adscode

4+4+4 macerası ve 9. sınıflar?

12 yıllık zorunlu eğitimden vaz mı geçilsin? Kesinlikle hayır ama doğru yol da 4+4+4 olmamalı.

aguclu@milliyet.com.tr




 

4+4+4 Macerası ve 9. Sınıflar?

8 yıllık kesintisiz eğitim gibi 4+4+4’ü beğenen de yok gibi. Eğitimde derin yaralar açtı ve görünen o ki o da kalıcı değil. Peki ya yarattığı enkaz? 9. sınıflar balonu yakında patlar. Sorumlusu kim? Sadece öğrenciler mi? Onlar mı zorla lisede okumak istedi?

Zorunlu 12 yıllık temel eğitimde ciddi sorunlarımız var, bir türlü görülmek istenmiyor.

Olması gereken okul öncesi yok.

İlkokul çok kısa.

İmam hatipler gibi meslek liselerinin de orta bölümleri açılmalı.

Akademik liseye gitmek isteyen gitmeli, istemeyen mesleki eğitime yönlendirilmeli.

Sınıfta kalma ya vardır, ya yoktur.

Bir var, bir yok yaparsanız ne okul içi disiplini sağlayabilirsiniz ne de başarıyı artırabilirsiniz.

Lise 4 yıl çok uzun.

Liseyi bitiren tüm öğrencilerin üniversiteye yönlendirilmesi de yanlışların en büyüğü.

Üniversiteye öğrenci hazırlayan liseler ile erken yaşta hayata atılmak isteyen gençleri yaşama hazırlayacak liseler birbirinden farklı olmalı.

Gelelim sınıfta kalmaya. Okullarda yer yok diye uzun süre sınıfta kalmayı kaldırıp hiçbir donanımı olmayan kayıp kuşaklar yetiştirdikten sonra, sınıf tekrarını kademeli olarak yeniden getirdik. Bu yıl lise 1’lerde başladı, gelecek yıldan itibaren 2, 3, 4 diye devam edecek. Yumuşak bir geçiş sağlanmadığı için de gelen duyumlar korkunç boyutlarda. Sınıfların yarıdan çoğu yıl tekrarı yapacak okullar varmış.

Hem de onca ara formüle rağmen.

Şaşırdık mı? Hayır.

Eğer 12 yıllık zorunlu eğitim olmasaydı, bu öğrencilerin çoğu zaten liseye gitmeyecekti.

Zoraki okula gittiler, sadece kendi huzurlarını kaçırmakla kalmayıp, okuma niyeti olanların da dikkatini dağıttılar.

Bu yönde ciddi şikayetler vardı ama yeterince ciddiye alınmadı.

Örneğin, 40 kişilik sınıfın yarısı sınıfta kaldı, seneye bir 40 daha gelirse sınıf mevcudu 60’a çıkacak, yine zoraki eğitime devam edenler ile üniversite sevdası olanlar arasında ciddi uyumsuzluklar yaşanacak.

Öğretmenlerimizin işi de daha zorlaşacak.

Kontrolü nasıl sağlayacaklar, dersin seviyesini kime göre ayarlayacaklar?

Zoraki öğrencilere göre mi yoksa diğerlerine göre mi?

"Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan belliydi" diye çok güzel bir atasözümüz var.

Bu noktaya gelineceği aylardır konuşuluyordu, karnelerle birlikte şapka düşüp kel görünecek.

İşleri bu noktaya getirenler daha sonra hep ödüllendirildi, ödüllendirilmeye de devam ediyor.

Umarız çözümünü de bulurlar.

12 yıllık zorunlu eğitimden vaz mı geçilsin? Kesinlikle hayır ama doğru yol da 4+4+4 olmamalı.

Akademik eğitime devam edecekler akademik liselere, hayata erken atılmak isteyenler de adına artık her ne derseniz, meslek, üretim ya da yaşam liselerine erken yaşta yönelecekleri bir sistem getirmeliyiz.

Mesleki eğitimin tümü de okulda değil, yarısı okulda yarısı işyerlerinde pratikle geçmeli...

Aklın yolu bir ama aklımız farklı yerlerde olunca doğru yolu bir türlü bulamıyoruz...

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Öğretmenim çünkü…
Hangi lise?..