adscode

Türk Eğitim Sen'den MEB'in Görevde Yükselme Yönetmeliğine Dava

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen: 'MEB'in Görevde Yükselme Yönetmeliğine Dava Açtık'

Türk Eğitim Sen'den MEB'in Görevde Yükselme Yönetmeliğine Dava
Özel Eğitim







"MEB'in Görevde Yükselme Yönetmeliğine Dava Açtık
Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik 31.12.2012 tarih ve 28514 sayı ile 4. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yayımlanan yönetmeliğin Geçici 2. Maddesinde "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Bakanlık merkez teşkilatında geçici görevle çalışmakta olan öğretmenlerden Bakanlık merkez teşkilatındaki geçici görev süresi toplam en az altı ay olanlar eğitim uzmanı kadrolarına atanabilirler" denilmektedir. Anılan madde ile herhangi bir kritere bağlı kalmaksızın en az altı ay geçici görevlendirilen öğretmenler eğitim uzmanı olabilmesi şeklindeki düzenlemenin yürütmesinin durdurulması ve devamında iptali amacı ile Danıştay nezdinde dava açılmıştır.
Bilindiği üzere kariyer ve liyakat ilkeleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun temel ilkeleri olarak benimsenmiştir. Kariyer; 657 Sayılı Kanun'un ifadesi ile Eğitim Çalışanlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânının sağlanması anlamına gelir. Kariyer ilkesi ile benimsenen temel prensip; kişisel veya siyasi çıkarların meslekte ilerlemeye yönelik olumsuzluklarını önlemektir. Bu ilke sayesinde eğitim çalışanlarımızın; bilgi, tecrübe ve yeteneği dışında meslekte ilerlemek yolunda herhangi bir haksızlıkla karşılaşmasının önüne geçilmesi gereklidir. Diğer taraftan Liyakat ilkesi, diğer bir deyişle yeterlilik ise; eğitim çalışanlarımızın hizmete giriş ve ilerleyişlerinde yeteneklerinin ve başarılarının temel alınmasını ifade etmektedir. Bu ilke, söz konusu hizmet için en ehil, en nitelikli, en başarılı kim ise, hizmetin ifasına yönelik tercihte ilk olarak onun öne çıkarılmasını sağlamaktadır. Eğitim çalışanlarımız, yüksek konumdaki kamu görevlilerine veya iktidara yakınlığına göre değil yeteneğine ve başarısına göre görevlere atanmalı ve görevlerinde ilerlemelidirler. Liyakat ilkesi; her türlü ayrımcılığı ve kayırıcılığı reddeder niteliktedir. 657 sayılı yasa ile açıklanan bu ilkeler 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ile desteklenmekte ve bu ilkelerin Kanun koyucu tarafından ne denli önemsendiği tekrar vurgulanmaktadır. 
Dava konusu yönetmelik maddesi bu temel ilkeleri görmezden gelmekte ve takdir yetkisine bağlı olarak geçici görevlendirme ile 6 aydan fazla çalışanları eğitim uzmanı kadroları ile ilişkilendirmektedir. Hukuk devleti olma gereklerini yerine getirmeyen idare çalışanları arasında bir kısmına hak vererek ayrımcılık güderek mağduriyetlere sebep olmaktadır. Hukuka uygun atamalar için atama yapılacak olan kadrolar belirlenmeli ve duyuruya çıkarılmalıdır. Duyuruya çıkarılan kadrolara atanmak isteyenlerin talepleri toplanmalı ve bu talepler şeffaf bir inceleme ve değerlendirmeden geçirilerek atama yapılacak olan kadroya kariyer ve liyakat ilkeleri de unutulmadan en ehil çalışan atanmalıdır. Ancak davalı idare iptali istenilen maddeler ile bu kadrolara eğitim ve öğretim hizmetleri alanında çalışanları duyuru dahi yapmaya gerek görmeden atama hakkını yönetmelik ile kendisinde toplamaktadır. 

İptali istenilen madde ile birlikte anılan yönetmeliğin çıkarılış amacına aykırı hareket edilerek, herhangi bir kıstas belirlenmeden tamamen idarenin keyfiyeti ile eğitim uzmanı kadrolarına atama yapılma hakkı tanınmaktadır. Genel yönetmelik olan Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin Amaç başlıklı 1. Maddesinde "(Değişik: 1/3/2010-2010/192 K.)  Bu Yönetmeliğin amacı, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, Devlet memurları ile 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki kamu iktisadî teşebbüslerinde görev yapan sözleşmeli personelin görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir" denilmektedir. İptali istenilen madde ile kariyer ve liyakat ilkeleri gözetilmeden atama yapılmasının önü açılmıştır. Sınavsız ve herhangi bir kritere bağlanmadan yapılacak olan atamaların hukuken güvenilir olması da beklenemez.
Türk Eğitim Sen olarak bu nedenlerle Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddelerine yürütmeyi durdurma talebiyle Danıştay nezdinde dava açılmıştır.
Eğitim çalışanlarına önemle duyurulur.
 Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen 
İstanbul İl Başkanı  
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan





*****

DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA


"Yürütmeyi Durdurma Taleplidir"
DAVACI                              :Türk Eğitim-Sen
VEKİLİ                                :Av. Hatice AYTEKİN-Av. Emrah AYTEKİN
                        Av. Dilek ATAK-Av. Buğrahan BİLGİN-Av. Çağlar TAKOĞLU
                                  Bayındır 2 Sok. No:46 Kızılay/ANKARA
DAVALI                              :Milli Eğitim Bakanlığı
T.KONUSU                          : 31.12.2012 tarih ve 28514 sayı ile 4. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 3. Maddesinin yürütmesinin durdurulması ve akabinde iptali talebinden ibarettir. 
Ö.TARİHİ                          :31.12.2012
AÇIKLAMALAR              : Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik 31.12.2012 tarih ve 28514 sayı ile 4. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yayımlanan yönetmeliğin Geçici 2. Maddesinde "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Bakanlık merkez teşkilatında geçici görevle çalışmakta olan öğretmenlerden Bakanlık merkez teşkilatındaki geçici görev süresi toplam en az altı ay olanlar eğitim uzmanı kadrolarına atanabilirler." Denilmektedir. Anılan madde ile herhangi bir kritere bağlı kalmaksızın en az altı ay geçici görevlendirilen öğretmenler eğitim uzmanı olabilmektedir. Bu madde ile kariyer ve liyakat ilkeleri görmezden gelinmiştir. 
Kariyer ve liyakat ilkeleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun temel ilkeleri olarak benimsenmiştir. Bilindiği gibi, Kariyer; 657 Sayılı Kanun'un ifadesi ile Eğitim Çalışanlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânının sağlanması anlamına gelir. Kariyer ilkesi ile benimsenen temel prensip; kişisel veya siyasi çıkarların meslekte ilerlemedeki olası olumsuzlukları önlemektir. Bu ilke sayesinde eğitim çalışanlarımızın; bilgi, tecrübe ve yeteneği dışında meslekte ilerlemek yolunda herhangi bir haksızlıkla karşılaşmasının önüne geçilmesi gereklidir. Diğer taraftan Liyakat ilkesi, diğer bir deyişle yeterlilik ise; eğitim çalışanlarımızın hizmete giriş ve ilerleyişlerinde yeteneklerinin ve başarılarının temel alınmasını ifade etmektedir. Bu ilke, söz konusu hizmet için en ehil, en nitelikli, en başarılı kim ise, hizmetin ifasına yönelik tercihte ilk olarak onun öne çıkarılmasını sağlamaktadır. Eğitim çalışanlarımız, yüksek konumdaki kamu görevlilerine veya iktidara yakınlığına göre değil yeteneğine ve başarısına göre görevlere atanmalı ve görevlerinde ilerlemelidirler. Liyakat ilkesi; her türlü ayrımcılığı ve kayırıcılığı reddeder niteliktedir. 657 sayılı yasa ile açıklanan bu ilkeler 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ile desteklenmekte ve bu ilkelerin Kanun Koyucu tarafından ne denli önemsendiği tekrar vurgulanmaktadır. 
Dava konusu yönetmelik maddesi bu temel ilkeleri görmezden gelmekte ve takdir yetkisine bağlı olarak geçici görevlendirme ile 6 aydan fazla çalışanları eğitim uzmanı kadroları ile ilişkilendirmektedir. Hukuk devleti olma gereklerini yerine getirmeyen idare çalışanları arasında bir kısmına hak vererek ayrımcılık güderek mağduriyetlere sebep olmaktadır. Hukuka uygun atamalar için atama yapılacak olan kadrolar belirlenmeli ve duyuruya çıkarılmalıdır. Duyuruya çıkarılan kadrolara atanmak isteyenlerin talepleri toplanmalı ve bu talepler şeffaf bir inceleme ve değerlendirmeden geçirilerek atama yapılacak olan kadroya kariyer ve liyakat ilkeleri de unutulmadan en ehil çalışan atanmalıdır. Ancak davalı idare iptali istenilen maddeler ile bu kadrolara eğitim ve öğretim hizmetleri alanında çalışanları duyuru dahi yapmaya gerek görmeden atama hakkını yönetmelik ile kendisinde toplamaktadır. 
İptali istenilen madde ile birlikte anılan yönetmeliğin çıkarılış amacına aykırı hareket edilerek, herhangi bir kıstas belirlenmeden tamamen idarenin keyfiyeti ile eğitim uzmanı kadrolarına atama yapılma hakkı tanınmaktadır. Genel yönetmelik olan Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin Amaç başlıklı 1. Maddesinde "(Değişik: 1/3/2010-2010/192 K.)  Bu Yönetmeliğin amacı, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak, Devlet memurları ile 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki kamu iktisadî teşebbüslerinde görev yapan sözleşmeli personelin görevde yükselme ve unvan değişikliklerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir." denilmektedir. İptali istenilen madde ile kariyer ve liyakat İlkeleri gözetilmeden atama yapılmasının önü açılmıştır. Sınavsız ve herhangi bir kritere bağlanmadan yapılacak olan atamaların hukuken güvenilir olması da beklenemez.
Bilindiği üzere, 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinin 2 numaralı bendi gereğince "idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler." denilmektedir. Ayrıca 27. maddesinin 4 numaralı bendi, "Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16. maddede yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir." hükmüne amirdir. Yukarıda izah ettiğimiz hususlar değerlendirildiğinde yürütmeyi durdurma kararı verilebilmesi için tüm şartların gerçekleştiği görülmektedir. Herhangi bir kritere bağlı kalmaksızın yapılan veyahut yapılacak olan atamaların önlenmesi açısından makamınızca verilecek olan yürütmeyi durdurma kararı elzemdir. Takdir Mahkemenizindir.

SONUÇ VE TALEP                      :Yukarıda arz ile izahına çalıştığımız ve mahkemenin re'sen gözeteceği sair hususlar nedeni ile;
1)      31.12.2012 tarih ve 28514 sayı ile 4. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 3. Maddesinin yürütmesinin durdurulması ve akabinde iptaline,
2)      Tüm yargılama harç. Masraf ve ücreti vekâletin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi hususunda gereğini bilvekale arz ile talep ederim.  "


Av. Hatice AYTEKİN


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)