Prof. Dr. Keleştemur, üniversitenin geçen yılki çalışmalarına ilişkin yaptığı değerlendirme toplantısında, ERÜ'nün, 30 yıllık mazisiyle genç bir üniversite olmasına rağmen kısa sürede büyük başarılar elde ettiğini belirtti.
Üniversite bünyesinde 16 fakülte bulunduğunu, 1884 akademik personelin görev yaptığını ve 36 bin 500 öğrencinin eğitim aldığını belirten Keleştemur, ''Öğrenci sayısının fazlalığı ne derece doğru bilemiyorum ama daha az öğrenci ile daha iyi eğitim olacağı söyleniyor. Biz de öğrenci sayımızı azaltmaya çalışacağız'' dedi.
Üniversitedeki öğrenci sayısına karşın akademik personelin yetersizliğinden yakınan Keleştemur, 300 civarında akademik kadro aldıklarını, yakında bu kadrolara atama yapılacağını ve önümüzdeki 5 yıl için akademik personel sıkıntısı çekmeyeceklerini kaydetti.
İlçelere fakülte açmayı düşünmediklerini ifade eden Keleştemur, buralara meslek yüksekokullarının açılabileceğini dile getirdi.
Erciyes Üniversitesinin 'Hayırseverler Üniversitesi' olarak da tanındığını söyleyen Keleştemur, ''Gerçekten Kayserili hayırseverler, üniversitemize büyük katkılar sağladılar ve sağlamaya da devam ediyorlar. Biz de onlara olan vefa borcumuzu ödeyebilmek adına, her biri için ayrı bir gün organize ettik. Hayırseverler, kendileri için belirlenen günlerde üniversitemizde misafirimiz oluyorlar. Bu ziyarette gördükleri eksikleri de gidermek istiyorlar'' diye konuştu.
Prof. Dr. Keleştemur, bu arada, Boydak ailesinin, üniversiteye kreş ve gündüz bakımevi, hayırsever iş adamı Süleyman Çetinsaya'nın ise İletişim Fakültesi bünyesinde konferans salonu ve Kültür Merkezi yapacağını bildirdi.
EN BÜYÜK SORUN, BİLİMSEL ARAŞTIRMA YAPAN ÜNİVERSİTE EKSİKLİĞİ
Üniversitelerin, eğitimle birlikte bilimsel araştırma yapan özel ve çok önemli kurumlar olması gerektiğini vurgulayan Keleştemur, ''Bize göre, Türkiye'nin en büyük sorunu, bilimsel araştırma yapan üniversite eksikliğidir'' dedi.
Prof. Dr. Keleştemur, üniversitelerin kurulma sebeplerinden birinin de lise mezunlarını meslek sahibi yapmak olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
''Üniversite, eğitimle birlikte bilimsel araştırma yapmalı. Bize göre Türkiye'nin temel sorunu,üniversitelerdir. Ne Kürt sorunu ne işsizlik sorunu ne de başka sorunlar... Bunların hepsinin üstünde, bilimsel araştırma yapan üniversite eksikliği en büyük sorundur. Çünkü bu sorunların çözüleceği yer, üniversitelerdir.
İleride üniversiteler belki de eğitim üniversiteleri ve bilimsel üniversiteler olarak ayrılacak. Bunun yanında, her ikisini de yapan üniversiteler olacak. ERÜ olarak bütün çabamız, her ikisini de yapan üniversite olmaktır. Üniversitemize bağlı fakültelerin hizmet kalitesini artırmak da diğer bir hedefimiz.''
ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Türkiye'nin ''nanoteknoloji'' konusunda geri kaldığını savunarak, ERÜ'nün, altyapı ve akademik kadro açısından bu konuda yeterli olduğunu kaydetti. Üniversite bünyesinde Nanoteknoloji Bölümü kurulması için çalışmaların devam ettiğini bildiren Keleştemur, bölümün açılacağı binanın temelinin mart ayında atılacağını belirtti.
