olduğunu, bugün yatak sayısının 50 binin üzerinde bir rakama ulaştığını ifade eden Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"50 bin rakamı bizim toplam yatak kapasitemizin üçte biri. 2002 yılında nitelikli yatak sayımız yüzde 9'lardayken bugün yüzde 35'lere, 36'lara yükselmiş durumda ama henüz üçte 2'ye yakını nitelikli yatak durumunda değil. Toplam yoğun bakım yatak sayısı 869 iken, bugün 10 bin 321. Yani 869 rakamıyla, 10 bin küsürlü rakamlara baktığımızda çok önemli bir sıçramanın olduğunu görüyoruz ancak bu 76 milyon insanımız için yeterli mi dediğimizde, yine onun yeterli olmadığını görüyoruz."

Müezzinoğlu, yeni doğan yoğun bakım ünitesi alanının çok önemli bir alan olduğunu, bu konudaki yatak sayısının 2002 ile karşılaştırıldığında  665'ten 3 bin114'e çıktığını ifade ederek, "Bütün buna rağmen 15 gün önce Kırklareli'de yeni doğan veya prematüre doğan bir bebeğimize üçüncü basamak bir yoğun bakım bulma sorunu yaşadık. Zaman zaman bu sorunları yaşıyoruz" diye konuştu.

Müezzinoğlu, basının sağlık haberlerini yaparken daha dikkatli şekilde, toplumu ayrıştıran değil birleştiren bir üslup kullanması gerektiğine dikkati çekerek, "flaş, flaş, flaş" kavramının doğru şekilde kullanılması istedi.

"Her sorun çözülmüş değil"

Müezzinoğlu, sağlık çalışanlarının daha iyi noktalarda hizmet vermeleri konusundaki çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Sektör için arzu edip yapamadıkları şeyler olduğunu belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Geldiğimiz koşullarda bizi rahatsız eden konular var. Arzu edip yapamadıklarımız var. Her sorun çözülmüş değil, her sorunun çözülmüş olması da mümkün değil. Bugün bu salondaki her meslektaşımızın istediği tüm sorunları sihirli bir değnekle çözmüş olsak, seneye yeni sorunları konuşmuş olacağız.. Bence bu mesleğin mensupları olarak, daha çok konuşarak, mücadele vererek, çözme gayreti ve samimiyeti içinde olabilirsek bunu başaracağımıza inanıyorum."

Müezzinoğlu, konuşmaların ardından meslekte 25. yılını dolduran doktorlara plaket verdi.