Ak Parti'nin iktidarındaki 9 yıllık dönemde 300 bin 924 öğretmen ataması yapıldığını belirten Dinçer, bugünkü öğretmen ihtiyacının ise 126 bin 137 olduğunu söyledi. İhtiyaçduyulan öğretmen sıralaması şöyle:
EN ÇOK REHBERLİK
1- 19 bin 730 rehber öğretmen.
2- 13 bin 122 okul öncesi eğitim öğretmeni.
3- 10 bin 966 beden eğitimi öğretmeni.
4- 8 bin 882 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni.
5- 8 bin 465 İngilizce öğretmeni.
Bakan Dinçer'in Konuşması
Bakanlık olarak yeni bir projeyi daha hayata geçirmek istediklerini ifade eden Bakan Dinçer, şunları söyledi: ''Yeni bir proje hazırlıyoruz. Projenin adı Okul Hayattır ya da Okulda Hayat Var olacak. Bu proje ile okullarımızın dersliklerini, bilgisayar laboratuvarlarını, kütüphanelerini ve spor salonlarını halkımızın kullanımına sunmak istiyoruz. Öncelikle bilgisayar laboratuvarlarını ve kütüphaneleri halka açacağız. Bunun için, bilgisayar laboratuvarlarını ve kütüphaneleri okulların girişine yapacağımız binalara taşıyacağız. Buralarda öğrencilerimiz, gençlerimiz ve vatandaşlarımız gelip bilgisayar imkanlarından faydalanabilirler. Böylelikle, çocuklarımızı, gençlerimizi internet kafe ortamlarından kurtarmak istiyoruz. Belediyelerimiz Bilgi Evleri'ni açabilirler. Ancak okullarımızdaki bu imkanları, vatandaşlarımız da kullansın.''
Bu duruma elbette ki en büyük tepki Bilişim Öğretmenlerinden geliyor!
Sayın Abbab Bey;
Öncelikli olarak ben şunu ifade ediyim mardinin bir köyünde branşım Bilişim Öğretmenliği iken ücretli Sınıf Öğretmenliğini yapıyorum.Okul büyük olmasına rağmen ne Bilişim sınıfı var nede öğrenci çoçuklarımız ve Öğretmen arkadaşlarımız Bilgisayarın B'sinden anlamıyor , hepside Bilişim Dünyasında Bilişimden faydalanamamakta ve nasıl kullanacağını bilememekte hem öğrenci arkadaşlarımız hemde Öğretmen arkadaşlarımız bu konuda çok zorlanamaktadır. Türkiye'de eminim böyle on binlerce okulumuz mevcuttur. Durum böyleyken Bilişim Sınıfalrının kaldırılması- FATİH Projesininde uygulanacağı - Okulllarımızda bu kadar teknolojinin kullanacağı ülkemizde Bilişim Öğretmenlerinin dışlanması akıl karı değil.Sayın Bakanımızın açıkladığı öğretmen ihtiyaçlarına bakacak olursak bizim ismimiz bile geçmiyor. Ve Sayın Bakanımızın dediğine göre bilişim Sınıflarımız İnternet kafelerine dönüştürerek Bilişim Öğretmenlerinden yoksun bir şekilde Öğrencilere ve Vatandaşlarımıza açılacak? Öncelikli sorum şu olacak: Öğrencilerimize ve Vatandaşlarıma Teknolojinin kullanma Bilincini verecek Bilişim Öğretmenlersiz Sayın Bakan Nasıl bunun faydalı olacağını düşünüyor ? Anlamış değilim..
Bu projede Bilişim Sınıfları gibi bir- iki yılda temeli olmadığı için çatlaklar oluşturur ve bir bütün olarak Hepimiz ( çoçuklarımız ve vatandaşlarımız) hem maddi hemde manevi olarak çok kötü etkileneceğiz. Ve gelecekte önü engellenemez olumsuz nedenler ve etkiler bırakacaktır. Hani diyelim Bilişim sınıflarını kaldırıyorsunuz.Bütün okullara akıllı tahta, projeksiyon , akıllı fotokobi makinesi ve tüm öğrencilere tablet dağıtacaksanız. Okullarımızda bu kadar teknoloji kullanılacak ama Öğrencilere ve Öğretmenlerimize bu konuda yardım edecek (Rehber edecek) Bilişim Öğretmenlerine görev vermeyeceksiniz .Bilişim Öğretmenlerinin durumu ortada %90'nı norm fazlası - binlerce Öğretmen adayımız atamayı beklemektedir - binlerce öğrenci arkadaşlarımız bu bölümü okumaktadır.Tüm girişimlerimize rağmen sayın Bakanımız bu konuya sırtını dönmüş ve sesizliğini koruyor.İki yıla aşkendır nerdeyse Bilişim Öğretmenlerinin çekmediği sıkıntı kalmadı..Ve nerdeyse iki yıldır MEB'in yaptığı Bilişim Öğretmenleriyle ilgili çalışmaları devam ediyor ve bir türlü sonuçlanmadı.MEB BİLGİ EDİNME - AKİM-EĞİTEK- BİMER'den gelen tüm cevaplar Bilişim Öğretmenleri- Elektronik Kitaplarla ilgili çalışmanın sürdünü dile getirmektedirler. Acaba bu kurumlar bizi duyarsızlaştırmak için mi hep böyle cevaplar veriyor? bizi kandırıyorlar mı? Diye düşünmüyoruz değil...Bizler artık her ne olacaksa (olumlu ya da olumsuz) bu çalışmaların tamamlanıp kamuoyuna duyurmalarını istiyoruz. Şu anki en kötü psikolojiyi yaşayan Bilişim Öğretmenleridir. Ve bu durum boğazımıza kadar gelmiş durumda...
ARTIK BU BELİRSİZ DURUMDAN BİR AN ÖNCE KURTULMAK İSTİYORUZ NE OLACAKSA OLSUN YETER ARTIK...
HERKESİ GÖREVİNE ÇAĞIRIYORUZ VE BİR ÇÖZÜM BULSUNLAR ARTIK.....
FATİH PROJESİNİN FATİHLERİ NERDE; BİZLER ATANMAK İSTİYORUZ; NORM FAZLASI OLMAK İSTEMİYORUZ.
Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği alımları giderek azaltıldığı için (Ağustos 2011 de bölümümüz 6000 mezun içinden 118 kişilik alımla 88.946 da kapattı) Bizler çok değil 4-5 sene önce bu bölüme tıpa yakın puanlarla girdik ve şu an bizden düşük alan diğer branştan öğretmenler 70-80 ile atanırken biz 90 puan almak zorunda kaldık.Hiç bir bölüm 4 sene içinde bu hale gelmemiştir.Her yıl binlerce öğretmen bu bölümlerden mezun olmakta(bu sene 10000 kişiyi geçecek) ama buna rağmen okullarda teknoloji sınıfları kapatılıp ders sayıları azaltılmaktadır.Hem öğretmenlerin hem öğrencilerin kısaca eğitim ve teknolojinin mağdur edildiğini düşünmekteyim. Ve 89’ e yaklaşan bu taban puanı yüzünden 2012 de bilişim öğretmenliğinden Kpss’ ye yeni girenlerin 90 -95 alması gerekecek. Teknoloji çağında bilgisayar çağında bu bölümün bu hale düşürülmesi gerçekten çok acı verici.Bizim 4-5 sınıflardan derslerimiz kaldırıldı.6-7-8 sınıflarda da derslerimiz seçmeli oldu.Şimdi bilişim sınıfları da kapatılmak üzere.Bizim yapmamız gereken formatörlük görevini diğer branştan öğretmenler yapıyor.Biz gerek diğer öğretmenlere bilgisayar konusunda yardımcı olmada gerek öğrencilerin gözünde bilgisayarın oyun aracı olmaktan kurtarılmasında, bilgisayarın ve internet dünyasının en güzel şekilde tanıtılmasında gerek de şu an kullanılan yapılandırmacı yaklaşımda hazırlayabileceğimiz eğitsel yazılımlar, eğitsel oyunlar, teknolojik araçların kullanımı konusunda elimizden gelen her şeyi yapacağımıza inanıyoruz. Son dönemde gündemde olan Fatih Projesi umut teşkil etmekte.Açılım olarak fırsatları arttırma ve teknolojiyi iyileştirme hareketi olan projeyi eğitim alanında teknoloji kullanımını arttırma bilinçli nesiller yetiştirme olarak algılıyor,algılamak istiyorum.Ancak kamuoyunda yalnızca tabletli eğitim şeklinde algılanıyor.Sadece öğrencilerin eline tablet vererek teknoloji ne kadar iyileştirilmiş olur,eğer gerçek buysa. Ne genç öğretmenler ne gelecek nesiller daha fazla mağdur edilsin. 1) FATİH PROJESİNDE 4 YIL BOYUNCA BU KONULARDA EĞİTİM GÖREN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNİN KULLANILMASINI İSTİYORUZ 2) DERSLERİMİZİN TEKRAR ZORUNLU OLMASINI İSTİYORUZ 3) AĞOSTOS ATAMASINDA 118 TANE VERİLEN KONTENJAN SAYIMIZIN EN AZ 300 OLMASINI İSTİYORUZ 4) FORMATÖRLÜK GÖREVİNİN SADECE BİZLERE VERİLMESİNİ İSTİYORUZ 5) TEKNOLOJİ ÇAĞINDA BİLİŞİM ÇAĞINDA BRANŞIMIZA ARTIK GEREKEN ÖNEMİN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ
Dünyada gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde bile 16, 17 yaşındaki gençler programlar yazıyor,bizde ise batıda dahi klavyenin tek tuşuna dokunmamış binlerce insan var.Gelecek teknolojiyle şekilleniyor.Alışveriş, banka işlemleri,mobil uygulamalar günlük hayatın en ücra köşelerine kadar gelişen teknolojiyi görmek mümkün.
Bilgisayar ve teknoloji kullanımının küçük yaşlardan itibaren kademeli ve kontrollü olarak eğitimin içerisinde olması öğrencilerde bu konuya merak uyandırılması gelecek nesillerin ulusal teknolojide pay sahibi olması taraftarıyım bununda teknoloji sınıfları,bilişim teknolojileri öğretmenleri,meslek liselerinin bilgisayar,elektronik bölümleri ve gerekli alt yapıyla olacağını düşünüyorum.
Yeni nesile teknolojiyi tüketmek yerine nasıl üretebileceğimizi öğretmeliyiz belkide.Bir sürü bilişim öğretmeni atıl durumda öğrendiklerimizi zamanla unutuyor ,ülkemize geleceğimize öğretici olarak faydalı olamıyoruz.
Umarım sesimize ses olur,daha uzaklara duyurursunuz.
Çalışmalarınızın devamını diliyor, saygılarımı iletiyorum..
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİ