Üniversiteli olmak dünyanın her yerinde gençlerin ve ailelerinin en büyük hayali. Bu konuda herkesin gerekçesi farklı. Kimi bilim insanı olmak için, kimi statü atlamak için kimi daha kolay iş bulabilmek için, kimi daha keyifli bir hayat için, pek çoğu da daha iyi bir gelecek için bu hayalin peşinde...
Peki ne kadarı böylesi büyük bir hayalin peşinde koşuyor ve çok daha önemlisi ne kadarı bu hayaline kavuşuyor ve sonrasında “iyi ki okumuşum” diyor?..
Ülkemizde ve gelişmekte olan daha pek çok ülkede gençler ve aileleri bu hayallerine kavuşmak için her türlü fedakarlığı katlanıyor.
Hafta sonu yine büyük bir mücadele var ve milyonlarca gencimiz yine bu büyük hayalin peşinde koşacak.
YKS için gecesini gündüzüne katan, dur durak bilmeden büyük bir mücadele veren herkese başarılar diliyoruz.
Umarız emeklerinin karşılığını fazlasıyla alırlar...
Okuduğunu, okuduğuna pişman etmek, en büyük hatalardan birisidir.
Ve biz bunu hep yapıyoruz.
Ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donattık, herkesin ulaşabileceği ve girebileceği hale getirdik.
Olmalı mıydı, olmalıydı ama artık içlerinin doldurulması, insangücü ve istihdam politikalarıyla ilişkili hale getirilmesi gerekiyor.
Yoksa üniversiteler beklentileri karşılayamaz hale gelir ki bunun da hiç kimseye bir yararı olmaz!..
Üniversite ille de okunmalı mı? O hayattan beklentilerinize bağlı.
Gelişmiş ülkelerin çoğunda üniversiteye gidenlerin sayısı giderek azalıyor.
Üniversite diploması olmadan da huzurlu bir gelecek onları bekliyor.
Bizler tam aksini şartlanmıştık, diplomalı işsizlik oranı arttıkça tam tersi düşünülmeye başlandı ama bu durum ne başvuruları azalttı ne de bu sevdadan vaz geçirdi...
Hafta sonu için paniğe hiç gerek yok.
Bir milyon civarı kontenjan var ve 3.2 milyon adaydan çoğu ya sınava girmeyecek ya tercih yapmayacak ya da şansını ileriki yıllarda deneyecek. Kontenjanların dolmaması bu yüzden.
Siz elinizden geleni yapın tercihleri ve sonrasını, sonra düşünürsünüz...
Şu için önemli olan sınav ve sakın kaçırmayın!..
