adscode
adscode

Haydi okulu hayatın renklerine boyayalım

Öğretmenler tanırım, sistemin karmaşasında bunalan, eli kolu bağlanan, yüreğine bileğine basıldığı için umudunu tüketen, yıkılan, yaşamak için kalan enerjisini mesleğinin dışında harcamak zorunda bırakılan.

nevzattarakci@gmail.com




Okullar bilirim; renksiz, sevimsiz, coşkusuz, öğrencisi mutsuz, öğretmeni yorgun, ümitsiz, ilgisiz…

Okullar bilirim; bir gününe bin gülücük sığdıran, sevgi, ilgi ve bilgiyle yoğrulan, rengarenk, coşkulu, eğlenceli, öğrencilerini şefkatli bir anne gibi kucaklayan.

Okullar tanırım; sıcacık, öğrencileri cıvıl cıvıl, okuyan, düşünen, eleştiren, kendine güvenen, meraklı, duyarlı öğrenci yetiştirme çabasında olan.

Aileler tanırım; çocuklarının geleceği için her şeyden çok okul başarısını önemseyen, matematik dersinden alacağı yüksek notu, eğitim hayatı boyunca yapacağı tüm sosyal, sanatsal ve sportif etkinliklerden, kişilik gelişiminden, kurduğu arkadaşlıklarından daha önemli sanan.

Öğretmenler tanırım, sistemin karmaşasında bunalan, eli kolu bağlanan, yüreğine bileğine basıldığı için umudunu tüketen, yıkılan, yaşamak için kalan enerjisini mesleğinin dışında harcamak zorunda bırakılan.

Ah şu ezber dayatmacı kuru ve sıkıcı eğitim sistemi 

Ah şu bir türlü çağa uygun eğitemediğimiz, çocuklar, gençler!

“Eğitim, insanın öğrendiği her şeyi unuttuktan sonra geriye kalan şeydir.” diyor büyük düşünür, diğer bir deneyimli eğitimci ise “Eğitimin en büyük gayesi, kişiye öz güveni öğretmek ve kendi zihin dünyasının zenginliklerini kavratmaktır.” der.

Sizce bu tanımlara ne kadar uyuyor günümüz eğitim sistemi?

Uzun yıllar işin mutfağında çalışmış bir eğitimci olarak ben de büyük endişeler taşıyorum.

Nasıl endişelenmeyeyim, şu gözümüzün önündeki ezber ve dayatmalarla ideali hançerlenen çocuklar ve gençleri gördükçe,

Nasıl endişelenmeyeyim, ezberci, kuru ve sıkıcı bir eğitim anlayışıyla hayattan küstürdüğümüz gençlerle tanıştıkça…

Yabancı bir dil öğrenmek bir tarafa, kendi ana dilini doğru ve etkili kullanamayan gençlerle buluştukça,

Aile ve okuldan soğumuş, sanal alemde huzur arayan, insanî ve ahlâki değerleri çok da umursamayan,

doyumsuz, uyumsuz nesil, benim de vicdanımı sızlatıyor, uykularımı kaçırıyor.

Yozlaşmaya kim dur diyecek 

Eğitim sistemi iyi çalışmayan her toplumda yozlaşma başlar. Dilde yozlaşma, sanatta yozlaşma, eğlencede yozlaşma, kılık kıyafette yozlaşma, insanî ve ahlâkî tüm toplumsal değerlerde yozlaşma…

Ne yazık ki okumayı yeteri kadar sevmeyen, araştırmayan, sorgulamayan, umursamaz, vurdumduymaz bir nesil kapıda.

Biz ne yapıp ne edip sağlıklı, neşeli, okuyan, sorgulayan, farklı görüş, düşünce ve inanç değerlerine saygılı, toplumuna, çevreye duyarlı, donanımlı bir nesil için farklı şeyler yapmak zorundayız.

Bu konuda ailelere de çok büyük görevler düşüyor.

“Çocuklar, sözlerinizi değil ayak izlerinizi takip eder!” ifadesi unutulmamalı.

Zira gençler, gelecekle ilgili en sağlıklı planlamayı ancak ailenin yakın ilgi ve desteği ile yapabilir.

Akvaryum balığı gibi

Öğrenciler okuldan, derslerden sıkılıyorsa o okuldaki ders kitaplarının ne anlattığına, derslerde öğretilenlerin gerçek yaşamla ne kadar bağı olduğuna bakmalı.

Hep güzel örnek diye verdiğimiz şu akvaryum örneği:

Akvaryumda yaşayan balıkların hazin hali. Daracık bir alanda gerçek dünyayı hiç keşfedemeden yaşamak. Gerçek bir gölü, gerçek bir akarsuyu bir gün olsun görmeden… Çocuklarımız da tıpkı akvaryum balıklarına benziyor. Ev ve okul arasında sıkışmış durumda. Evde evin penceresinden, serviste servisin penceresinden, okulda okulun penceresinden yaşamı izliyor. Tıpkı bir akvaryum balığı gibi”

İnisiyatif ve sorumluluk alabilmek

Evet, sistem arızalı, sorunlar dağ gibi ancak hep şikâyet ederek çözülmüyor ki sorunlar!

Zaman, şikâyet ederek, sorumluluğu hep dışarıda arayarak problemin parçası olmak yerine, inisiyatif ve sorumluluk alarak, model olarak çözümün, yani başarının bir parçası olma zamanı.

Bu konuda tüm yönetici, eğitimci ve velilerin sorumluluğu ağır.

Ortak akılla ortak çözüm 

Biz; bakanlık, anne-baba, idareci, öğretmen… bütün eğitim camiası olarak, hayatın renklerine boyanmış, öğrencisi ve öğretmeni daha mutlu, daha çağdaş bir eğitim sistemi için acilen büyük bir beyin fırtınası gerçekleştirip sonrasında ortak aklın ürünü bu yeni çağdaş sistemi uygulamak zorundayız.

Hem de hemen!

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)